ÜLKÜ OCAKLARI VE KURBAN

Geçtiğimiz günlerde “Kurban” ile ilgili yazdığım yazı, büyük ilgi gördü. Öyle ki, yardım toplanması konusundan muzdarip olan çok sayıda okuyucum, arayarak teşekkür ettiler. Ama Siyasal İslam’ın uzantısı olan, dini kendilerine göre yorumlayarak kullanan ve akçeli işler olunca ortaya çıkan bazı kuruluşlar rahatsız olmuşa benziyorlar.

Beni eleştiren arkadaşlara da “seviyeli” eleştirileri için sonsuz teşekkür ediyorum. Okuyucularım bilsin ki, biyografimde kim olduğum, eğitim düzeyim yazıyor. Eleştirmeden önce beni tanımak için okursanız sevinirim. O zaman dini konulardaki yazılarımı, 45 yıllık gazetecilik tecrübemle nasıl birleştirdiğimi rahatça görebilirsiniz. Afaki eleştirmektense, fikirlerimin bugün İslam’ı yorum yapan, açıklık getiren profesörler ve diğer din adamlarının görüşleri doğrultusunda yazdığımı da bilir ve eleştirisel bakış açınızı daha rahat yazarsınız.

Çünkü ben, kimseyi rahatsız etmek istemediğim gibi, Kurban olayının da diğer zekat ve sadaka anlamında yapılan yardımların Hz. Peygamber’in (sav); “Komşusu açken, tok yatan bizden değildir”, “Zekat, Kurban vb. yardımlarınızı en yakınınızdan başlayarak, halkayı büyüterek yapın” mealindeki hadislerinde olduğu gibi, gerçek ne ise öyle yapılması konusunda acizane fikirlerimi yazdım. Yine, “İslam dışı giyim” anlattığım yazımı da, bazıları tam okumadan eleştirip, Nur suresini bana örnek göstermeye çalıştılar. Nur Suresi İslam’i giyim (kadınların giyimi) konusunda inen ayetlerdir. Yani, gelenek ve görenekler içerisinde, kültürel bir değer olan giyimin, İslam ile bütünleşmesini ve bazı farklılıkların nasıl geliştiğini anlattım. “İslam’daki giyimi değil.” Bu yüzden yazımın karşılığı Nur suresi değildir. Bir başka yazımda Nur suresinin ilgili ayetlerini yazmaya çalışırım.

ÜLKÜ OCAKLARI VE KURBAN

Neyse.. Bugün yine Kurban meselesi hakkında bir yazı yazacağım. Kurban’ın kesim ve dağıtım kaidelerine benim anlattığım gibi uyarak, tespit edilen yardıma muhtaç insanlara nasıl ulaşacağını yalın bir dille anlatan Ülkücü Ocakları’nın sürüvenini anlatacağım.

Bir okuyucum Ülkü Ocakları tarafın Karakurt Mahallesi’nde kurbanlık satıldığını öğrenmiş. “Param gidecekse, bizim çocuklara gitsin, onlar yardım yapsın” düşüncesi ile giderek, kurbanlıklara bakmış. Oradaki ocaklı yöneticiler, “kurbanların 1500-2000 TL. arasında” olduğunu, dilerse bayram günü bizzat gelerek kurbanı kestirebileceğini ve derisinin, etinin doğranarak kendisine teslim edileceğini, istemezse, derisinin ve etinin uygun gördüğü şekilde yardıma muhtaç ailelere, O’nun adına dağıtılacağını belirtmişler. Hatta, dilerse kurbanlığı evine götürüp kendisinin kesebileceğini, ailesine yeterince eti ayırdıktan sonra kalanını da kendilerine haber verilirse, gelip alacaklarını ve D’nun dağıtabileceklerini belirtmişler.

Duruma sevinen ve mutlu olan okuyucum, bir kurbanlık aldığını; ocağa yardım olması bakımında da biraz fazla para verdiğini dile getirdi. Ülkü Ocakları’nın bu tutumuna son derece sevinen okuyucum, gönül rahatlığı içerisinde olduğunu belirterek, bunu benimle paylaştı.

Önce, içinden geldiğim, yetiştiğim bu bilgi ve fikir yuvasının, bu denli hassas bir şekilde hareket etmesine, insanları rencide etmeden Allah’ın ve Rasul’ünün emrettiği gibi yardım kalıplarından şaşmadan hizmet etmesine çok sevindim. Gurur duydum.

Sonra Ülkü Ocakları’nın Kurban meselesinden sorumlu gencimizle konuştum. Bana aynen yukarıda yazdığım gibi kurban olayını anlattı. Hatta, Ahmet Yesevi Üniversitesi mezunu olan Ülkü Ocakları Başkanı Murat Aydın’ın Türkmenistan, Özbekistan gibi Türk Cumhuriyetlerindeki arkadaşlarının girişimleri ile, bu ülkelerin kurban bedeli üzerinden, aynı ülkede kurban kesimi yaptırılarak, yardıma muhtaç soydaşlarımıza hizmet edildiğini anlattı. Yani, Türkiye’de kesilen kurbanlar; kesildikleri illerde dağıtılacak, diğer ülkelerde kesilen kurbanlar o ülkelerde dağıtılacak, artarsa eğer, ondan sonra başka yerlerde dağıtılacak.

Benim önceki kurban yazımdaki kesim ve paylaşma meselesindeki hassasiyetimi Ülkü ocakları aynen yerine getiriyor. Kurban kesilirken, kurban sahibi başında olacak. Dilerse orada bağışlayacak, dilerse götürecek. Ama ilimizdeki yardıma muhtaç insanlara dağıtım yapılması öncelik olacak.

Bu yardımı, Allah ve Rasülü’nün istediği gibi, yardımlaşmaya en yakınlarından başlayarak halkayı genişletmek şeklinde yapmak çok mu zor? İnsanlar, verdikleri paranın nereye gittiğini, kime hizmet edildiğini bilmek istiyor.  Mahallesinde yoksul bir insan varsa, ona vermek istiyor. Ve en önemlisi; 1800 Tl. olan kurbanın 600 Tl.ye kesilecek olmasını aldatıcı buluyor. Bu yüzden, Türk gençliğinin yüz akı olan, Allah ve Peygamber yolunda “Vatan, Millet” sevdasıyla hizmet eden Ülkücü gençlerimize şükranlarımı sunuyor, saygıyla önlerinde eğiliyorum.

Demek ki hala umudumuz var. Allah sizlerden razı olsun..