REKLAMI GEÇ

BENİM GÖZÜMDEN VALİ BEY

15 Eylül 2014 Pazartesi

Sayın Valimiz ile muhtelif zamanlarda, değişik mekanlarda, çeşitli etkinliklerde ve toplantılarda bir arada bulunma ve onu tanıma fırsatı elde ettim… Kah Ak Parti İl Başkan Vekili olarak, kah sade bir vatandaş olarak kendisiyle muhatap oldum…

Kendisini en uzun süreli olarak ise, Müsiad Denizli Şubesi’nin yönetim kurulu toplantısına teşrif ettiğinde dinledim… Gaziantep’te mukim olan babasını, Müsiad Denizli şubesi mensubu olan arkadaşlarımız Gaziantep’teki Müsiad toplantısına gittiklerinde ziyaret etmiş ve karşılıklı olarak selam getirip götürmüşlerdi…

İşbu kahvaltılı toplantıda; 30 Ağustos 2011 tarihinde Vali olarak Denizli’ye atanan Abdülkadir Demir’i Denizli’yi ve sorunlarını içselleştirmiş ve kendine dert edinmiş olarak gördüm. Hemen hemen, dokunmadığı, bahsetmediği bir sorun kalmamıştı Denizli ile ilgili… Hele yeni bir hava alanı ile ilgili görüş ve düşüncelerini dinleyince, oldukça heyecanlanmıştım.

11 Eylül Perşembe akşamı; haber sitelerine Valimiz Abdülkadir Demir’in; İçişleri Bakanlığı’na, merkeze alınma yönünde dilekçe verdiğine dair haber bomba gibi düştü.

Denizli halkı tarafından benimsenmiş, sevilmiş, kendi aralarında gezerken, dolaşırken gördükleri A.Demir’in bu girişimine, hiç kimse bir anlam veremedi…

İktidarı Denizli’de temsil eden; ilin en büyük mülki amiri, merkeze alınmayı talep ediyordu… Hem de kamuoyuna yansımış hiçbir uyumsuzluk söz konusu değilken…

Gözler Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’ye çevrilmişti. Öyle ya, olsa olsa A.Demir ile N.Zeybekçi arasında yaşanmış bir sorun mevzu-u bahis olabilirdi.

Ama, A.Demir, kısa bir açıklama yaparak; verdiği dilekçe ile ilgili olarak N.Zeybekçi’nin kendisine “hayırlı olsun” dediğini açıkladı… Bu açıklamayı nasıl okumalıydı? N.Zeybekçi, bu dilekçeye onay mı vermişti?

Daha önce aralarında bu konuyu istişare etmemiş olamazlardı… Bu başvuru; ancak, mutabık kaldıkları bir konunun fiiliyata geçmesi anlamı taşıyor olabilirdi…

13 Eylül Cumartesi akşamı Pamukkale Antik Tiyatro’daki Türkçevizyon Gala Gecesi öncesi yaşanan müessif olayda Ayşen Zeybekçi ve Nurtaç Demir’in yaralanmış olmaları, aslında, N.Zeybekçi ile A.Demir’in kamuoyuna birlik ve beraberlik mesajı olarak algılanmalıydı.

Bu arada, bir tevafuk meydana geldi. Merhum Recep Yazıcıoğlu’nun elim bir kaza sonucu vefat yıldönümü ile A.Demir’in Denizli’den ayrılma talebi aynı günlerde yaşandı…

Başarılı addedilen bir valinin, merkeze alınmasını talep etmesi, muhalefet ve dolayısıyla muhalifler tarafından aleyhte kullanılması gereken; spekülasyona açık, çok önemli bir olaydı.

Hükümetin İçişleri Bakanlığı’ndan; merkeze alınmasını talep eden bir Vali hükümetle ters düşmüş olmalıydı ve bunu kullanmak gerekiyordu. Denizli halkının hissiyatının istismar edilmesine çok müsait bir gelişme vardı ortada…

Nitekim; ulusal gazetelerin Denizli muhabirleri ve muharrirleri ile ana muhalefet partisi yetkilileri, bu konudaki varsayımlarını art arda kamuoyu ile paylaştılar…

Patlayan son bomba ise; Abdülkadir Demir’in Haziran 2015 seçimlerinde memleketi olan Gaziantep’ten Milletvekili adayı olarak ortaya çıkmak istemesinden dolayı bu kararı vermiş olduğuydu… Doğrusu, bu varsayım, herkesi rahatlattı ve gayet etik bulundu…

Perşembe akşamı ortaya çıkan böylesine taze bir olay hakkında; dördüncü gün yazı yazmak, yorum yapmak gayet rizikolu bir iştir. Taraflardan yeni açıklamalar gelmeden, olay soğumadan, gerçekler gün yüzüne çıkmadan görüş serdetmek, insanı zor durumda bırakır…

Ama safdillikle, halisane, içten ve gönülden geldiğince, “kim ne der” diye düşünmeden ters köşe olma ihtimalini göz ardı ederek, bu kararın alınmasındaki gerçek nedenin ne olduğunu bilmeden yazı yazmak hasbiliğin ve harbiliğin gereğidir.

Gitmeni istemezdik Sayın Vali’m, bir bürokrat ve “insan” olarak alışmış ve sevmiştik sizi… Denizli için yaptıklarınıza teşekkür ederiz. Hakkınızı helal edin… Bundan sonraki memleket hizmetlerinizde başarılarınızın devamını diliyoruz…

NOT: Sayın Ayşen Zeybekçi ve Nurtaç Demir hanımefendilere geçmiş olsun dileklerimi sunuyor, kabulünü diliyorum…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

yes   -  Bağlantı 16 Eylül 2014, 10:09

Yorum yapan arkadaşlar biraz kamu yönetimi ile kamu hukuku kitapları okuyun da öyle konuşun. Türkiye Kamu Sistemi’nde sadece Valilik makamı hem devleti hem de hükümeti temsil eder. Ders kitaplarında da bu durum yazar.

ayşe denizli   -  Bağlantı 15 Eylül 2014, 19:06

valiler iktidarı değil , devleti temsil ederler.

oğuz karaörs   -  Bağlantı 15 Eylül 2014, 13:00

Sayın Erdal bey;

Valiler iktidarı temsil etmezler. valiler iktidarın valisi değil, Türkiye Cumhuriyetinin valisidir. sadece hatırlatmak istedim.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı