BAĞBAŞI YOLU MEDENİYET YOLU MU?

Öncelikle Sn. Osman Zolan’ı tebrik ediyorum. Önünde çok zorlu ve iddialı olması gereken, uzman ve donanımlı ekiplerle kusursuz şehircilik projeleri çıkartması gereken bir 5 sene var.

Umuyorum bu yazıyı Sn. Zolan, verimli, faydalı ve yapıcı bir öneri/eleştiri yazısı olarak okur ve ilgili ekibin de dikkatini çeker.

Ancak yazımın mutahabı belediye olmakla beraber, belediye gibi dev bir kurumsal organizasyonda sorumluluğu olan kişilere medya vasıtasıyla seslenmek bence çok daha fonksiyonel ve işlevsel. Sonuçta biz millet olarak her zaman herşeyi en baştaki sorumludan beklemeye alışmışız. Aslında sorumluları bulup dürtmek görevimiz olmalı.

Denizli Büyükşehir Bld. Ulaştırma Hiz. Sn. Müdürü;
Öncelikle belediye bünyesinde biriminizin aşağıdaki konular hakkında sorumlu olduğunu varsayıp bu satırları size yazıyorum. Eğer ki sorumlu olan bir başka birim ise lütfen ilgili birime konuları aktarmanızı rica edeceğim.

Denizli’nin en yoğun ve trafik kazalarına açık olan Bağbaşı Yolu düzenlemesi aylardır yapılmaktadır. Anayolun genel anlamda ciddi teknik eksiklikler içerecek şekilde bitirilmiş olması bir yana, yan yollar, bisiklet ve yaya yolları, yolcu ve yaya güvenliği alt ve üst yapıları ciddi ve trajik seviyede eksiktir.

Gözlemlediğim önemli ve hayati eksiklikler şunlardır:

1. Kavşaklarda yaya geçitleri, yaya sinyalizasyonları yoktur veya eksiktir. Refüjlerde ve kavşaklarda, bırakın yayalar için geçit yollarını, beyaz yaya geçitleri bile hala çizilmemiştir. Refüjün üstündeki topraktan zıplaya zıplaya vatandaş, tabiri caiz ise saldım çayıra mevlam kayıra kendini asfalta atmaktadır. Çağdaş ulaşımda kombine şekilde dizayn edilmesi gereken motorlu taşıt, bisiklet ve yaya geçiş dizaynları vardır fakat burada sadece motorlu taşıtların geçişi düzenlenmiştir, yayalar ve bisikletliler kaderine bırakılmıştır.

2. Motorlu taşıtların dönüş yapacağı kavşaklarda da yatay ve dikey yönlendirme işaretleri, güvenli şerit değiştirme klavuzları vs herşey eksiktir. Yolda sadece kesik ve düz çizgiler vardır. Yani bırakın AB standartlarını, yol çizgilerini, sinyalizasyon düzenlemelerini vs kavşak dizaynları 1900’lerin Amerika’sından, Avrupa’sından geridir. Sadece asfalt ve bordür taşlarıyla iş bitirilmiştir. Tali yollardan anayola çıkışlarda güvenli katılım şeritleri yoktur, anayolun tali yol bağlantıları hala tam bitmemiş, düzenlenmemiştir. Bordür taşları çoğu yerde kırık döküktür.

3. Anayol yapılırken her ne hikmetse bu çağda emniyet şeridine gerek görülmemiştir. Dolayısıyla sorumlu ve dikkatli sürücülerimiz market alışverişlerini yapmak için 3 şeritli anayolun en sağ şeridine dörtlüleri yakıp, vatandaşın 140km ile uçtuğu yola paralel park yapmakta sakınca görmez. Özellikle Pekdemir’in önü akşam vakitlerinde yanan sönen dörtlüler yüzünden lunapark gibidir. Böylesi yeni bir yol projesine yakışan trafik ciddiyetinden eser yoktur.

4. Servis, dolmuş, otobüs durakları var mı yok mu belli değildir. Varsa bile takan servis, dolmuş şoförü yoktur. Yan yolda güvenle yolcu indireyim bindireyim diyen yoktur. Özellikle üniversite kavşağının orada asfalt, refüj vs yapılmış ama adam gibi bir durak vs düzen yoktur. Üniversite kavşağında zaten üniversite öğrencileri karşıya geçmek için hergün o başıboş kavşakta hayatını riske atıyor. Ne yayayı yönlendiren ışıklar var ne geçitler ne başka bişey. İşaret ve yönlendirme olmayınca öğrenciler sırtlarında çantasıyla, bavullarıyla kendilerini boş gördüğünde kavşağın ortasına atıyor. Diğer kavşaklar da farksız zaten.

