ATIN ONU DIŞARI
17 Şubat 2014 Pazartesi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 11 Şubat Salı günü yapılan partisinin grup toplantısında; kendisini tenkid eden seçmenine kızarak,kürsüyü yumruklayıp “Atın onu dışarı” diye haykırdı.
Yer Türkiye Büyük Millet Meclisi…Atılması istenen kişi bu milletin bir ferdi.Yani meclise gidecek vekilleri seçenlerden biri…Bu vatandaşın meclisteki CHP grup toplantısından atılmasını isteyen de,yine halkın oylarıyla milletvekili seçilmiş bir genel başkan..
CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül de,otobüs üzerinden seçmenlere hitap ederken ,kendi aralarında konuşmakta olan iki partilisini azarlamakta bir beis görmemişti.
Yıllar önce de; milletvekili seçilen Merve Kavakçı, meclise,yemin etmek üzere baş örtüsüyle girdiği için,Bülent Ecevit’in hışmına uğramış ve Ecevit, Merve Kavakçı’nın salondan atılmasını istemişti..
Diyebilirsiniz ki “Bir seçmenin,genel başkanının sözünü kesmesi doğru değildir..Saygı çerçevesinin dışına çıkmıştır..Belirlenen başkan adaylarına karşı tepkisini daha olgun bir üslupla göstermesi gerekir.”
Yine diyebilirsiniz ki,”Diğer liderler de ,seçmenleri veya halk tarafından tenkide uğradıkları zaman,sinirlenebiliyor ve Kılıçdaroğlu’nun tepkisine benzer tepkiler veriyor.”
Doğrudur.
Ancak Kemal Kılıçdaroğlu “İncinsen de incitme” kültüründen gelmektedir.Ayrıca bu öğretide “eline ve diline sahip olmak” da ehemmiyet taşır.
Kaldı ki Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan Tayyip Erdoğan’a sürekli “diktatör ”tabiriyle yüklenmektedir.Dolayısıyla,kendisi de bu kavrama uygun tavırlar içine girerek,çelişkiye düşmemeli,henüz muhalefetteyken tahammülsüz davranmamalı,aykırı görüşleri de dinlemeli,protestoculara orantısız güç gösterisinde bulunmamalı,farklı düşünmenin önünü kesmemelidir.
Nasıl ki bir insan ancak “yemekte,alışverişte,yolculukta belli olur” ise, bir genel başkan da,ancak,eline siyasi güç geçtiği zaman; seçmeni,partilisi veya halkı kendisini tenkid ettiğinde göstereceği sabır,tahammül ve tevazu ile kendisini gösterir.
Bu millet,bugün kendisini meclisten dışarı atanları,yarın,sandıkta cezalandırarak,meclisin yolunu kapatmasını da pekala bilir…Zaten bu milletin seçimden seçime kullandığı tek bir “oy”dan başka bir silahı da yoktur.Bu millet silahlı veya silahsız darbelere karşı koyamamıştır ama,önüne sandık konulduğu zaman,teraziyi çok hassas kullanmıştır.
Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir
Yorumlar
Ananızda al git mi deseydi
dinime küfreden müslüman olsa diye bir söz vardır kültürümüzde.
ilk köşe yazısı olarak şöyle düşünmüş sanırım yazar; yahu bizim başbakan bu aralar azıttı, Kılıçdaroğlu da hazır grup toplantısında birisini böyle kovmuşken, ben de bari ona buradan yükleneyim.
Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam sanırım ben 10 katını yapardım. kimse koca CHP’nin genel başkanına grup toplantısında öyle çıkışamaz. heryerin bir adabı, kuralı, terbiyesi vardır.
kaldı ki AKP ve onun tek adam kültürü ile CHP’yi karşılaştırırsak, CHP yanında demokrasi sembolü kalır. CHP’yi şu kadarcık tanıyan birisi bile parti içinde tek adamlığın Atatürk’le son bulduğunu bilir.
CHP Türkiye’nin tek kurumsallaşmış ve demokratik partisidir. Beğenin beğenmeyin…
Bu yorumu yayınlayabileceğinizi düşünmüyorum ama,yazı sahibine ulaştırırsınız sanıyorum.
Evet haklısınız” eline siyasi güç geçtiği zaman;seçmeni,partlisi veya halkı kendisini tenkid ettiğinde göstereceği sabır,tahammül ve tevazu ile kendisi gösterir” demişsiniz bir parti genel başkanını tanımlarken.Toplumu objektif olarak bilgilendirme niteliklerine sahip bir gazetecide yazmış olduğu her yazıda her görüşten mensup okuyucununda olacağını düşünürek örneklendirmelerinde her parti genel başkanın yapmış olduğu yanlışlarıda mutlaka değerlendirmesini yapmasını bilecek.
“ANANIDA AL GİT” diyenlerinide keşke bu yazınızda tasvir edebilse idiniz.Sanırım diğer yazınızda bunu dile getireceksiniz.Bu yazınızı bekliyor olacağım.Saygılarımla.