REKLAMI GEÇ

SİYASETTE BOŞLUK

2 Eylül 2011 Cuma

Anayasa değişikliği ve seçimler derken yeni bir döneme giriyoruz. Meclis tatil ve herkes kendi derdine düşmüş sorunları ile uğraşıyor. Vatandaş vurdumduymaz oldu ve umurunda bile değil dünya.
Teröre her gün şehit vermeye devam ediyoruz. Hakkari, Siirt, Mardin Van, Diyarbakır gibi illerden bu üzücü haberlerin arkası kesilmiyor.
Dış politikada farklı adımlar atılmaya başladı. Suriye ve Libya ile daha düne kadar iyi ilişkiler anlamında birçok antlaşmalar imzalandı. Yunanistan, Ermenistan ile sıfır sorun olduğundan bahisle beyanlar verildi. Birden ne oldu ise Ermenistan ile ilişkiler koptu. Libya ile isyancılardan yana politika ve Suriye ile sorunu iç mesele yapıp nerede ise harp ilanı yapıldı.
Artık Türkiye’de aşağıdan yukarıya politika yapma zamanı geçti. Seçim zamanı birileri istedi üç parti meclise girdi. Muhalefetten ses yok. İktidarın işi ayna gibi. Nerede ise seçimler yapılalı üç ay oldu, muhalefetin varlığı yokluğu belli değil. Meclis’in açılması 1 Ekim 2001 tarihi olup, bir ayı aşkın süre var. Yapılanlara bakılırsa açılmasına gerek yok. Çoğu Anayasa’da yer alması gereken kurum ve kuruluşlarla ilgili düzenlemeler, bir gecede kanun hükmünde kararnamelerle değiştirilip yürürlüğe girmektedir.
Kanun hükmünde kararnameler eskiden beri anayasalarda var olan ve acele hallerde istisnai olarak başvurulan yol iken şimdi her konuda bakanlıkların düzenlenmesinde, yargının işleyişinde, sağlık ile ilgili konularda düzenlenir olmuştur. Bundan önce bir torba yasa alışkanlığı vardı, bundan vazgeçilmişe benziyor. Torba yasa, adı üstünde yasa olduğu için Meclis’te zorlukların yaşandığını hep beraber gördük. Bu KHK işi hükümet için ballı börek. Son çıkarılan kanun hükmünde kararnamede, Yargıtay ve Danıştay Yasası’nın değiştirilmesi, hakim alımları, Yargıtay tetkik hakimliğine atama ve daire başkanlığı seçimi, adli ara verme gibi yargının işleyişi ile ilgili düzenlemelerin yapılması, gerçekten büyük hata olmuştur. Hemen hemen tüm ülkelerde yargı ile ilgili düzenlemeler ya Anayasa’da yer alır ya da temel yasalar içinde katı hükümler taşır. Hakim açığı yeterli bilgi ve tecrübesi olmayanların mesleğe alınması ile giderilemez. Yargıtay’a atanacak hakimlerde belli süre çalışmak ve deneyim kriteri ortadan kaldırılmıştır. Hataların son kez düzeltildiği Yargıtay’a tecrübesiz tetkik hakimi atayarak dosyaların incelenmesi doğru değildir.
Tetkik hakimleri dosyayı inceleyen ve heyete anlatan hakimlerdir. Temyiz incelemesi adalet için çok önemli bir kanun yoludur. Bu nedenle kıdemsiz tetkik hakimi alımı ve daire başkanlıklarında kıdemin üç yıla indirilmesi yargıya büyük zarar verecektir.
Bütün bu olanlar karşısında elbette iktidarın yapmak istediğini anlıyoruz. Fakat muhalefet partilerini anlamakta zorlanıyoruz. Demokrat Parti’nin mutlak iktidar olduğu 1950-60 arasında Cumhuriyet Halk Partisi’nin 36 milletvekili ile yaptığı muhalefeti bugün aynı parti neden yapamıyor? Bunu kendilerine hatırlatmak isteriz.
Her gün şehit haberleri var. Genelkurmay Başkanı ve komutanlar istifa ediyor,
generaller her gün tutuklanıyor ve ülke her an savaş tehlikesi yaşıyor. Tık yok… Meclis’e seçilip ‘yemin etmem’ diyen zihniyet, 14 gün sonra ‘tükürdüğünü yalayıveriyor”.
Kanun hükmünde kararnamelerle idare, yargı, sağlık vs bir şekle sokuluyor, kimsenin bir eleştirisini duymuyoruz.
Demokrasilerde iktidar kadar, muhalefetin önemini herkes biliyor. Böylece ülkede bir siyasi boşluk var ancak, muhalefet boşluğu gerçekten var. Böylesi dönemler hep incelendiğinde yeni siyasi oluşumların geliştiği hep görülmüştür. Bu boşluklar bir şekilde doldurulmuştur. Geçmişe bakıldığında DP’nin 10 yıl, Adalet Partisi’nin 10 yıl, ANAP’ın 8 yıl sonunda bir şekilde ömürleri sona ermiştir. 1999’da oluşan boşlukta DSP, MHP ve ANAP’ın yaşattığı durum ve siyasi boşluk bugünkü iktidar AKP tarafından doldurulmuştur. Önümüzdeki aylar içinde ülkede görülecek iktisadi ve siyasi olaylar nedeni ile iktidar da bazı sıkıntılar yaşayabilecek ama en önemlisi muhalefet boşluğu nedeni ile siyasi partilerde yeni oluşum ve değişimlerle siyaset renklenecektir. Görünen köy kılavuz istemez. Bunun da sebebi ise var olan siyasi boşluk ve en önemlisi muhalefet boşluğu.
Bekleyip göreceğiz…

İsmail Ağar

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı