REKLAMI GEÇ

KILIÇDAROĞLU’NA KURULTAY ZAFERLERİ YETİYOR

6 Şubat 2018 Salı

Muharrem İnce CHP kurultayında eleştirilerini ince ince yapmadı. Altını kalın çizgilerle çizdiği; açık, seçik, net, vurgulu ve dobra ifadeler kullandı.

Heyecanlı, hamasi, dinleyen partililerce kulağa ve gönle hoş gelecek bir üslupla konuştu.

Delegeler renk vermemeye çalışsalar da; tribünde oturan seyirciler tezahüratlarıyla beğenilerini ve onaylarını açıkça ortaya koydular.

Genel başkanı delegeler değil de; tribündeki CHP’liler belirleseydi; Muharrem İnce’nin kayda değer bir oy alarak Kılıçdaroğlu’nu zorlaması içten bile değildi.

HDP’yi Kürtlerin temsilcisi gibi gösterdiği bölüm hariç; konuşmasının diğer bölümleri CHP’nin içinde bulunduğu çıkmazları ve çıkış yollarını göstermesi açısından dikkat çekiciydi.

Mükerrer imza verdiği iddia edilen 49 delegenin kendine yazılması lütfunu reddetmesi saygın bir davranıştı.

%10 ülke barajını andıran ve delegelerin takriben %10’undan imza alınması şartını; seçildikten 45 gün sonraki tüzük kurultayında kaldıracağını vaat etmesi gayet demokratikti.

Hakikaten; seçimlerdeki barajı anti-demokratik bulan ve sürekli tenkit eden bir CHP’nin; genel başkanlığa aday olabilmek için koyduğu delege barajı bir çelişki olarak ortada duruyor.

“Adalet ve Cesaret” kurultayında Kılıçdaroğlu’nun adaylığına imza veren delegelerden 291’inin; seçimde Muharrem İnce’ye oy vermesi delegelerin cesaretli olmadığını gösterdi. Çünkü imzalarını Kılıçdaroğlu’na; oylarını ise kapalı kapı arkasında İnce’ye verdiler.

Ve yine cesaret eksikliğinden dolayı mevcut genel başkan lehine imza veren delegelerin çokluğu; CHP’de biat ve itaat kültürünün ve tek adam diktatörlüğünün belirtileri olarak tezahür edip; AK Parti’ye karşı ileri sürdükleri suçlamaları, ithamları boşa düşürüyor ve tenakuz oluşturuyor.

Seçimden önce genel başkan adaylarının kaç delegenin kaç imzasıyla aday olduklarının belirlenip ilan edilmesi; zaten seçimin üç aşağı beş yukarı nasıl sonuçlanacağına dair ipucu veriyor ve delege üzerinde hangi adaya oynaması gerektiğine dair psikolojik baskı oluşturuyor.

Sayın Kılıçdaroğlu’na 1266 delegenin katıldığı kurultaylardan zaferle çıkmak kafi geliyor. Girdiği hiçbir seçimde varlık gösterememek onu hiç etkilemiyor.

Oysa demokrasilerde güçlü bir muhalefete her zaman ihtiyaç var. Genel başkan değişimiyle belki güçlü bir muhalefetin yolu açılabilirdi. Ama delege yapısı ve seçim usulleri değişmediği sürece böyle bir değişimin yaşanması mümkün gözükmüyor.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Güngör Kesimli   -  Bağlantı 6 Şubat 2018, 21:28

Ve böylece CHP’nin 2019 seçimlerinde alacakları oy oranını şimdiden tahmin etmek hiç de zor olmayacak. Muharrem İnce’yi dikkatle dinleyenler bunu anlamıştır çoktan…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı