Sadece Denizlispor değil ki sorun. Psikolojik yıkım her yerde!

Psikolojik yıkım toplumun hemen her kesimini etkisi altına aldı.
Siz bakmayın medyada her gün siyaset, spor konuşulduğuna. İnsanımızın en fazla dile getirdiği sorun: E-KO-NO-Mİ!
Umutlar ve hayaller kırılmaya başladı. Gelecek adına umutsuzluk iklimi hakim. Geleceksizlik duyguları ve düşünceleri içimizi karartıyor. Başarısızlık ve çaresizlik hemen her alanda deprem etkisi yaratıyor.
Çaresizlik içinde kıvranan insanlarımızın sayısı giderek artıyor. Hayata negatif bakmaya başladık. Çünkü, koşullar öyle gerektiriyor. Salgın hastalık adeta belimizi kırdı. Depresyona girmiş kişi sayısı artıyor. Türk toplumundaki güvensizlik artıyor.
İçinde bulunduğumuz negatif etkiden ne zaman kurtulacağız, bilemiyorum. Sanki deprem oldu, enkazın altında kaldık.

* * *

Aynı, ekonomik koşullar gibi. Aynı, Denizlispor gibi.
Denizlispor beklendiği gibi lige kötü başladı. Kadro tercihi, teknik adam tercihi, yönetimin vizyonu vs. perşembenin geleceği çarşambadan gün gibi belliydi.
Denizlispor’da bu toplumun bir parçası. Psikolojik yıkım her yeri olduğu gibi Denizlispor’u da etkisi altına aldı. Deprem enkazının altında Denizlispor’da kaldı.
Çare var mı? Bence şu anda yok. Salgın hastalık ortamında; İnsanlar geçim derdine düşmüşken, sermaye yarının ne olacağını bilmeden kara kara düşünürken, birilerinin Denizlispor’a sahipleneceğine inanmıyorum (?)

* * *

Mevcut yönetim başarısızlıklardan dolayı istifa ederse daha büyük kaos olabilir. Ya delikanlı birileri çıkacak sahiplenecek ya da Denizlispor iyice yerin dibine girip sezon ortasına gelmeden düştüğünü ilan edecek..
Yönetim varsa hataları bundan ders çıkarmalı, teknik heyet ve futbolcular kenetlenmeli ve devre arasına kadar toplanabilecek puanlar toplanmalı. Ara transferde kaliteli 2-3 takviye ile düşme potasından çıkılabilir. Umutsuz olmamak lazım.
Umutlarımızın her geçen zaman da daha çok kırıldığı ortamda umutsuz olmamak önemlidir. Sabır.. Sabır..