REKLAMI GEÇ

TOPLU TAŞIMA DÖNME DOLAP GİBİ

19 Haziran 2014 Perşembe

Toplu taşımacılığın Denizli kronolojisi:

1-Denizli Belediyesi dönemi.
Yıllarca bu hizmet verildi.
Ama sıkça da zarardan söz edildi.
“Çare özelleştirme” denildi.
2004’te de özelleştirme yapıldı.
Bu işlem kamuoyuna şöyle sunuldu:
“Zarar etme konumundaki otobüs işletmeleri özel şirkete devredildi. Bir sorunun yaşanmadığı bu özelleştirmeden sonra bu hizmetten de kar eder hale gelindi. Ulaşıma ayrılacak pay başka hizmetlere yönlendirildi. Otobüs işletmeleri ile de toplu taşıma hizmetlerinde yılda 9 Milyon  YTL tasarruf eder hale geldik.”

2-Denizli Şoförler Odası ve Hat Minibüsü Çalışanları Taşımacılık A.Ş. dönemi.
Şirket Eylül-2004’te açılan ihaleyi kazandı.
5 Aralık 2004’te de işletmeyi devraldı.
40 otobüsle başlayan hizmet 28 ay sürdü.
Finansman sıkıntısı…
Sefer düzenlenen hatların önemli bir bölümünün zarar yazması derken, Mart 2007’de şirket toplu taşıma işinden çekildi.

3-Halkaya Tur İç ve Dış A.Ş. dönemi.
Denizli Şoförler Odası ve Hat Minibüsü Çalışanları Taşımacılık A.Ş’nin çekilmesiyle toplu taşımacılık işini 28 Mart 2007’de devraldı.
Kredilerle araç filosu büyütüldü.
Ancak, finansman sıkıntısı Halkaya’nın da yakasını bırakmadı.
Önce 24 otobüs haczedildi.
Daha sonra bu işlem diğer araçlara da uygulandı.
Tüm bunların ardından şirket, birinci yılın sonunda çekilmek zorunda kaldı.

 4-Turex Turizm İç ve Dış Tic. A.Ş. dönemi.
Ortakları arasında AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in de bulunduğu Kiler Holding iştiraklerinden Turex, 25 Mart 2008’de toplu taşıma hizmetini üstlendi. 1 Nisan 2008’de normal seferlere başladı.
50 araçlık filo, zaman içerisinde 100 otobüse ulaştı.
Minibüslere Gazi Bulvarı, Atatürk Caddesi ve Lise Caddesi ile Delikliçınar Meydanı yasaklandı.
Körüklü otobüsleri “metrobüs” diyerek sefere koyan şirket, fiyat artışı dahil birçok lehte düzenlemeye rağmen,31 Mart 2014’te dolacak sözleşme süresinin bitmesine kısa bir süre kala Denizli’den çekildi.
Çekilme tarihi Kasım-2013.

5-Yeniden Denizli Belediyesi dönemi.
Seçim öncesi toplu taşıma hizmetindeki aksamalardan şikayetçi olan, Turex ile de anlaşamayan Denizli Belediyesi yönetimi, 2004’te “özelleştirme ile yılda 9 milyon TL tasarruf eder hale geldik” sözünü unutup, otobüs işletmeciliğine dönüş yaptı.
Denizli Belediyesi’nin son döneminde Başkan Osman Zolan’a60 milyon lira borçlanma yetkisi verildi.
Yeni otobüsler alındı.
Güzergahlar yeniden düzenlendi.
Başkan Osman Zolan, toplu taşımada başa dönüşü, “Bir süredir otobüslerle ilgili vatandaşlardan yoğun şikayetler alıyorduk. Bu sorunları çözmek amacı ile denetimleri artırdık ve yaptığımız fizibilite çalışmasının ardından, toplu ulaşım hizmetini Denizli Belediyesi olarak yapmaya karar verdik. Almış olduğumuz bu karar tamamen Denizli’nin menfaatine” sözleriyle açıkladı.

6-Ulaşım A.Ş. dönemi.
Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi’nin18 Haziran’da aldığı kararla, toplu taşıma hizmeti “ayda 1 milyon lira zarar ediliyor” gerekçesiyle bir kez daha el değiştirdi.
Ancak, bu kez durum farklı.
Şirketin sermayesinin yüzde 100’ü belediyenin.
Dolayısıyla zararda…

Şimdi soru şu:
Belediyenin zarar ettiği koşullar değişmediğine, aylık 1 milyon lira zarara 187 bin 500 lira kira bedeli de ekleneceğine göre, toplu taşımacılığın şirkete devredilmesindeki amaç nedir?
Ve şirketin zararını kim karşılayacak?
Sayın Zolan’a sorup, öğrenmek istedik.
“Toplantıda” denildi.
Arama gerekçemizi söyledik.
Bu satırlara son nokta konulana kadar bir dönüş olmadı.

O halde biz tahminimizi yazalım.
1-Yolcu yoğunluğu olan caddelerden sadece belediye otobüsleri geçecek şekilde minibüs hatları yeniden düzenlenebilir.
Bunun ilk örneği üniversite hattı olabilir mi?
Malum bu hatta çalışan minibüsler bir süredir İncilipınar Caddesi’nden değil, Zübeyde Hanım ve Kıbrıs Şehitleri caddelerini geçerek Demokrasi Meydanı’ndan eski güzergahlarına çıkıyor.

2-Zam yapılabilir.
Minibüs hatlarında güzergah değişikliği olmadığı ve yolcu sayısı artmadığında, zararı minimuma indirmek için başvurulacak yöntem zamdır. Bu yöntemle “Zammı biz değil, şirket yaptı” savunmasına zemin oluşturulmaya çalışılıyor da olabilir.

3-Şoförler doğrudan belediye personeli olmayacağından, cari giderlerde hem yasanın koyduğu yüzde 30 oranı aşılmayacak, hem de sendikadan uzak tutularak toplu sözleşme haklarından yararlandırılmayacak. Böylece mali yükün azaltılması amaçlanabilir.

Ya da hiçbiri…
Bildiğimiz tek şey, toplu taşımacılığın “kar-zarar hesabı güdülmeyecek kadar önemli bir hizmet” olduğudur.

 

 

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı