REKLAMI GEÇ

BAŞKANLIK SİSTEMİ

3 Kasım 2016 Perşembe

Türkiye’nin insan kalitesinden aile ilişkilerine, kurumlarından verimliliğine, bürokrasisinden girişimciliğine, ekonomisinden ticaretine, işsizliğinden eğitimine, sağlığından gıdasına, sporundan kültürüne, trafik sıkışıklığından çevre kirliliğine, adaletinden güvenliğine, dürüstlüğünden yolsuzluğuna, din anlayışından ahlakına, biliminden teknolojisine, iletişiminden saldırganlığına, milli birliğinden komşuları ile ilişkilerine kadar çözülmesi gereken binlerce problem göz ardı edilirken, 2023 vizyonuna ulaşması için artık koro halinde önerilen yeni misyon ve politika acilen başkanlık sistemine geçilmesidir. Hararetle talep edilen Başkanlık Sistemi nedir? Bizim için uygun mudur değil midir? Bu konuda bilimsel çalışmalardan ziyade sıklıkla propaganda içerikli yönlendirmeler kamuoyuna sunulmaktadır.

Global Politika ve Strateji Kurumu tarafından yapılan bilimsel çalışma oldukça ciddi ve önemli tespitler içeriyor; Bu araştırmaya göre Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkenin 23’ü Parlamenter Sistem’le yönetiliyor. Bizim de içerisinde bulunduğumuz NATO’ya üye 28 ülkenin sadece birisi yani herkesin bildiği ve muhtemelen örnek alacağımız ABD Başkanlık Sistemi ile yönetiliyor. Buna karşın bizim sınıfımızda olarak kabul edemeyeceğimiz ve dünyada ekonomik gelişmişlikte son sıralarda bulunan başarısız ülkelerin yüzde 90’ı Başkanlık Sistemi ile yönetiliyor. Aynı kategoride refah endeksine göre dünyada en son 10 sırada yer alan ülkelerin tamamı Başkanlık Sistemi ile yönetiliyor. Hukukun üstünlüğü endeksine göre en yüksek puanı alan 10 ülkenin tamamı parlamenter sistem ile yönetiliyor. Yani adalet sisteminin en iyi ve hızlı işlediği 10 ülke arasında Başkanlık Sistemi ile yönetilen ülke bulunmuyor. Bireysel özgürlükler sıralamasında dünyada ilk 10 sırada yer alan ülkelerin 9’u Parlamenter Sistem’le yönetiliyor. İnsani gelişmişlik sıralamasına göre, dünyada son 10 sırada yer alan ülkelerin 8’i Başkanlık’la yönetiliyor. Eğitim başarı sıralamasında en iyi 10 ülkenin 9’u Parlamenter Sistem’le yönetiliyor. İyi yönetim, şeffaflık, yolsuzluk, adam kayırmama, dürüstlük endeksine göre en başarılı 10 ülkenin 8’i Parlamenter Sistem’le yönetilirken, kötü yönetilen ve son 10’da bulunan ülkelerin 9’u Başkanlık Sistemi ile yönetilmektedir.
Bu verilere göre Türkiye’nin Başkanlık Sistemi’ne geçmesi iddia edildiği gibi durumunun iyileşeceği bir üst sınıfa geçeceği veya uçacağı anlamına gelmiyor.

Başkanlık Sistemi ile yürütme, yasama ve yargı tek adam diyebileceğimiz denetlenemeyen ve rakibi bulunmayan bir “Başkan”ın kontrolüne geçecek olursa ülkenin gelişmesi söz konusu olamaz ve bu sistem sadece Başkanın yakınında bulunan bir avuç oligarkın işine yarar. Amerika’nın 224 yıllık demokrasi ve başkanlık geleneği özel bir durum olarak ele alınmalıdır. Bunun dışında dünyada hatırı sayılır bir örnek olarak gösterebileceğimiz Başkanlık Sistemi ile başarıya ulaşan, demokratik hak ve özgürlükler, refah ve zenginlik ile anılan tek bir gelişmiş ülke bulunmamaktadır.

Dünyada Başkanlık Sistemi ile yönetilen ülkelerden bazıları sırasıyla; Afganistan, Arjantin, Azerbaycan, Benin, Belarus, Bolivya, Brezilya, Brundi, Dominik Cumhuriyeti, Endonezya, Ermenistan, Ekvator, El Salvador, Filipinler, Guatemala, Güney Kore, Haiti, Honduras, İran, Kazakistan, Kenya, Kıbrıs, Kolombiya, Kosta Rika, Komor, Liberya, Meksika, Malavi, Maldivler, Nikaragua, Nijerya, Panama, Paraguay, Peru, şeyşeller, Sierra Leone, Sri Lanka, Sudan, Surinam, Şili, Tanzanya, Türkmenistan, Uganda, Uruguay, Venezuela, Zambiya’dır.

Bu bilgilerden hareketle başkanlık sistemi tartışmalarını bırakıp acilen 100 yıldan fazladır tecrübe ettiğimiz parlamenter sistemimizin kalitesini artırmak ve sürekli iyileştirerek vatandaş yani Türk Milleti odaklı demokratik bir sistem kurmak ülküsüne sarılmaktan başka çaremiz yoktur.

Terör örgütlerinden, paralel devlet yapılanmalarından ve yüce dinimizi ve değerlerimizi acımasızca kullanan yapılardan kurtulabilmek için hep birlikte bu mihrakları sistematik olarak yok edecek bir demokrasiyi geliştirmek ve korumak zorundayız.

Başkanlık veya parlamenter sistemine bakmaksızın her gelişmiş ülkede olduğu gibi Anayasa başta olmak üzere yazılı hukuk kurallarına ve toplumsal dinamiklerine sirayet eden bir demokrasi yaklaşımı ve kapsayıcı kurumlarımızı Türkiye’ye özgü olarak geliştirmeden dünya sıralamasında iyi ülkeler arasında yer almamız mümkün değildir. Demokrasilerde tabii ki her konu vatandaşa sorulabilir önemli konular sorulmalıdır. Ancak doğru bilgilendirmek şartıyla. Gerçek veriler ve doğru bilgilere dayanmayan kararlar millet tarafından verilse dahi sonuçları başarısız olur ve büyük sosyal problemler doğurur.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı