KÖK HÜCRE VE KAN BAĞIŞI HAYAT KURTARIR
19 Nisan 2019 Cuma
Kan bağışı hakkında herkesin bilgi sahibi olduğunu düşünüyorum. Özellikle son yıllarda Kızılay’ın ve Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü projelerle insanlar daha da bilinçlendi.
1 ünite kan bağışının 3 kişinin hayatını kurtardığını biliyor muydunuz?
Yeni yeni duymaya ve bilinçlenmeye başladığımız kök hücre bağışı nasıl yapılır ve neden yapılmalıdır? Bunun hakkında bilgi sahibi misiniz?
“Kişi lösemi olduğunda kanındaki akyuvarların üretimi ve yapıları bozulduğu için kök hücre nakline ihtiyacı olur. Kök hücre tüm vücut hücrelerine dönüşebilen ana hücredir. Bağışlanan bu sağlıklı hücreler lösemili bir hastayı iyileştirebilir.”
Burada da bağışçılar devreye giriyor. Bağışçı sayısı ne kadar çok artarsa lösemili hastaya uygun donör çok daha hızlı bulunabilir.
Sanılanın aksine donör olmak korkutucu bir durum değildir. Hele ki hastalıkla ve ölümle mücadele eden birinin iyileşebilmesi ve hayatta kalması içinse, hiçbir şeydir.
Doktorlar iki yöntemden bahsediyorlar. Periferik yöntem ve kemik iliği yöntemi.
“Her iki yöntem de oldukça acısız ve sancısız yöntemlerdir” der doktorlar.
Bu yöntemlerle ilgili kısaca bir araştırma yapmanızı öneririm. Ben bir doktor değilim ve sadece farkındalık yaratmak adına dikkat çekmek istedim. Lütfen siz de vaktinizi çok az bu konuya harcayıp, bolca bilgi edinebilirsiniz.
Ancak önemli bir öneride bulunmak istiyorum. Bilgisiz bir şekilde bu yola girip bir hastayla eşleştiğinizde sonradan korkup vazgeçmeyin, kendinizden emin olduktan sonra adım atmanızı tavsiye ediyorum. Zira, hastalıkla mücadele etmeye çalışan biri var ve hayal kırıklığı yaşamasına yol açmayın.
Üniversiteden donör olmak isteyen bir arkadaşıma teşvik edici ne söyleyebilirsin diye sorduğumda bana şunları söyledi: “Benimde bir gün başıma gelebilir ve şu an bundan benim vücudumda ihtiyacımdan fazlası var. Kimsenin burada bencil olmaya hakkı yok, ateş düştüğü yeri yakar.”
Ve şunu da ekleyerek, “Onkoloji sırasında bekleyen bebekler.”
Umarım kimsenin başına gelmez ancak hayatın neler getireceği belli de olmaz. Sizde can verin, sizin de canınız olsun.