ADNAN ABİ, DENİZLİ TURU, CHP KURULTAYI

Adnan Keskin …

1970’li yıllarda, genç yaşta CHP’ye il başkanı oldu.

1977’de milletvekili.

Araya 12 Eylül girdi.

Yasaklı dönem 1987 referandumuyla bitti.

Yine il başkanlığından başladı.

Milletvekili seçildi.

SHP ve CHP’nin parti meclislerinde görev aldı.

Genel sekreterlik…

Genel başkan yardımcılığı…

Bakanlık yaptı.

Bunlar her siyasetçinin hayallerini süsleyen görevler.

Üstlenmediği tek görev genel başkanlık.

Peki, ona talip mi?

Bu konuda ser veriyor, sır vermiyor.

Ankara’da CHP kulisleri fokur fokur kaynarken, o Denizli’nin kırsalında ziyaretlerde bulunuyor; düğünlere, nikahlara, sünnet törenlerine katılıyor.

Peki, Denizli turu kurultaya dönük mü?

Dedikodular var.

İşin aslını öğrenelim istedik, aradık.

Sorduk, “Ne yapıyorsun, neredesin abi” diye…

“Denizli’deyim. Genel başkan yardımcılığım sırasında Denizli’ye pek gelememiştim. Şimdi o arayı kapatmaya çalışıyorum. İlçelere, mahallelerine gidiyorum. Halkımızla bir araya geliyor, çaylarını içiyorum, sohbetler ediyoruz. Güzel geçiyor” yanıtını verdi.

Ya kurultay?

CHP’nin etkin ve yetkin isminin diyecekleri olmalıydı.

Onun  için de “kurultaya giden süreçle ilgili bir değerlendirmeni alalım” dedik.

Sorumuz üzerine “Şu anda kurultayı konuşmak istemiyorum. Biraz bekleyelim. Daha erken, sonra konuşuruz” ifadesini kullandı.

Bir de Muharrem İnce konusunu açtık.

Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı bayrak açan CHP’nin sivri dilli isminin çıkışını anımsattık.

Yanında ya da karşısında mıydı?

Bu konuda da ketum davrandı

Kullandığı sözcük “bakarız” oldu.

Bu kısa konuşmadan sonraki yorumumuz:

Adnan Abi’nin Ankara’dan uzaklaşması, gözlerden ırak durması bilinçli.

Denizli’nin dağında, ovasında gezerken, yeniden kabarma eğilimindeki “Deniz”in durulmasını…

Gül sarısının renk vermesini…

Ulusalcı kanadın rotasını belirlemesini bekliyor.

Bir de bazı çevrelerin “abilik” diye ortaya attığı formül ne kadar taraftar toplar onu görmek istiyor.