REKLAMI GEÇ

TÜRK’ÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM

20 Kasım 2018 Salı

Gazi İlköğretim Okulu’nda sınıflara girmeden önce böyle söylerdik hep bir ağızdan: “Türk’üm, doğruyum, çalışkanım; yasam; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun”

Demokratikleşme paketi kapsamında 8 Ekim 2013’te kaldırılan andımız; zamanın Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından 23 Nisan’da kendi kızları için kaleme alınmış ve 1933 yılında da okullarda söyletilmeye başlanmıştı.

Reşit Galip; aynı zamanda; 1932 yılında ezanı Türkçeye çeviren isim olarak da biliniyor.

Nazım Hikmet’i 15 yıl ağır hapse mahkum eden, İskilipli Atıf Hoca’yı astıran, Türkçü Nihal Atsız’ı diyar diyar süründürenler içinde İstiklal Mahkemesi’nin daimi üyelerinden Reşit Galip de vardır.

1919 yılında Köycüler Cemiyeti’ne verdiği özgeçmişine bakıldığında ilk tahsilini evinde yaptıktan sonra Alliance İsraelite’de okuyan Reşit Galip; II. Abdülhamit’in emriyle bu okuldan alınır.

Rüştiye ile beş senelik okulu doğduğu yer olan Rodos’ta ve yedi senelik okulu da İzmir’de tamamlar. Haşarılığı sebebiyle disiplin notu bir kaç defa sıfıra kadar indirilir.

Sonra iki sene St.Jean-Baptiste kolejine devam eder.

2. baskısını Hürriyet Yayınları’nın yaptığı “Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri” isimli kitapta; Çankaya’da 12 yıl çalışmış olan hatıratın yazarı Cemal Granda’ya göre; Reşit Galip elindeki bir aletle insanların kafasını ölçmüştür.

Buna göre; 77-79 gelen kafalar Dolikosefal, 81’den büyük olanlar Brakisefal’dir.

Dr. Reşit Galip’in bakan olduktan sonraki ilk icraatlarından biri Türkçü Hüseyin Nihal Atsız’ın Türkiyat Enstitüsü’ndeki asistanlığına nihayet vermek ve Malatya Ortaokulu’na tayin etmek olmuştur.

Bununla da kalınmamış; Nihal Atsız şehir şehir dolaştırıldıktan sonra işten çıkartılmış, neşretmekte olduğu Orhun Dergisi kapatılmıştır.

Şimdi Reşit Galip’i bir tarafa bırakıp tekrar günümüze dönelim.

Danıştay 8. dairesi; Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen’in yaptığı itiraz üzerine; ilköğretim okullarında uygulanan yönetmelik hükmünü; temyiz yolu açık olmak üzere iptal ederek andımızın tekrar okunmaya başlamasının önünü açtı.

Hükümet çevreleri Danıştay 8. Dairesini hukuka uygunluk denetiminin sınırlarını aşmak ve kendini yürütmenin yerine koymakla suçlarken; iptal kararını sevinçle karşılayan bazı çevreler de ant ile Türkçe ezanın müellifinin aynı kişi olmasından hareketle; andımızın ardından; sıranın; Türkçe ezan ve Türkçe ibadet de olduğunu ifade ettiler.

Bunlardan biri de Işid tarafından 101 gün rehin olarak tutulan önceki Musul Başkonsoloslarından CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz dı. Yerel seçimler öncesi yaptığı bu yersiz çıkış üzerine adı geçen milletvekili parti disiplin kuruluna sevk edildi.

İsmail Küçükkaya ise Fox TV’deki programında; anttaki “Türk’üm” kelimesinin telaffuz edilmeyerek; “Doğruyum, çalışkanım…” şeklinde başlamasını bir çözüm yolu olarak ortaya attı.

Belki de şunu teklif edecekti: Türk olmayanlar ya da kendisini Türk hissetmeyenler; “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, doğruyum, çalışkanım…” desinler.

Malum olduğu üzere; Milli Eğitim Bakanlığı itirazda bulundu. Bu esnada; Danıştay 8. dairesinin iptal kararını temyiz ederken kullanılan olumsuz cümleler yüzünden itiraz dilekçesini veren avukat ve ilgili bakanlık görevlilerine işten el çektirildi.

Eskiden beri; ateist, deist veya Hristiyan ya da Yahudi olanlar; Milli Eğitim müfredatında İslam’ı anlatan zorunlu din dersi olmasını eleştirmiş ve karşı çıkmışlardır.

Andın tekrar söylettirilmesinden yana olanlar öğrenci andı; rejim karşıtı uç ideolojilerin hedefinde olan ve kaldırılmasını istedikleri konulardan biriydi derken; Eğitim Bir-Sen ise “Gerici, baskıcı, militarist, totaliter zihniyetin ürünü olan öğrenci andının kaldırılmasına, toplumsal barışın ve uzlaşının sağlanması, demokratik bir Türkiye’nin inşası adına destek verdiklerini ifade etti.

Nitekim şimdi; Kur’an-ı Kerim, Siyer-i Nebi vb. dersler seçmeli hale geldi.

Şimdi gözler temyiz sonucunda.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Hüseyin Mercan   -  Bağlantı 18 Aralık 2018, 15:04

Türküm,doğruyum,çalışkanım demekten çekinenler, Reşit Galipleri anlayamaz.Sayı Otçu’nun da anlamadığı ortada.Reşit Galip Atatürk’le birlikte çalışmış,Atatürk’ün fikirlerini uygulamıştır. Dolayısı ile “andımıza saldırı Atatürk’e saldırıdır.

arif   -  Bağlantı 20 Kasım 2018, 13:17

Reşit Galip,20 yüzyıl Türk filozoflarından birisidir.Nihal Atsız ,Nazım hikmet bu ülkenin edebiyatına yön vermiş yazar ve şairleridir.Aynen Reşit Galip gibi. Buradan yola çıkarak Reşit Galip in bu kişilere zarar verdiğini söylemek doğru değil.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı