REKLAMI GEÇ

TÜRKİYE’DE KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ

30 Mart 2017 Perşembe

Türkiye güçlü ve köklü bir devlet olmasına rağmen, kurumları kapsayıcı olmadığı için sosyo-ekonomik gelişmişlik toplumun tamamına yayılamamış ve girişimcilikte rekabet edebilecek motor gücü üstlenecek geniş orta bir sınıf oluşturamamıştır. Bu nedenle Türk ekonomisi kolay atlatılabilecek ufak krizlerden dahi ağır bir şekilde etkilenmektedir. Refah ve kalkınmışlığın tüm topluma ulaşması için üretim kapasitelerinin yeterli bir şekilde kullanılması, üretim faktörlerinden elde edilen gelirler içerindeki kâr ve ücretlerin toplumun geniş bir tabanına yayılmasını sağlayacak kurumların dışlayıcı değil kapsayıcı olması gerekmektedir. Çalışan, üreten, ürettiğini satarak kar eden ve elde edilen kardan vergi ve ücretleri adaletli bir şekilde paylaşan güçlü bir orta sınıfın oluşumu için başlatılabilecek en önemli çözümlerden biri kadın girişimciliğinin yaratıcı ve hamleci potansiyelini harekete geçirmektir.

Türk kültürüne ait öz değerlere bakıldığında , “kadın-erkek eşitliğini” esas alan bir düşünce sisteminin bulunduğu görülmektedir. Ancak, Orta Doğu kültürleri ile kaynaştıktan ve sonraları yönümüzü Batı dünyasına çevirdikten sonra maruz kaldığımız kültür etkileşimlerinin sonucu ortaya çıkan melez kültür nedeniyle günümüzde çok ciddi boyutlara ulaştığını iddia edebileceğimiz bir “kadın-erkek eşitsizliği” gerçeği ile karşı karşıyayız.

Günümüze kadar süregelen bu farklı ve etkili etkileşim ve yaygınlaşan ve kapsayıcı olamayan cemaat, tarikat ve diğer kurumların her seviyedeki tutumlarını, daha fazla “erkek egemen” , daha katı ve son derece hiyerarşik bir ast-üst ilişkisi uygulamaları içeren yapıya dönüştürmüştür. Genellikle “erkeğin” tek taraflı ve dışlayıcı güç gösterisinde bulunduğu davranışları, kız ve erkek çocuklarının psikolojilerinde yoğun bir ezilmişlik hissine yol açmakta ve girişimci ve kendi işlerini kendileri halletme yeteneğini köreltmektedir. Bu bağlamda melez Türk kültürü çerçevesinde, kültür seviyesi düşük ve eğitimi yetersiz gençlerde ve özellikle kadınlarda girişimcilik niteliklerine oldukça az rastlanmaktadır. Çünkü özellikle bu tip kadınlar nispeten özgür ve bağımsız hareket edebilme cesareti ile karar mekanizmalarında inisiyatif kullanma alışkanlıklarına sahip değildir.

Ancak, iyi ve çağdaş eğitim alma fırsatını yakalamış, daha net kültür değerleri ile kodlanmış melez kültür kokteyli ile kişilik bütünlükleri henüz bozulmamış kadınlar kapsayıcı kurumlar tarafından öncelikli olarak teşvik edilerek, Türk ekonomisini geleceğe güçlü bir şekilde taşıyabilecek bir girişimcilik iklimi, “kadın girişimciliği” heyecanı içerisinde önemli katkılarda bulunabilir ve girişimciliği genel olarak yaygınlaştırılabilir. Bu bağlamda yükselecek olan kadın girişimciliği ile ekonomik alanda üretim, iş ve istihdam ile ihracat ve sonuçta refah seviyesi artışı yaşanması, başta gelir dağılımı olmak üzere, toplumsal hayatın birçok alanında eşitlikçi yaklaşımın hatırı sayılır bir şekilde iyileşmesi söz konusu olacaktır. Bundan başka, kadın girişimciliğinin yükselmesi demek, az gelişmiş ülke siyasetçilerinin en çarpıcı özelliği olan kavgacı ve sert politika yapma alışkanlıklarından vazgeçmelerine, daha uzlaşmacı ve birbirini anlamaya yönelik bir demokratik yumuşama havasının oluşmasına ve kapsayıcı kurumların gelişmesine de katkı sağlayabilir.

Türk ekonomisinin “girişimcilik” potansiyelini harekete geçirmek amacıyla farklı kuruluşlar işbirliğiyle “girişimcilik” eğitimleri düzenleyen ve KOBİ’lere “hibe” ve düşük faizler karşılığında kredi olarak “teşvikler” veren KOSGEB’in “uygulamalı girişimcilik eğitimi” katılımcıları arasındaki kadınların oranının %50’lere ulaşması, “kadın girişimciliği” ve kadınların ekonomiye kazandırılması bilincinin hızla yükselmekte olduğunu göstermektedir. Ancak Gelişmiş ülkeler ile Türkiye’deki girişimci sayısı karşılaştırıldığında genel nüfus yapısına oranla, genel olarak “girişimci” sayısının çok fazla olmadığı görülmektedir.

Kadın girişimciliğinin desteklenerek yaygınlaşması ve canlanması sonucunda hızlı bir ekonomik refah artışının beklenmesi ve siyasi yaşamda kadına yönelik demokratikleşme düşüncesinin gelişmesinin etkisiyle topyekün toplumsal gelişim ve kalkınmanın meydana gelmesi öngörülebilir. Toplumumuzda Kadınlara geleneksel olarak biçilen edilgen davranışlarından kurtularak modern toplumlarda gelişmiş olan iş yaşamında aktif rol alma gayreti göstermeleri, modern Türkiye oluşturma çalışmaları içerisinde bulunan ülkemizde de toplumsal başarı motivasyonunu güçlendireceği düşünülmektedir.

Türk toplumuna paralel olarak Türk ekonomisi de uzun bir süreden beri erkek egemen bir toplum yapısı sergilemekle beraber, Gazi Mustafa Kemal Atatürk modern Türkiye’yi kurarken koyduğu ilkeler gereği Türk kadınlarını sosyal ve ekonomik hayatın içine çekmeye çalışmış, bu düşünceye uygun getirdiği yenilikler sonucunda, özellikle daha yüksek bir eğitim ve kültür düzeyine ulaşmış kentlerde yaşayan kadınlar arasında çok önemli değişimler meydana gelmiştir. Bunun sonucunda, kentlerdeki Türk kadınları ekonomik ve beklenti çıtalarını yükseltici projelere katılarak eğitimler almış ve iş ve kariyer çalışmalarına önem vermeye başlayarak, kendilerine biçilen geleneksel rol olan evde kalıp aile ve çocuklarıyla ilgilenme sınırlandırmalarından kurtulma fırsatlarını değerlendirmeye yönelik eğilimleri artmaktadır. Bu gelişmelere yanıt olarak düzenlenen girişimcilik eğitimleri ve mali destek projeleri de son yıllarda artmaya başlamıştır. İş dünyasında ve Türk ekonomisine aktif girişimci olarak katkıda bulunmak isteyen ve kendilerine sunulan pozitif ayrımcılık fırsatını değerlendirerek kendi iş yerlerini açmaya başlayan başarılı kadın işverenlerin ödüllendirilmesi ve tanıtılmaları kadın girişimciliğinin yaygınlaşmasına ve toplumun diğer katmanları tarafından fark edilmesine ve yeni çarpan etkilerinin oluşumuna katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda kendi işinin sahibi olan girişimci Türk kadınlarını kutluyor önlerinde saygıyla eğiliyorum.

Not: 8 Nisan Cumartesi 12.00-14.00 arası Denizli Yazarlar Birliği standında girişimcilik ve diğer kitaplarımı imzalayacağım. Kitap fuarında buluşmak dileğiyle tüm dostlarımız davetlidir.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı