SEÇİMLER VE DEMOKRAT PARTİ

Kesin olmamakla birlikte 12 Haziran 2011 tarihinde milletvekili genel seçimleri yapılacaktır. Tarih kesinleşmeyince Yüksek Seçim Kurulu seçim takvimini yapıp açıklayamamaktadır.
Olası seçim takvimine göre seçime girebilecek durumda olan siyasi partiler ilan edilecektir. Hakimler ve savcılar, YÖK ve RTÜK üyeleri, memurlar, işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, subay ve astsubaylar, belediye başkanları, siyasi partilerin il ve ilçe başkan ve üyeleri, belediye meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu ve sendikalar, kamu bankaları ve üst kuruluşlar, iştirakleri olan teşebbüslerinin yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar görevlerinden çekileceklerdir. Partilerin hangi usulle adaylarını belirleyeceği yüksek seçim kuruluna bildirilecektir. Seçim takviminin hemen belirlenmesinde büyük fayda vardır. Görevlerinden istifa edeceklerin zamana ihtiyacı bulunmaktadır. Partilerin ön seçim, aday yoklaması veya merkez yoklaması gibi usulleri tartışması ve adayların belirlenmesi gibi işlerin, akşamdan sabaha yapılması mümkün
değildir. Adaylar yasaya göre oy verme gününden en az 55 gün evvel ilan
edilecektir.
Partilerin elini çabuk tutması gerekmektedir. Tahmini duruma göre adaylar 15-16 Nisan 2011 günü ilan edilecektir. Seçim gelmiştir ancak partiler henüz uyanmamıştır. Mecliste grubu bulunan ve Hazine yardımı alan AKP, CHP ve MHP için herhangi bir sorun yoktur.
Ancak Meclis dışı diğer partiler için sorunlar elbette büyüktür.
Seçimin neticesini etkileyecek gelişmeler de yaşanmaktadır. Bilindiği gibi Demokrat Parti 15 Ocak 2011 tarihinde Ankara’da Atatürk Spor Salonu’nda olağan kongresini yapmış ve yeni genel başkanını ve yöneticilerini seçmiştir. Tansu Çiller’in 2002 seçimlerinden sonra genel başkanlıktan ayrılması ile Mehmet Ağar partinin başına getirilmiştir. Yeni bir genel merkez kiralanmış, 5 yıl boyunca birçok harcama yapılmıştır. 2007 seçimlerinin takvimi işlemeye başlamışken ANAP ile birleşememe sonunda parti adını değiştirmiş ve Demokrat Parti adını almıştır. Partinin oyu yüzde 7’nin altına düşünce Hazine yardımı alamaz hale gelinmiştir. Sonra partinin süvarisi Süleyman Soylu olmuş, esasen istifa ettiği genel başkanlığa yeniden aday olmuş ve sonunda kaybederek genel başkanlığı Hüsamettin Cindoruk’a devretmiştir. Hüsamettin Cindoruk ise bir hayli oyalandıktan sonra nihayet 15 Ocak 2011’de kongre yapabilmiştir. Bu kongrede 6 aday yarışmış ve Namık Kemal Zeybek açık ara genel başkanlığa seçilmiştir.
Parti, 14 yıldır iktidar veya ortağı değildir. 2002 Kasım ayından beri Mecliste yoktur. Nasıl olur da Hazine yardımı alamayan, 8,5 yılda 5 genel başkan değiştiren bu parti ayakta kalabilmiştir. Bir defa daha görüldü ki salonda binlerce partili coşku ile Namık Kemal Zeybek’i genel başkan seçerek inancını ve güvenini ortaya koymuştur. Bu olay, seçimlere giderken dengeleri değiştirecektir diye düşünüyorum.
Uzun zamandan beri, müsteşarlık, bakanlık, Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlığı, kaymakamlık yapan, üniversite kurup yöneten ve hitabet, liyakat ve tecrübeyi temsil eden Namık Kemal Zeybek genel başkan olmuştur.
Hiç kimse şimdiden seçimin sonucunu çantada keklik görmemelidir. Sandık hangi olaylara gebedir, onu kestirmek mümkün olmadığından, seçim tecrübesi olan halkımıza güvensizliğin de hiçbir anlamı yoktur. İnanıyoruz ki dengeler yerine oturacaktır. Yeter ki herkes sandığa gitsin, vatan borcu olan oyunu kullansın ve oyuna sahip çıksın.
İsmail AĞAR