REKLAMI GEÇ

HAYATI OKUMAK

27 Nisan 2017 Perşembe

Yüce dinimiz İslam’ın ilk emri “oku”. İslam’dan mı uzaklaşıyoruz yoksa okumaktan mı araştırılması gerekir çünkü okuma oranlarımız ne yazık ki medeni ülkeler ortalamasının oldukça altında. Rakamlar pek iç açıcı olmadığı için paylaşmak istemiyorum. Fakat isteyen hem rakamları hem de nedenlerini araştırabilir. Tabii bir kısım insanımız halen bir gecede cahil bırakıldığına inandığı için okunası kitaplara ısrarla el sürmüyor. Bu kesimi serbest bırakabiliriz fakat içinde yaşadığımız hayatı anlayabilmek için okumak gerekiyor. Çünkü okumayan milletler bilgi çağında bu hayatta geri kalmaya mahkumdur.

İnancımıza göre hiç şüphesiz herşeyi yaratan “O”. “O” “ol” dedi kainat, dünya, tabiat öyle oldu. Olanı anlamak ve işlemek, yani tabiat ile baş edip başarılı olmak için okumak gerekiyor. Okursak olayları anlayıp bilimin ışığında sorgulayabilme ve ilerleme yeteneği kazanabiliriz. Biliyoruz ki “ol” sözü evrenden, dünyadan, tabiattan, varlıktan önce vardı. Sonra nesneler var oldu. Bu nedenle söz insanlığın ışığıdır. Çünkü nesneler sadece kelimelerle ifade edildiğinde var olurlar. Var olan görülür ise ışıldar ve aydınlatır. Peki, Işık nedir? Işık bilimdir. Bilimi söze döken ise kitaptır. Kitap okunur ise etrafı aydınlatır. Tarihten bildiğimiz kadarıyla, karanlığı aydınlatacak başka yakacak bir şey bulamayan cesur aydınlar, hiç korkmadan kendilerini yakmışlar, derileri yüzülmüş en hafifinden darağaçlarında can vermişlerdir. Bu yüzden söyleyecek sözü olanlar sözü yazarken sorumluluk üstlenmektedir, sorumluluk paylaşmayı, paylaşma mücadeleyi şart koşmaktadır. Tabi, söylenmesi gerekeni söylemek riskli olabilir, asıl mesele riskine rağmen söyleyebilmek, haksızlığa müdahale edebilmektir. Aynı sorumlulukları okuyan da paylaşırsa ancak o zaman söz etrafı aydınlatacaktır. Yazılan sözü okuyarak aydınlandığınızda içinizdeki cevherler mücevhere dönüşür. Sözlerin oluşturduğu mücevher, çok değerlidir, bunu unutmamalıyız. Eğer unutursak bilgi çöplüğüne döneriz. Tabii ki insan beyni unutkandır. Fakat unutulacak şey var, unutulmaması gereken şey var. Unutmamak için yazmak gerekiyor. Böylece sözlü aktarımlar, töreler, kurala bilgiye ışığa dönüşüyor. Söz kelimeye, kelimeler cümleye, cümleler sayfaya dönüşünce kitap oluyor. Popper tarihin ilk kitap pazarının M.Ö. 530 yılında Atina’da kurulduğunu yazıyor. Avrupa demokrasisinin 20. Yüzyılda olgunlaşmasının mimarı olan ve 17 Eylül 1994 tarihinde 92 yaşında Londra’da ölen Avusturya’lı felsefeci Karl Raimund Popper “Hayat Problem Çözmektir” adlı kitabında, Cicero’ya dayanarak yaptığı yoruma göre, Homeros’un ilk yayımcısı Peisistratos’un papirüs gibi gerekli tüm yazı malzemesini ülkeye getirtmek, Homeros’un metnini yazabilecek eğitimli köleleri satın almak üzere izin vermesi sonucunda yaygınlaşan kitapların okunması ile ilk demokratik toplumun oluşmasına ve tiran yöneticilerden kurtulmaya katkı sunduğunu söylüyor. Kitabın insanla buluşması, insan aklının en büyük icatlarından biridir. Tekerleğin icadı ile insan yerküre üzerinde ilerleme imkanı bulduğu gibi, düşüncede ve bilimde ilerleme yazı ile başlamış ve devam etmektedir. Ancak Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür yani ademoğlu ve havvakızı olan insan unutmaya meyillidir. Birçoğu nereden gelip nereye gittiğini unutur. Fakat asıl kötü olan kökenini unutmaktır. Köklerini unutan aslına yabancılaşır. Aslına yabancılaşan hayatı okuyamamıştır ve geleceği karanlıktır.

Geleceğin karanlığını aydınlatacak, demokrasimizi ve kalkınmayı geliştirecek olan ise yukarıda dediğimiz gibi kitaplardır. Denizli’de Nisan ayı başında yapılan ve on gün süren 1. Kitap Fuarına gelen binlerce genç katılımcının bize düşündürdükleri budur. Büyük bir hasretle kitaplarına kavuşan bu insanların hayatı doğru okuyacağına inanıyor ve gelecek yıl daha fazla katılımcı, okur ve yazar bekliyoruz. Unutmayın aydınlık bir hayat okumayı gerektirir. Yeter ki okuyalım. Kitaplar görevini mutlaka yapacaktır.

Not: Yeni kitabımı yazmaya başladım. Allah izin verirse gelecek yıl fuara yetişir. Eli kalem tutan dostlarım lütfen siz de yazınız. Bu yıl Fuarda Denizli’den yetmiş yazar kitaplarını sergiledi. Gelecek yıl en az yüz kişi olalım. 1. Kitap fuarının gerçekleşmesinde emeği geçen Denizli Büyük Şehir Belediyesine ve Kültür, Turizm ve Tanıtım Dairesi Başkanı Sayın Hüdaverdi Otaklı Bey’e ve Denizlili yazarları destekleyen Egeli Yazarlar Birliği Başkanı Sayın Abdülkadir Uslu Bey’e Denizli ve Denizlili yazarlar adına teşekkür borcumu buradan eda etmek isterim.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı