Yeni teşvik yasası… Denizli için ölüm mü yoksa yeniden doğuş mu
14 Haziran 2009 Pazar
Hiçbir siyasi ve yanlı düşünmeksizin teşvik yasasını değerlendirmek istiyorum.
Bunu iki yazıda yapacağım.
Çünkü ancak bu şekilde yasanın önümüzdeki yıllar için Denizli ekonomisine ve halkına zararlı mı yoksa faydalı mı olacağı konusunda doğru görüşler ortaya koyabiliriz.
Birinci yazım ;
Öncelikle şunu herkes kabullenmeli.
Bu yasa asla bu günlerde yaşanan dünya ekonomik krizinin ülkemizdeki sıkıntılarını aşmaya yönelik bir tedbir değildir, olamaz.
Amerika, Japonya ve AB ülkelerindeki kriz tedbirlerinin ortak temel özelliği var. Bu ülkeler kriz ile zora giren sektörlere ve özellikle şirketlere yardım yapmaktalar. Sektörlere ve şirketlere özel kurtarma yasaları çıkarttılar.
A otomotiv firması kurtarılıyor. B bankası veya C sigorta şirketi kurtarılıyor. Vs….
Hiçbir gelişmiş ülke, temel değişiklik öngören yapısal herhangi bir yasa veya uygulama getirmedi.
Biz ise krizin olumsuz etkilerini gidermek için topyekün değişiklik öngören bir teşvik yasası getiriyoruz. Ne amaçla. Ülkenin kalkınması ve ekonomik zenginliğin ülkenin her bölgesine yayılmasına teşvik için.
Hükümetin anlayışındaki sakatlığın temeli burada başlıyor.
Bu yasa 2004 – 05 – 06 – 07 – ve hatta 2008 de çıkmalıydı. Kriz ortamında değil. Bu yasa, Türk sanayisi için yapısal bir değişimin başlangıç yasasıdır. Ülkemizin sanayi geleceğinin yönlendirilmesi yasasıdır.
Hükümetin başı,
- Kriz ülkemizi teğet geçecek
- Sanayici işi bilmiyor.
- Halkın cebinde para var vb. yaklaşımlar ile krizin halkta ne acılara sebebiyet verdiğini görmemekte direndi. Yaşamı görmezsen tedbiri de yanlış alırsın.
Firma sahibi bitmek üzere. Siparişleri azalmış, geliri düşmüş, ödeme kabiliyeti azalmış, maaş veremiyor. Piyasaya karşı sözünü tutamaz olmuş, işçisine karşı sürekli yalancı olmuş vs…
Hepimizin gözünün içine bakarak beklediği hükümet açıklıyor.
Yeni teşvik yasası.
Ey Denizli tekstilcisi. Sen fabrikanı taşı. Nereye. 3. 4. bölgelere. Sana buralarda teşvik var. Vergi indirimi, arsa tahsisi, faiz indirimi. Hatta taşınmaya paran yoksa onu da ben veriyorum. Taşınma masrafların benden.
Ey Türk milletinin hükümeti.
Sen kafayı mı yedin, yoksa bu Denizli den bize mi öyle görünüyor.
Biz bitmişiz, biz bizim olmayan krizden dolayı ölmekle yaşamak arasında bir yerdeyiz.
Sen bana en iyi dönemimde olsa düşüneceğim, belki olabilir diyeceğim bir yasa çıkarıyorsun.
Ya ben ölmüşüm, gökyüzünden bakıyorum, ya sen bana acı bir şaka yapıyorsun.
Bu meşhur Fransız hikayesine benziyor.
Fransa da halk açlıktan kırılıyor. Halkın yiyecek bir dilim ekmeği kalmamış. Bu durum Fransa kraliçesine anlatılıyor.
“ Ey kraliçem halkın yiyecek kuru bir ekmeği dahi yok ”.
Kraliçenin cevabı “ Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler ” olmuş.
Bu yasanın ve yasayı yapanların Denizli ye bakışı buna çok benziyor.
Bu teşvik yasası bu açıdan değerlendirildiğinde Denizli için sıkıntılın bir yasa.
Bir sonraki yazımda anlatacağım ikinci bakış şekli ile aslında geç kalmış doğru bir yasa.