5. Trafiğin viraj ağzı olduğu ve çok hızlı aktığı Cerrahi Hastanesi’nin olduğu yer tam anlamıyla faciadır. Hastanenin acilinin dibine millet arabalarını park etmekte, zaman zaman o bölgede yoğunluk olmaktadır. Allah muhafaza, yukarıdan süratle gelen bir sorumsuz şoför yayaya çarpsa da acile hemen yatırsınlar diye mi orası öyle başı boştur? Ne yavaşlatma şeritleri, ne hastane işareti, ne güvenlik şeritleri; hiçbirşey yoktur. Ambülans bile bazen yolun ortasında beklemektedir. Ciddiyetten eser yoktur.

6. Şu yanyollar ve bisiklet yolları Allah aşkına ne zaman bitecektir? Bisikletine atlayan birisi Kelleci Kardeşler’den üniversiteye kesintisiz, güvenle ulaşabilecek midir? Bisiklet yolları, radar kontrolü yapan işgüzar trafik polisinin ve restoran valelerinin tecavüzünden kurtulacak mıdır? Bisiklet yolunu kullanacak olanların kavşaklardaki can güvenliği ve geçiş önceliği sağlanabilecek midir? Yoksa bu bisiklet yolu sadece bir “dostlar alışverişte görsün” çalışması mıdır, göz boyama mıdır?
7. Tüm bu düzenlemeler, engelli uyumlu ve kesintisiz yaya ulaşımı sağlanacak şekilde ne zaman bitirilecektir? Misal, Yüksektepe ve Kipa kavşağına tekerlekli sandalyesi ile gelen bir vatandaş güvenle karşı tarafa hangi yüzyılda geçebilecektir?

8. Yan yol düzenlemesi dolayısıyla eskisi gibi Bağbaşı yolunun alt ve üst tarafından anayola bağlanan sokakların anayol ile erişimi kesilmiştir. Dolayısıyla bu sokaklara giren sürücüler gece vakti arabalarıyla yan yolun kaldırımlarına bindirmesin diye, sözkonusu sokakların girişlerine bir tanecik “çıkmaz sokak” levhası koymayı ve fosforlu işaretler koymayı düşünür müsünüz?

9. Modern kentleşmenin bir simgesi olan ve özellikle alkollü servis yapan kaliteli hizmet sektörü noktalarının şehrin en canlı ve sosyal bölgelerinde olması normalken bizim alkollü restorantlarımız, düğün salonlarımız Bağbaşı yolu üzerine bir pavyon edasıyla serpiştirilmiştir. Gecenin bir yarısı tırın, kamyonun, otobüsün son sürat geçtiği bu yolda, restoranlara giden sürücüler nasıl da kelle koltukta restoranlara giriş çıkış yapıyor acaba farkında mısınız? Özellikle kentin en popüler restoranı olan Garson Şükrü’nün ve o bölgenin gece vakti trafik güvenliğinin Allah’a emanet olduğunu biliyor musunuz?

10. Yukarıda belirttiğim onca eksiklikler ve yanlışlıklar ortadayken, müdürlüğünüz bu konulardaki eksiklikleri gidermekte yeterli midir? Trafik ve ulaşım mühendisliği alanında yeterli teknik donanımlı ekibiniz ve teçhizatınız belli ki trajik seviyede eksiktir. Bu konuda iyileştirme yapmak için ve AB standartlarına acilen ulaşmak için eylem ve proje planınız var mıdır?

11. Şahsınız veya müdürlüğünüzden yetkili kişiler, gelişmiş ülkelere gidip, yukarıda örneklerini verdiğim trafikteki can ve mal güvenliği önlemlerini, engelli uyumlu ulaşım ve diğer teknik standartları yerinde incelemiş midir? Gerekli ve yeterli eğitimler alınmış mıdır? Şahsınız veya müdürlüğünüzden yetkili kişiler hiç AB ülkelerine gidip de trafikte araç veya bisiklet kullanmış mıdır? Hiç böyle bir şeyi tecrübe edip ülkemiz ve şehrimizdeki mevcut durumla karşılaştırma imkanınız oldu mu?

12. Denizli’nin şehiriçi ulaşımında meydana gelen trafik kazalarında yaşanan can ve mal kayıplarının, yukarıda belirttiğim onlarca detayla ne kadar ilgili ve alakalı olduğunun farkında mısınız?

“Bu yazıda belirttiğiniz bazı hususlar bizim yetki alanımıza girmiyor, bazı şeyler polisin sorumluluğunda” diyip kurnaz bir kamu görevlisi gibi görünmek de mümkün. Ancak ne var ki vatandaş elinde biber gazı, altında tomasıyla gezen polisi sandıkta seçemiyor maalesef.

Şimdilik aklıma gelen bu konuları size saygı ile aktarır ve çalışmalarınızda başarılar diler ve önemli ilerlemeler temenni ederim…