REKLAMI GEÇ

YOLLAR YÜRÜMEKLE AŞINIR MI?

20 Haziran 2017 Salı

Aşınmaz. Yeter ki; PKK v.b. ülke düşmanlarının korteje sızmasına müsaade edilmesin.

Aşınmaz; Yeter ki; ülkemiz toplumsal bir kriz ve kaosun içine girmesin.

Aşınmaz. Yeter ki; ülkemizin tekrar kavuşmaya çalıştığı istikrar baltalanmasın.

Aşınmaz. Yeter ki; Ramazan ayının yoğurduğu kardeşlik iklimini ve toplumsal barışı bozmasın.

Aşınmaz. Yeter ki; ısıtılıp ısıtılıp tekrar gündeme getirilen “filan tarihte yeni bir darbe olacak” söylemlerini güçlendirmeye vesile olmasın ve yeni girişimleri cesaretlendirmesin.

Aşınmaz. Yeter ki milletimizi parçalamak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmesin ve halkımızı yine/yeniden kutuplaştırmasın.

Aşınmaz. Yeter ki; büyüme rakamlarının beklentilerin üstüne çıkması, işsizlik oranlarının düşüşe geçmesi, ihracatta artış trendine girilmesi gibi ekonomideki olumlu gidişatı baltalamasın.

Aşınmaz. Yeter ki; sınırlar ve sınır ötesindeki mühim hareketlenmeler, PKK/YPG’nin Rakka operasyonu bahanesiyle ABD tarafından silahlandırılması gibi, ülke güvenliğini tehdit eden gelişmelere karşı dikkatimizi dağıtmasın.

Aşınmaz. Yeter ki; Enis Berberoğlu’na “Mit TIR’ları” görüntülerini servis edenler de meydana çıkarılsın. Zira bu görüntülerin Enis Berberoğlu tarafından bizzat olay mahalline gidilerek çekilmediği bir gerçek.

Aşınmaz. Yeter ki; bir yolunu bulup Almanya’ya sığınan Can Dündar’ın bilinen bir gazetecilik kuralı olan “haber kaynağının açıklanmayacağı” ilkesini çiğneyerek Enis Berberoğlu’nu neden ele verdiği ortaya çıksın.

Aşınmaz. Yeter ki Enis Berberoğlu’nun önce bir ekonomi muhabiri, sonra gazetenin Ankara temsilcisi, daha sonra genel yayın yönetmeni olmasındaki süratli yükseliş öyküsü ve ilişkiler ağı incelensin.

Aşınmaz. Yeter ki; Bayırbucak Türkmenleri’ne gönderildiği söylenen TIR dorsesindeki muhteviyatın, tüm dünyaya jurnal edilerek, Türkiye’nin teröre destek veren ülkeler sınıfına dahil edilmesini isteyenlerin kimler olduğu da açığa çıkarılsın.

Aşınmaz. Yeter ki; CIA; FBI, MOSSAD gibi istihbarat örgütlerinin ülke menfaatleriyle ilgili olarak yaptıkları faaliyetleri ifşa etmenin müeyyidelerinin ne olduğu da araştırılsın.

Soner Yalçın Sözcü Gazetesi’ndeki 1 Eylül 2016 tarihli köşe yazısında şunları yazıyor:

“Bu ülkenin solcuları darağaçlarında, işkence tezgahlarında, kör karanlık kuytularda can vermelerine rağmen hep hakikati savundular. Bu sözümüz ona ‘solcu milletvekili’ ise korkak; Can Dündar’ın tek başına hedef yapılmasını sessizce seyrediyor.

(…) Pensilvanya’ya gidip F.G.in önünde diz çöken sen mi gazetecilik dersi vereceksin bana? F.G. rahatsızlık geçirdi diye telefona sarılıp ağlak bir ifadeyle ‘geçmiş olsun’ dileklerini ileten sen mi gazetecilik dersi vereceksin bana?

F.G.’in uzaktan-yakından her yakını vefat ettiğinde başsağlığı mesajları gönderen sen mi gazetecilik dersi vereceksin bana?(…)Cemaat lobisinin gücüyle Hürriyet’e genel yayın yönetmeni oldun!”

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Güngör Kesimli   -  Bağlantı 1 Temmuz 2017, 15:40

Yollar yürümekle aşınır tabi, niye aşınmasın? O sözü söyleyen bunu ispat edemeden bıraktı gitti. Aşınıp aşınmadığını kontrol etmek için herkes ayakkabısın altına baksın karar versin. 🙂

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı