REKLAMI GEÇ

KENDİ MEMLEKETİNDE YABANCI DURUMU

22 Ekim 2015 Perşembe

Biri taksiye biniyor,
Ötekinin toplu taşıma aracına binecek parası yok.
Biri uçakla seyahat ediyor,
Ötekinin trene, otobüse binecek maddi gücü yok.
Biri beş yıldızlı otellerde konaklıyor,
Öteki kalacak yer bulamayıp parklarda, boş arazilerde yatıyor; bulabilirse derme çatma evlerde barınıyor.
Biri lokantalardan, kafelerden çıkmıyor,
Öteki çocuğunu kavşaklara, caddelere konuşlandırmış kağıt mendil sattırıyor.
Biri İstanbul’un göbeğindeki AVM’lerde fink atıyor,
Ötekinin giyecek ayakkabısı, elbisesi yok.
Biri ailecek İstanbul, vapurla Adalar turunda,
Öteki akşam olduğunda gidecek yer derdinde.

Kim mi bunlar?
Suriyeliler…
İstanbul’da kafayı nereye çevirseniz onlar.
Öyle çoklar ki…
Türkiye’nin içinde bulunduğu açmazı ancak metropol kentlere gittiğinizde görebiliyorsunuz.

Birde AB’nin “parayı verelim Türkiye’de kalsınlar” önerisinin hayata geçtiğini düşünün!
Durun, hemen “olmaz” diye kestirip atmayın.
1 Kasım’a yönelik destek mesajları…
Biraz pazarlık, biraz AB balı…
E ekonomik durum zaten belli.
Bir seçimden ötekine…
Harca harca buna ne bütçe dayanır ne de kasa.
Dolayısıyla sıcak paraya ihtiyaç had safhada…
AB’nin dillendirdiği “mülteci aidatı” ise oltanın ucundaki yem gibi.
Yutarsak gelen kalacak…
Ve yolunu bulup Avrupa’ya kapak atanlar geri gönderilecek.
Alın size mülteci ve sığınmacı üssü olmuş bir Türkiye!

Bugün memleketinde kendisini yabancı gibi hisseden ülkem insanı, AB’nin önerisi hayata geçtiğinde yabancının da yabancısı olacak.
İş başındakilerin sırtında yumurta küfesi yok ya…
Olacakları da 1 Kasım’dan sonra gelecek düşünsün!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı