REKLAMI GEÇ

BAYRAMLARDAN SONRA ANDIMIZ

1 Ekim 2013 Salı

Unutturmaya çalışanlara anımsatılır.
19 Mayıs 1919…
Mustafa Kemal Atatürk’ün, kurtuluş mücadelesini başlatmak üzere Samsun’a ayak bastığı tarihtir.

Anadolu’nun Türk yurdu olarak kalmasının mihenk taşıdır bu çıkış.
Bunu gerçekleştiren Atatürk, dedi ki; bu gün gençlerin bayramı olsun!
Kurtuluş mücadelesini başlatan taşların adım adım döşenmeye başlandığı bu gün, gençlere bahşedildi böylece.
Adına da “19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı” denildi.
Ama stadyumlarda kutlanmıyor artık.
Futbol teröristlerine ardına kadar açık olan statlarımız, bayram kutlamasına kapalı!

Bilmezlikten gelenlere, Türk ulusunun bilinenlerini anımsatmaya devam.
23 Nisan 1920…
Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı.
Gazi, bu anlamlı günü çocuklara bayram olarak armağan etti.
Dünyadaki ilk ve tek çocuk Bayramı’ydı o.
Ancak stadyumların kapıları 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na da kapalı artık.
Sonuç: 19 Mayıs ve 23 Nisan kutlamaları sıradanlaştırıldı.
Sözde geniş katılımlı olacak diye meydanlara taşındı törenler. Ne var ki, bin kişiyi bulmayan katılımlarla kutlanır oldu bu iki ulusal bayramımız.

Diğer yandan Nevruz’un adı bayram (!) oluverdi.
Nevruz denildi mi akan sular duruyor.
Meydanlar, üniversite kampüsleri emre amade.
Hem bakanlar, valiler, belediye başkanları, üniversite rektörleri çok ama çok sevdi bu Nevruz’u.
Her Nevruz’da protokol tam tekmil koşuyor gürültüsü ve tantanası bol bu etkinliğe.
Meydan ateşi yakılıyor.
Haydi üzeriden atlayalım.
Hooooop, tamam…
Pek de neşeli canım.

Bir anımsatma daha…
Eskiden 19 Mayıslarda Atatürk’ün Geçliğe Hitabesi okunur, ardından da gençler hep birlikte Ata’ya yanıt verirdi.
Artık ne Mustafa Kemal Atatürk gençlere hitap ediyor, ne de gençler Gazi’ye yanıt verebiliyor.
Atatürk’ün Geçliğe Hitabesi ve gençlerin O’na yanıtı da yoklar listesine çoktan girdi.
Ama terör örgütü yandaşları ellerinde silahla devletin gözüne baka baka dağda Nevruz kutluyor.
Her nedense gören yok!
Eeee, ne de olsa işleyen süreç var.
Maazallah ya zarar görürse?

Ve seriye bir halka daha.
Ulusal bayramlar, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi derken, sıra geldi Andımız’a…
Önce ortaokullarda kaldırıldı.
Toplumdaki sessizlik “uygulama doğru” diye anlaşılmış olmalı ki, son demokrasi paketiyle ilkokullarda da Andımız’a veda vakti geldi.
Andımız’ı kaldıran paket, özel okullarda ana dilde eğitimin kapısını aralıyor.
Hah işte nötrleme (!) budur.
Bir sonraki adım mı?
Okula yeni başlayana bile sorulsa yanıtını şıp diye verir…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

şahin   -  Bağlantı 1 Ekim 2013, 13:55

Türküm diye başlayan andımızı kaldırmakla türklüğü unutturabilirlermi acaba.bu millet ne kimliğini nede o kimliğini özgürce kullanmasını sağlayan ulu önder ATATÜRK.ü unutmaz.

Ne Mutlu Türküm Diyene   -  Bağlantı 1 Ekim 2013, 12:23

Bir sonraki adım sayın ünal af kanunu çıkarmak ve terörüstbaşını serbest bırakmak yapılacak tek iş o kaldı yakında kandil tehditlere başlar tekditlerin arkasından af kanunu gelir zaten amaç ve gayede budur paket dedikleri tüm Türkiyeyi kuçaklayacak bir paket olacaktı ama açıklama esnasında dahi basına ambargo uygulandı.

zafer   -  Bağlantı 1 Ekim 2013, 12:18

Zaten kurtuluş savaşı diye birşey de olmamıştır.O yüzden İSTİKLAL MARŞI’na da gerek kalmamıştır!…Bayrağı da değiştirdikmi sorun kökten hallolur.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı