REKLAMI GEÇ

RUSYA’NIN KARŞISINA 100 YIL SONRA ÇIKAN KABUS

6 Mart 2020 Cuma

Rusya’nın düşmanı NATO veya Türkiye değil, 100 yıldır kendi içinde asimile edemediği Asya Türkleri ve Müslümanlarıdır.

Bugün Rusya Federasyonu kanunlarına göre, miting yapmanın cezası 8 yıl hapistir. Ayrıca bu mitingi kameraya kaydetmek, yayınlamak da aynı cezayı teşkil eder. Bu nedenle Rusya’da miting göremezsiniz. Ya da gördüğünüz küçük mitingler siyasal değildir.

Suriye idlib’de yaşanan kalleşçe saldırı sonrasında Rusya sosyal medyasında Türkiye’ye karşı hakaretler, küfürler, tehditler, hatta “Konstantinov’u (İstanbul) geri almanın zamanı geldi” diyecek kadar küstahlaşanlar var. Elbette onlar, kendilerini eski istilacı Sovyetler sanıyorlar ki, böylesine hamasi çığlıklar atarak, Türkiye’yi yenebileceklerini sanıyorlar. Ya da Türkiye’nin eski güçsüz Türkiye olduğunu sanıyorlar galiba. Tarih kitaplarını yenilesinler artık.

Ama Rusların bilmediği önemli bir de sorunları var. Sovyetler dağılmış ve Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan artık Rusya’nın bir parçası değil, bağımsız devletlerdir. Diğer taraftan bağımsızlıklarını erteleyen İleri Kafkas halkları, Çeçenler, Kumuklar, Karaçaylar, ve Tatarlar da bağımsız olmak için küçük bir fırsat beklemektedir.

Bu devletler ve devlet olma yolunda sırasını bekleyen özerk bölgeler Rusya’nın tarihte yaptığı soykırımları, katliamları hiç bir zaman unutmuş değildir. Konstantinov’u (istanbul) almak gibi bir düşünce içerisine girenler, artık bundan sonra Moskova’yı kaybedip, Sibirya’da yaşama ihtimalini de düşünmelidirler.

Ne zaman kadim Türk topraklarından bahsedilse, nedense bilinçli ve maksatlı bir şekilde, bu bağımsız Türk devletlerinin ve bağımsız olma yolunda fırsat bekleyen özerk bölgelerin halkları Türklüğünü unuttukları, asimile oldukları yazılıp çizilir. Oysa onlar, yüzyıllardır esaret altında yaşadıkları halde Türklüklerini ve Müslümanlıklarını asla unutmamışlar, Türk kültürü ile yoğurarak günümüze yazılı olamasa da, sözlü ve gelenek bağlamında taşımışlardır.

Peki Türkiye’de herkes topyekûn Türk kültürüne bağlı kalmış ve milliyetçi midir?… Elbette hayır…
Politik olarak bakıldığında, Türkiye gibi, diğer Türk devletlerinde de çeşitli siyasi görüşe sahip insanlar vardır. Ama bu birlik olma yolunda ölçü değildir.

Bugün Çeçenistan’da Kadirov yönetimi nasıl çeçen halkını temsil etmiyorsa, Dudaev Çeçenleri baskı politikaları ile sessiz kalıyorsa; işgal edilen Kırım’da da parlamento yönetimi Tatarları temsil etmiyor, Kırım Türkleri baskı politikası ile sessiz bırakılıyor.
Kısacası, Sovyetlerde olduğu gibi, Rusya Federasyonunda da Asya Türkleri ve Müslümanları aynı baskı politikası ile karşı karşıyadır. Ama asimile edilemeyen bu Türk halkları sessizliklerini bozmak, gerçek kimliklerine kavuşmak ve zulmü kırmak için fırsat beklemektedir.

Bir gerçek var ki, asla göz ardı edilemez.
Artık, Slavlaştırma politikaları, asimilasyon, halkları kendi topraklarında azınlığa düşürmek için yaptıkları sürgünler, tuğla fabrikalarında yakılan tarih, din, dil, bilim adamları ve aydın katliamları bir fayda vermemiş, aksine kültürüne daha bağlı şuurlu bir millet kılmıştır. Rusların karşısına 100 yıl sonra en büyük kabus olarak çıkmıştır.

Bu nedenle Rusya’nın düşmanı NATO veya Türkiye değil, 100 yıldır kendi içinde asimile edemediği Asya Türkleri ve Müslümanlarıdır.

Yeter ki, ”BİZİM NE İŞİMİZ VAR ORADA” denilmesin.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Burak Güzelpınar   -  Bağlantı 11 Mart 2020, 19:05

Sn. İbrahim İmamoğlu sizi uzun yıllardır tanıyoruz. Uzun yıllardır yazılarınızı ve haberlerinizi okuyoruz. Böyle yazılar yazmayın. Dışarı çıkın vatandaş ne yiyor? Nasıl geçiniyor? İssizligin hali ne? Bir yazı yazın okuyalım.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı