BARIŞA EVET!

Şu andan itibaren sağlıklı olmayı seçiyorum,

Huzurlu olmayı seçiyorum,

Mutlu olmayı seçiyorum.

Kendi iyiliğim için beni kıran, beni üzen, hakkımı yiyen, canımı yakan herkesi affediyorum ve bağışlıyorum.

Allah’ım nurunla ve sevginle bedenimi ve ruhumu sağlıklı bir şekilde şifalandırmanı niyet ediyorum.

Hazmedemediğim bütün olayları hazmediyorum.

Asla affedemem dediklerimi bile sevgi ile affediyorum.

Allah’ım ben sana emanetim ve sevdiklerim de sana emanet.

Güvendeyim,

Huzurluyum,

Sağlıklıyım,

Sağlıklı olmayı seviyorum,

Bedenimin iyileşmesine izin veriyorum ve inanıyorum.

Kendimden başlayarak bütünün hayrına barış ve huzura niyet ediyorum.

Bülent Gardiyanoğlu’na ait yukarıdaki olumlamayı 21 gün sabah ve akşam önererek başlıyorum bu gün.

“İnsan düşünceden ibarettir, geriye kalan et ve kemiktir, gül düşünürsen gülistan, diken düşünürsen dikenlik olur.” diyor Mevlana. Hep birlikte düşüncelerimizle dünyayı gül bahçesine veya dikenliğe çeviren biziz.

“Ortamın koşulları bahanedir ve yalandır.” diyor Gardiyanoğlu.

Arabesk ve popüler müzikle kötü kelimeleri defalarca söyleyip hayatımıza acıyı çekiyoruz. Savaşı düşünerek savaşı, barışı düşünerek barışı yaratabiliriz.

İnsanları veya olayları lanetleyerek ya da kınayarak lanet enerjisini yaratıyoruz. Tekrardan çıkmanın ve çemberden kurtulmanın tek yolu: dersimizi almak ve olayı şifalandırmak. Her dersin bir bedeli vardır. Bunun sebebi biziz.

Şifalandırmanın tek yolu yüzleşmek, bunu yaşatanları ve bu durumu affetmek, dersini almak ve hatırayı serbest bırakmaktır. Aksi halde şifalanma tamamlanıncaya kadar aynı durum ve döngü tekrar tekrar yaşanır.

Sevgi ve şükür en güçlü iki sözcük, sevmek ve şükretmek ise en güçlü enerjilerdir. Sistemin şifalanmasına niyet edelim. Şu ana kadar ne olmuşsa affedelim ve şu an ne oluyorsa bütünün hayrına olmasını dileyelim. Karma şifalansın, tekrardan çıksın. İnsanların karmaları olduğu gibi, ülkesel karmalar vardır. Ülkemizin huzur ve mutluluğu için:

SAVAŞA HAYIR DEĞİL! BARIŞA EVET! Lütfen…