REKLAMI GEÇ

Denizli’nin damızlık danaları (!)

7 Temmuz 2020 Salı

Eğitim uzmanı değilim ama eğitimin ne denli önemli olduğunu bilmek için uzman olmaya gerek yok. Çağdaş toplum yaşamında donanımlı bir şekilde yer alması için bireye gerekli bilgi, beceri ve anlayışı vermeye kısaca eğitim deniyor.

Gazeteci, avukat, doktor, general, siyasetçi, milletvekili, belediye başkanı, vali, işçi, milli sporcu, memur; yani aklınıza ne gelirse olabilirsiniz. Eğitimli olmadıkça, kişisel gelişimi tamamlamadıkça maaşınızı alır, kendi kendinizi tatmin edersiniz hepsi bu kadar.

Özellikle bizim devlet dairelerinde eğitim noksanlığını tespit etmek hiç de zor değil. Çünkü işe göre adam alınmıyor adama göre iş uyduruluyor. Durum böyle olunca da verimsizlik ve eğitimsizlik hemen kendini fark ettiriyor.

* * *
Eğitimdeki yetersizliğin doğurduğu sonuçlarla ilgili size iki örnek vereyim;
Çok ünlü bir güreşçiydi. Türkiye O’nu tanıdı. Tüm Ege’nin gururu oldu. Çocukluk yıllarından gençlik yıllarına geçiş yaptığımız yıllardı. Başpehlivan olduğunda bizim başpehlivanı damızlık dana gibi görenler olmuş.

İstanbul’dan özel davetler… Bazıları sosyete, bazıları zengin kulüplerinden çok sayıda kadın alenen siparişler vermeye başlamış. Kaslı, güçlü ve kuvvetli başpehlivan ile yatağa girmek için adeta birbirleriyle yarışmışlar. Onlarca kadın ile beraber olmuş bizim pehlivan. Kısa süre sonra da formdan düşüp güreşi bırakmak zorunda kalmış.

* * *

Yine bir genç vardı. Denizlispor’da parladı. “Bu çocuk kendine bakarsa Real Madrit’te bile oynar” deniliyordu. Allah vergisi bir yeteneği vardı. İstanbul’a gitti. Yıllar sonra görüştük. Bana dedi ki;

“Ferah abi, İstanbul’a gidince etrafımı güzel kadınlar sardı. Nefes alamadım. Kendime bakamadım. Eğer kendime iyi baksam, gerçek bir profesyonel olsam Avrupa’ya kesin giderdim.”

Bizim futbolcunun parası ve şöhreti çevresindekilerin iştahını kabartmış. Zamanla başpehlivana olduğu gibi futbolcumuza da damızlık dana muamelesi yapmaya başlamışlar.

Parayı ve şöhreti görünce damızlık dana muamelesi yapanlarda hata yok bence. Genç yaşta paranın kontrolünü sağlamak kolay değil. Çok genç yaşlarda o şöhretin yüküyle yaşamak gerçekten zor.

* * *

Yine size bir örnek vereyim: Denizli’nin ilçelerinden birinde bir kaymakam vardı. Yanında ilçenin Milli Eğitim müdürüyle birlikte bir ilkokulu ziyaret etti. Bir sınıfı ziyaretlerinde çocuklara ‘Kaymakam kimdir?’ diye sordu. Daha çocuklardan yanıt gelmeden yanındaki Milli Eğitim Müdürü’ne haykırarak döndü. Müdür ne yapacağını şaşırmış durumda ‘buyurun sayın kaymakamım ne istemiştiniz?’ diye sordu. Kaymakam, tekrar sınıfa dönüp; ‘İşte kaymakam budur. Emir verir” diye kendi sorusunu kendisi cevapladı.
Bu tür eğitimsizlik sadece sporda değil, bürokraside de var… Kaymakam bile olabilirsiniz ama eğitimsiz kaymakam olursunuz, topluma da verecek hiçbir şeyiniz olamaz.

* * *

Demek ki, bizim eğitim sisteminde ve alt yapı eğitiminde bir yanlışlık var. Uzmanların hazırlayacağı raporlar okullarda ve spor kulüplerinde uygulanmalı. Paranın yönetiminden tutun da, kişisel gelişime, sağlıklı toplumsal ve bireysel ilişkilere kadar bir insanın mütevazı ve standartlara uygun şekilde yaşaması için gerekli alt yapı eğitimi verilmeli.

Siz bilimden ve ilimden uzak eğitimde ısrar ederseniz, bu ülkenin nice evlatları yok olup gidecek. On binlercesi harcanırken bir bölümü damızlık dana olacak, bir bölümü de yurt dışına kaçacaktır.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Çökelezli Burak   -  Bağlantı 9 Temmuz 2020, 05:23

Yazılarınızın devamını okumak isteriz.
Biraz daha genelleme yapar mısınız?

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı