SÖZ MİLLETİN

31 Mart yerel seçimleri için sandık başına geçmeye hazırız.

Aylardır sürdürülen reklam çalışmaları, mahalle mitingleri, sosyal medyadan vatandaşa ulaşma çabaları… Hepsi geride kaldı. Artık son sözü söyleyecek olan millette mühür.

Muhtarlarımızı seçeceğiz. Mahallemizi en güzel şekilde temsil etmesini isteyeceğiz onlardan. Mahallemizdeki olumsuzlukları gidermesini ya da üst makamlarla aramızda köprü olmasını isteyeceğiz kendisinden. O ne kadar becerikli olursa mahallem o kadar güzel olacak.

Belediye meclis üyelerini seçeceğiz. Seçimde en az adı geçen onlar belki de. Çok büyük yaptırımları yok belki ama üstlendikleri görevler Denizli’nin ve ilçelerinin kaderini belirliyor. Hatta bazı meclis üyeleri var ki, öyle güzel insanlar ki insanların oy vermedeki tercihlerini etkiliyorlar. Onları seçeceğiz.

İlçemizin belediye başkan adayını seçeceğiz. Özellikle küçük yerlerde yaptığı yollar kadar, sosyal tesisler kadar ikili ilişkileri iyi olan adayları seçeceğiz. Düğünde yanında olan, cenazende yalnız bırakmayan adayı seçeceğiz. Yaptığı yol kadar gönül köprüleri kurmayı da başaran adaya oy vereceğiz. İşleri gerçekten zor. Kültür sanat benim için oy vermede tercih sebebi olurken, bir başkası için tarlasına gidecek yolun taş döşenmesi tercih sebebi oluyor. Herkese, her kesime ulaşabilmek için en yoğun çabayı belki de onlar gösteriyor.

Büyükşehir belediye başkanımızı seçeceğiz. Büyükşehir yasasıyla birlikte en ücra köşedeki vatandaş da Büyükşehir belediyesi için oy kullanıyor artık. Büyükşehir belediyesi de en ücra köşeye ulaşmak zorunda. Oralarda da yollar yapmak, etkinlikler düzenlemek zorunda. Bu işleri biraz daha karışık hale getirse de yerel yönetimin elinin daha güçlü olmasını sağlıyor. Büyükşehir belediye başkanını seçerken de yapılan hizmet kadar gönül köprülerini kurana bakacağız.

Genel siyasetin yerel seçimi etkilememesi mümkün değil. Genel siyasetteki dil, söylenenler yerelde insanların oy verme biçimini de bir şekilde etkiliyor. Bu etkilenme bazı yerlerde pozitif olurken, bazı yerlerde işleri daha da karmaşık hale getiriyor.

Bu süreçte en zor görev bence anket firmalarındaydı. İttifaklar zaten işleri oldukça karıştırdı. Üstüne bir de yerel seçimin diğer dinamikleri girince anket firmaları işin içinden çıkamaz hale geldi. Bir zarfın içine 3 farklı siyasi partinin amblemine mühür basılı oy pusulası koyacağını söyleyen vatandaş sayısı hiç de az değil. Böyle bir atmosferde anket firmaları da şaşkın bir vaziyette sonuçları bekliyor. Belki de anket firmalarının en çok yanıldıkları seçim olacak bu seçim. Seçmen davranışının bu kadar kestirilemediği bir seçim yaşanmamıştı daha önce…

Söz artık millette.
Türk milleti, en güzel kararı verecektir.