BEBEK KATİLİ!
23 Haziran 2019 Pazar
Kendi kendime diyorum ki, yazma şu siyaseti.
Çok mevzu var yazılacak. Çok hayat hikayesi, çok gidilecek yol varken gidip gidip siyaset yazmak istemiyorum ama Türkiye’de yaşıyorsan kaçışın yok!
13-14 yaşından beri tüm şehit cenazelerine katılmaya çalışan biriyim. Bırakın şehit cenazesini, televizyonda bile görsem ağlardım. Ailem görmesin diye başka odaya geçip ağlardım.
Benim gözyaşı dökmeme sebep olan ‘katile’ ettiğim küfrün haddi hesabı yok. Nerede görsem, hangi kitapta okusam, ne zaman biri ona ‘sayın’ dese diyenle birlikte küfrümü ederdim.
Çözüm sürecindeki o ‘gaflat ve dalalet’ döneminde ise çıldırmamak elde değildi. Önüne gelen bebek katiline ‘sayın’ diyordu. Onları geçiyorduk bu defa devleti yönetenler başlıyordu. ‘Yok Öcalan namaz kılıyordu, yok Öcalan geleceği daha iyi okuyordu, yok Öcalan’a bebek katili denmemeliydi rencide olmamalıydı.’’ Daha neler duydu bu kulaklar ve neler gördü bu gözler. Türk bayrağının adı değişsin diyen de oldu, Öcalan Bodrum’a paşa yapılsın diyen de!
Bebek katili bir hainle masaya oturmanın bedelini çok ama çok ağır ödedik. Binlerce asker ve polisimizi ‘şehrin tam göbeğinde açılan ama birilerinin uyuduğu için görmediği’ hendeklerde, gizli yer altı tünellerinde şehit verdik. Daha da beteri bir hainin karşısında ülke olarak kendimizi neredeyse çaresiz hissediyorduk. Bu sürece karşı çıkanlara ise yakıştırılan en hafif sıfat ‘kan emiciydi.’ Biz deliydik çünkü. Kan aksın, evlatlarımız, ağabeylerimiz ölsün istiyorduk. Savaştan besleniyorduk biz! Onlarsa barış güverciniydi ve onların sözü daha muteberdi devlet katında!
Tam bu dönem bitti derken yenilenen İstanbul seçimleri öncesi bebek katili yeniden kendisine yer buldu devlet katında. Türk siyaseti böyle bir kepazeliği bir daha yaşar mı bilmiyorum ama. Öcalan denilen bebek katilin devlet eliyle İstanbul seçimlerine müdahale etmesi istendi. Ne karşılığı soruları havada uçuşurken hem de! Bunu da ilk duyuran devletin ajansı AA oldu! İstanbul seçimlerinde Ekrem İmamoğlu öne geçince bilgi akışını kesen ajans, bebek katilinin mesajını son dakika diye duyururken hiç gecikmedi!
Bu da yetmedi. Bebek katilinin kardeşi olan bir başka katil Osman Öcalan da TRT’ye röportaj verdi. Hem de İstanbul seçimleriyle ilgili! Hem de bunu kırmızı bültenle aranırken yaptı. Düşünün ki TRT’nin bulduğu Osman Öcalan’ı istihbaratımız bulamıyor demek ki!
Bu iki katilin sözlerini duymaktan da, yüzlerini görmekten de, devlet eliyle konuşturulmasından da midem bulanıyor. Bizim için bebek katilinin, ona sayın çekenin, zerre muhabbet duyanın canı cehenneme. Bu dünde böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak.
Ve bebek katili bizim için hiçbir zaman ‘sayın’ olmayacak. Hiçbir zaman onun görüşlerine saygı duymayacağız. Yüzüne tüküremedik ama geberdiğinde bir gün, toprağına tükürmek için bir saniye bile tereddüt etmeyeceğiz. Trabzonlu Eren için, Bedirhan bebek için, Alim Yılmaz yarbay için, Arslan binbaşı için…