REKLAMI GEÇ

DÜNYA SATRANÇ ŞAMPİYONUMUZ NEDEN YOK ?

24 Aralık 2019 Salı

1886 yılından 2016’ya kadarki Dünya Satranç Şampiyonlarının listesine baktığımda gördüm ki; bugüne kadar hiç bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Dünya Satranç Şampiyonu olmamış, olamamış.

Şampiyonların doğum yerlerinin dağılımı şöyle: Prag, Brandenburg, Havana, Moskova, Letonya, Tiflis, Leningrad, Chicago, Bakü, Hindistan, Ukrayna, Bulgaristan, Norveç.

Satrancın bir zeka oyunu olduğu kabul edildiğine göre; şampiyon olacak kadar zeki, IQ seviyesi yüksek, taktik ustası, hızlı veya savunmacı, beraberlik istemeyen, mutlaka kazancı zorlayan, gerektiğinde agresif ve saldırgan* bir oyuncu olan, açılış hazırlıklarına önem veren, oyun sonu cesareti taşıyan, dünya çapında yüksek “ELO”ya** sahip, büyük usta unvanını elde etmiş bir vatandaşımız bugüne kadar çıkmamış.

Dünya şampiyonlarına baktığımızda; bir kısmının matematikçi ve mühendis olduğunu veya bilgisayar alanında çalıştığını, bir kısmının da tiyatro oyunları yazdığını veya opera sanatçısı olduğunu görüyoruz.

Hindistan’da Çaturanga, Japonya’da Şogi, Araplar’da satranç ismiyle anılan bu oyun; artık Satranç olarak dünya dillerinde yerini almış vaziyette.

Başarılı olmak, mesafe almak, büyük ustalığa ve şampiyonluğa erişmek için çok küçük yaşlarda, anaokullarında iken satranca adım atmak gerekiyor.

1921-1927 arasında dünya şampiyonluğunu sürdüren Jose Raul Capablanca 13 yaşındayken Küba şampiyonu oldu. Hatta Türkçeye de çevrilen “Satrancın Esasları” isimli bir kitabı var.

1969-1972 yılları arasında şampiyon olan Boris Spassky satrancı 5 yaşında öğrendi.

Garry Kasparov dünya şampiyonu olduğunda henüz 22 yaşındaydı. Kasparov satranç oscarını 14 defa kazanan tek oyuncudur.

Agresif bir stil sahibi olan ve 1999 -2000 yıllarının şampiyonu Leningrad doğumlu Alexander Khalifman ; bu oyunu 6 yaşındayken babasından öğrenmiştir.

Doğduğu yerin ismiyle “Madras Kaplanı” olarak anılan ve 2000-2002 ve 2007-2013 yılları arasında dünya şampiyonluğunu elinden bırakmayan Viswanathan Anand; daha 14 yaşındayken Hindistan Gençler Şampiyonasını kazanmıştı.

2005-2006 yıllarında Uluslararası Satranç Federasyonu (FIDE)*** şampiyonu Veselin Topalov satrancı 8 yaşındayken babasından kapmıştır.

Ve gelelim 30 Kasım 1990 doğumlu Magnus Carlsen’e.. Elosu (puanı) 2882 ile rekor düzeydedir.Satrancın Mozart’ı olarak ünlenen Norveçli şampiyon 13,5 yaşındayken satranç tarihinin en genç 3. büyük ustası olmuştur.

İnsanların büyük bir çoğunluğu beyin kapasitelerinin çok küçük bir kısmını kullanmakta; kullanılmayan beyin hücreleri ölmektedir.

Satrancın; talebelerin derslerdeki başarılarını küçümsenmeyecek nispette artırdığı , matematikte daha başarılı oldukları, sosyalleştikleri, okullarda kavgayla sonuçlanan anlaşmazlıklara taraf olmadıkları, odaklanma ve dikkatlerinin yoğunlaştığı, ileriyi görme ve düşünme,sabırlı olma, karşısına çıkan ilk alternatife bağlı kalmayıp, diğer ihtimalleri de göz önünde bulundurma, analiz/tahlil,planlama kabiliyetlerinde ve moral/motivasyon ile kendine duyduğu özgüvende artma sağladığı gözlemlenmiştir.

Yine gözlemlere göre; bu çocukların şahsiyet ve mizaçları müspet yönde etkilenmekte, büyüklerine karşı anlayışlı ve saygılı olmakta, kazanamadığı durumlarda yıkılmamakta,mücadele gücü ve azmini kaybetmemekte,çabuk ve doğru bir muhakeme yeteneği kazanabilmektedirler.

Bildiğim kadarıyla Denizli’de en son 16 Eylül 2015 tarihinde ana okullarında seminerler verilmiş ve satranç tahtaları, materyalleri dağıtılmıştı.Projenin adı “Satrançla Büyüyorum” idi.

Geçtiğimiz aylarda da ilimizdeki bir alışveriş merkezinde Küçükler Satranç İl Şampiyonası yapıldı. Burada 7 ve 8 yaş gruplarındaki sporcular yarıştı.Dereceye girenleri tebrik ediyor; gelecekte kendilerinden dünya çapında başarılar bekliyoruz.
—————————————–
*Saldırgan Oyuncu:Diğer yüksek dereceli oyunculardan farklı olarak, açılış hazırlıklarına önem vermeyen.
**Satranç oyuncusunun dünya çapındaki puanını gösteren “Elo” bir kısaltma olmayıp; puanlama sistemini kuran Arpad Emmerich ELO’nun soyadıdır.Uluslararası Satranç Federasyonu (FIDE) tarafından 1970 yılında resmi olarak kuvvet hesaplama yöntemi olarak kabul edilmiştir.

Türkiye’de kullanılan puan sistemi ise; UKD (Ulusal Kuvvet Derecesi) ‘dir.Oyuncuların gücünü gösterir.
***1998’den sonra iki ayrı dünya şampiyonluğu kabul edilmeye başlanmıştır.Biri FIDE (Dünya Satranç Federasyonu) şampiyonu; diğeri ise Profesyonel Satranççılar Birliği’nin dünya şampiyonu..

Mesela; 2001 yılında FIDE’nin dünya şampiyonu ANAND iken; Profesyonel Satranççılar Birliği’nin şampiyonu KRAMNIK’ dir.

Bu karmaşıklık 2006’da FIDE dünya şampiyonu TOPALOV ile, klasik dünya şampiyonu KRAMNIK’in yaptığı maçtan sonra kaldırılmış ve 2 dünya şampiyonluğu ünvanı birleştirilmiştir.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Mesut ünal   -  Bağlantı 24 Aralık 2019, 21:03

Yanınızdaki tespitlerin hepsine katılıyorum ve ilave ediyorum. Hiç dünya yüzme şampiyonu yok. Olimpik sporlarda halter ve güreş dışında ismimiz yok. Sebebi küçük yaştan itibaren bu sporlarla ilgilenecek kişilerin olmaması ve yeterince önem verilmemes

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı