REKLAMI GEÇ

MCCARTHY VE CADI AVI

23 Ağustos 2016 Salı

Joseph Raymond McCarthy…

1908 ila 1957 yılları arasında yaşayıp Cumhuriyetçi Parti’den Wisconsin Eyaleti’nde senatörlük yapmış bir ABD vatandaşı.

Sovyetler Birliği’nin önce atom, sonra da hidrojen bombası yapmasını kendi siyasi geleceği için malzeme olarak kullandı.

Dışişleri Bakanlığı’na yerleşmiş 205 komünist olduğunu iddia etmiş, daha sonra da bu sayıyı 57’ye düşürmüş, bilahare tek bir kişinin bile ismini verememişti.

2.Dünya Savaşı’ndan sonra siyasete soyunan generaller Marshall ve Eisenhower’ı da antikomünist olmamakla suçlamıştı.

1954 yılında Amerikan ordusundaki bir subayın bağlılık andını içmeden terhis olması olayı üzerinden orduya çattı. ABD ordusu bunun üzerine McCarthy’nin yardımcılarının askerlikten muaf tutulmak için çalıştıklarını ifşa ederek halk nezdinde gözden düşürdüler.

Bu olaydan sonra kendini içkiye veren McCarthy karaciğer hastalığından 48 yaşında öldü.

İşte bu McCarthy on yıllık senatörlüğü boyunca  (güya)  komünizm sempatizanlarına karşı savaş açtı ve birçok insanı komünistlikle itham ederek köşeye sıkıştırdı.

1947 ila 1957 yılları arasında hüküm süren bu döneme McCarthy’cilik veya “cadı avı” adı verildi.

Kaderin cilvesine bakın ki 15 Temmuz darbe teşebbüsünün başı da; gençlik yıllarında Erzurum ve İzmir’de Komünizm’le Mücadele Derneklerinin kuruluşunda yer almıştı.

Bu dernekler NATO üyesi ülkelerde Truman Doktrini paralelinde ABD’nin açtırdığı ve CIA ile MOSSAD vasıtasıyla maddi kaynak aktardığı oluşumlardı.

Şimdi daha iyi anlaşılıyor ki; Ergenekon davalarında üst rütbeli bazı subaylar için cadı avı yapılmış.

Harp Okulları’ndan tazminat ödettirilerek ayrılmaya zorlanan insanlar için cadı avı yapılmış.

KPPS, üniversiteye giriş imtihanlarında, polisliğe girişte, hakimliğe geçişte;  sorular ezberlettirilip  yandaşlarına pozitif ayrımcılık uygulanarak  adeta bir cadı avı yapılmış.

Kendilerine yakın olmayan, ittiba etmeyen, misyonlarına uymayan insanların elenmesine sebep olan uygulamalara bundan daha uygun bir terim bulmak zor.

McCarthy finalde en son olarak orduya sataşmış, bulaşmış, töhmet altında bırakmış; fakat sert bir duvara çarptığını sonradan anlamıştı.

Türkiye’de de böyle oldu. Peygamber Ocağı’nı ihtirasları uğruna töhmet altında bırakmak ve kullanmak isteyenler; bu ocağın odununu oluşturan millete tosladılar.

 

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı