REKLAMI GEÇ

ALEVİLER VE ALEVİLİK

24 Eylül 2019 Salı

Şah Hatayi Cemevi ve Kültür Derneği Başkanı Turan Güner; Alevilik ve Aleviler ile ilgili olarak merak edilen sorulara cevap verdi.

Bu yazıda;
Alevilik Ne demek?
Aleviler Müslüman mı?
Aleviler azınlık mı?
Alevilik bir din mi?
Alevilere neden “kızılbaş” deniliyor?
“Mum söndü” nedir?
Aleviler abdestsiz mi geziyor?
Alevi ile Sünni evlenemez mi?
Aleviler oruç tutmuyor mu?
Cemevi ile Caminin Farkı ne? sorularına Turan Güner’in verdiği cevapları bulacaksınız. Konuşmanın çözümünü yaparken, kendimizden hiç bir yorum katmadık, konuşma diline dokunmadık. Sadece; yazıyı çok uzun tutmamak adına, özet verdiğimiz yerler oldu.

ALEVİLİK NE DEMEK?
“Hz. Ali’nin ve Hz. Resulullah’ın kurduğu Muhammedi yola sahip çıkıp; o yolda ilerlemek isteyen; Hz. Ali’nin tarafı olan ve Hz. Resulullah ile 12 imama tabi olan kişilere Alevi denir. Aslında Ali’ye talip olanlar demek lazım. Ama maalesef “Alevi” isim olarak kullanıldı. Alevi demek Hz. Ali’nin ev halkı demek. Kendi ailesinin içinde olan kişilere denilir. Ama Türkiye’deki tüm alevilere bu genel isimle hitap ediliyor. Muhammed Ali yoludur Alevilik.”

ALEVİLER MÜSLÜMAN MI?
“Aleviler tabii ki Müslümandır. Hz. Ali’nin yarenleridir, tarafıdır. Muhammed Mustafa Hz. Ali için demiştir ki; ‘Ben ilim şehriyim, Ali kapısıdır.’

Biz Hz. Resulullah’a varabilmek, Ali’nin kapısından o şehre girmek için Aleviyiz. Tabii ki Müslümanız. İbadetlerimizde Fatiha suresini, İhlas suresini, Nur suresinin 35* ve 36.** ayetlerini okuyan ve La İlahe İllallah, Muhammedün Resulullah diyen kişi nasıl Müslüman olmaz?

ALEVİLER AZINLIK MI?
“Aleviler azınlık değil; bu ülkenin öz evlatlarıdır.(…) Biz bunu kabul etmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci derece vatandaşıyız. Azınlık değiliz.

ALEVİLİK BİR DİN Mİ?
“Alevilik; İslam’ın özü. Din değil. Kur’an’a dayalı ve Peygamber’in yaşantısına dayalı, Hz. Ali’nin velayetine dayalı. O yüzden din değil. İslam’ın içerisinde, İmam-ı Sadık mezhebinin içerisinde bir kol.

Ama Aleviliği bilmeyen kişiler Aleviliği bir din olarak lanse etmeye çalışıyorlar. Fakat Alevilik din değil. Allah’ı olan, Peygamber’i olan, Kur’an’ı olan kişinin ayrı bir dini olamaz. Aynı dine bağlıyız. Kıblemiz de bir. İbadetimiz de bir.”

ALEVİLERE NEDEN KIZILBAŞ DENİLİYOR?
“Aleviler Türk kökenlidir. Arabı da vardır, Kürdü de vardır. Yalnız bir anlatıma göre Hz. Ali’nin Uhud savaşında başına kızıl bir sarık taktığı için kızılbaş kelimesi anılır.

İkincisi; Şah İsmail Hatayi’nin ordusu Kızılbaş ordu idi. O kızılbaş ordudan itibaren Alevilere Kızılbaş denilir.

Emeviler Türk’leri kendilerine esir ve köle ettikleri dönemlerde Türk’lerden kalan çocukları yetiştirip savaşa gönderirlerken; kızılbaşlarım, aslanlarım diye överdi.

Onlar, (sonradan) ezilen tarafa; ehl-i beyt tarafına geçtikleri için; bu sefer; aşağılamak amacıyla; işte bunlar kızılbaşlar, bunlar şöyle, bunlar böyle (gibi ifadelerle) küçümsemeye başladılar. Şimdi Türkiye’de de aynı şekilde kullanılıyor.

Ama öz kızılbaş dediğimiz andan itibaren Sivas, Tunceli, Malatya, Erzincan, Kürt ve Türkmen kökenli olan insanlar bu kızılbaş şemsiyesi altındadır.”

MUM SÖNDÜ NEDİR?
“Alevilere atılan büyük bir iftiradır. Allah Kur’an-ı Azimüşşan’ın (Nur suresinin) 35* ve 36.* ayetleri gereğince; Allah’ın adının anılmasının ve yüksek tutulmasının gerektiği yerlerde çırağ uyandırılır. Çırağ o dönemlerde çamdan yapılan veya yağa, zeytinyağına batırılmış aydınlatma ışığıydı.

Ve biz Cem Evlerinde o ışığı yakıyoruz.

Birinci yaktığımız mum; Allah’ın yeryüzüne indirdiği Kur’an’ın ışığı hakkı için; ikinci yaktığımız mum; ikinci nur Hz. Resulullah’ın insanlara tebliğ ettiği ilim içindir. Üçüncüsü Hz. Ali’nin velayet ve imameti içindir.

Bu yüzden biz; o üç mumu yakarız. Maalesef; ehl-i beyt taraftarı olduğumuz için, Müslüman kanı dökebilmek için bizi dışladılar ve Alevileri “Mum söndü” yaptı, kadın-kız tanımaz, anne-bacı tanımaz gibi terimlerle aşağılamaya kalktılar.

Biz ibadeti Allah’ın emrine göre yapıyoruz. İslam nurdur, nur da ışıktır.”

“Hayır, Aleviler abdestli geziyor. Maide suresi 6.***ayette boy abdestiyle, namaz abdesti çok nettir. Alevilerin hepsi yıkanır. Alevilerin hepsi abdestli dolaşır. Biz Müslümanız, nasıl yıkanmayız? Aleviler en temiz şekilde dolaşan insanlardır.

Hatta biz deriz ki; abdest gönül abdestidir. Beden abdesti alınır, alıyoruz; ama gönüldeki kir pası neyle yıkayacaksınız?”

ALEVİYLE SÜNNİ EVLENEMEZ Mİ?
Nisa suresinde evlenmenin çok net bir açıklaması var.İmanlı bir bayan,imanlı bir erkek; Allah’a, Kur’an’a inanan, Hz. Resulullah’ı kendine peygamber kabul eden her bayanla her erkek evlenebilir.

Bunun dışındaki her şey kişilerin uydurduğudur. Hz. Ali der ki; ‘İyi bir damat; kazanılmış kız evladıdır. Kötü bir damat ise; kaybedilmiş bir kız evladıdır.’ Benim ailemde bir yığın Sünni damadımız, bir yığın Sünni gelinimiz var.

ALEVİLER ORUÇ TUTMUYOR MU?
“Aleviler oruç tutar. Aleviler bir yıl içerisinde 48 perşembe oruçludurlar. İkincisi; Muharrem ayı vardır. Üçüncüsü Ramazan ayı vardır. Ramazan ayında da oruç tutarsınız. Çünkü farz-ı ayındır. Bakara suresi 184,185 ve 186.ayetlerinde oruç nettir.

Hz. Ali’nin; Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in hastalandığı zamanda tuttuğu 3 gün oruç vardır. Kadir Hun bayramında 1 gün oruç tutarlar. Hızır orucu tutarlar. Alevilerde oruç çoktur.

Ama maalesef; Ramazan ayı orucunu birileri öteletmiş. Aslında bu ay Muharrem ayına ne kadar hürmet ediyorsak; ne kadar Muharrem ayını sahipleniyorsak; Ramazan ayını da sahipleneceğiz. Alevinin temel felsefesi bu olmalı. Çünkü neden? Ramazan ayında Hz. Resulullah’ın bize emanet ettiği Hz. Ali’nin şehadeti var. Ramazan’ın 21.günü Hz. Ali’nin şehit olduğu gün. Biz Cem Evinde her sene Hz. Ali’nin şehadetini anlatırız. Ayrıca Ramazan ayında Kur’an’ın nazil oluşu var, inişi var. Biz Ramazan ayı boyunca Hz. Ali’nin mücadelesini anlatmak zorundayız.”

CAMİ İLE CEMEVİNİN FARKI NE?
“Cem Evi ile caminin farkı çok büyük. Bunu ne aleviler biliyor; ne de ehl-i sünnet biliyor. Cami kişisel ibadettir, bireyseldir. Gidersiniz namazınızı kılarsınız, çıkarsınız. Cem Evinde sorgu vardır, sual vardır.

Siz mahallede birine zulmetmişseniz Cem Evine almazlar. Kul kuldan razıysa, Allah o kuldan razıdır. Cem Evine biz birbirimizden rıza alarak ibadete gidiyoruz.

Cami şeriat ibadetidir. Kimse kimseden rızalık sormaz. Üzerinde kul hakkı var mı, yok mu kimse sormaz. Cem Evinde sorarlar. Dede başlarken der ki; ‘Sizin döktüğünüz, kırdığınız, üzdüğünüz, üzerinde kul hakkı olan varsa; çıksın, ikrar etsin. Yoksa Allah, eyvallah desin.

Mesela eşiniz sizden davacı olabilir. Gider, Cem Evine oturur, eşim bana zulmediyor, kocam evin ihtiyaçlarını karşılamıyor, derse; o kişi toplum içinde sorguya çekilir. Neden? diye sorulur, sorguya çekilir, baskı uygulanır.

Kendini düzeltinceye kadar dışlanır, halk o kişiden elini çeker. Bu yüzden cami ile Cem Evi birbirinden farklıdır. Biri şer’i bir ibadettir. Diğeri kul hakkının aklandığı bir ibadettir.”

321 media.tv’nin “Soramazsın” başlığıyla yaptığı röportajdan 23.5 dakikalık bir bölümün çözümlemesini yapıp; yukarıdaki kısımlarını klavyeye dökerken; Sünniler ile Alevilerin birbirlerini daha iyi tanımaları, anlamaya çalışmaları, Alevi-Sünni ayrışması ve çatışması çıkarmak isteyenlere prim vermemeleri, toplumda birlik ve beraberliğin, kardeşliğin,dostluğun pekişmesine katkıda bulunmalarını amaçladım.

Dipnotlar:
*Nur suresi 35.ayetin meali: “Allah göklerin ve yerin nûrudur. Onun nûrunun misali, içinde kandil bulunan bir kandilliktir. Kandil bir cam içindedir, cam inciyi andıran bir yıldızdır; (bu kandil) doğuya da batıya da ait olmayan, yağı neredeyse ateş dokunmasa bile ışık veren mübarek bir zeytin ağacından yakılır. Nûr üstüne nûr. Allah nûruna dilediğini kavuşturur. Allah insanlar için misaller veriyor, Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir.”

**Nur suresi 36.ayetin meali: “Allah’ın yapılmasına ve içinde isminin anılmasına izin verdiği evlerde, akşam sabah Allah’ı tenzih ederek anarlar”

***Maide Suresi 6.ayet-i kerime’nin meali:” Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin, ayaklarınızı da topuk kemiklerine kadar (yıkayın). Eğer cünüp olursanız temizlenin. Şayet hasta veya yolculuk halinde veya içinizden biri ayak yolundan gelirse yahut kadınlarla cinsel ilişkide bulunursa, bu hallerde su bulamadığınız takdirde temiz bir toprağa yönelin (teyemmüm edin), yüzünüzü ve ellerinizi onunla meshedin. Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez, fakat O sizi tertemiz kılmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.”

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Turgay   -  Bağlantı 20 Temmuz 2020, 05:26

Bu güzel yazı için teşekkürler. Ben de bir site
önereceğim:

http://www.angelfire.com/al4/haydar/Alev1.html

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı