ÇAKILMAYA AZ KALDI

Samim Gök,
Turan Bahadır,
Halil Narin,
Ali Dartanel,
Necati Dalaman,
Ahmet Dartar,
Ali Baysal,
Ali Marım,
Mustafa Baysal,
Zafer Katrancı,
Ali İpek…

Bu isimler, aklımıza hemen geliveren ve geçmiş yıllarda kulübe başkan olarak hizmet verenler.
Mehmet Özsoy,
Salih Amiroğlu,
Hasan Kıbrıslıoğlu,
Yurdal Duman,
Süleyman Urkay…
Bu isimler de Denizlispor PTT 1. Lig’e düştükten sonraki başkanlar.
Ne demek mi istedik?
Yönetimler kulübün aynasıdır!

Ağır oldu diyenlere:
“Şampiyonluk” diye geldiniz, derdiniz neydi kaçar gibi gittiniz?
Hayatında futbol ile ilgilenmemiş bir işadamını ne diye başkan yaptınız?
Kaldıramayacağınız yükün altına girip, “İlla şampiyon olacağız demiyoruz ama amacımız tabii ki şampiyonluk. Denizlispor’un borcunun yönetilebilir olduğunu düşünüyoruz, onun için buradayız” açıklamasından altı ay sonra görevi neden bıraktınız?

Yanlışın yanlışla örtülmeyeceğini bile bile kulübün bir altı ayını daha neden duman ettiniz?
“Bu kulüp sportif gelirlerle borcunu kapatır. Bu borcun altına imzamı atıyorum. Üç yıl görevde kalırsak 23 milyon lira olan borcumuzu sıfırlayacağız. Sıfırlayamadığımız takdirde ben kendim kapatacağım” açıklamasını yapanlar, yedi ay sonra nereye geldi?

İstifaya!
Bahanesi?
Taraftar protesto etti.
Eder kardeşim eder…
Siz kendi sahanızda Ankaraspor’dan 4 yer, üstüne de 3. Lig takımına kendi evinde yenilerek kupadan elenirseniz kimseye kızamazsınız.
İlle de kızacaksanız o da kendiniz olmalı.
Niye mi?
Bakın 10 yıl öncesine, bir de bugüne…
Avrupa’da devlere kafa tutan takım ne halde?
Ha gayret, çakılmaya az kaldı.