REKLAMI GEÇ

CHP Atatürk’ü aşamıyor

10 Şubat 2012 Cuma

CHP’yi eleştirmek artık öyle bir raddeye geldi ki, en koyu AKP’liler bile “bu CHP artık adam olmalı çünkü bu gidişle muhalefetsizlikten dolayı ülkenin demokrasisi ortadan kalkacak, AKP iktidardan hiç gitmeyecek” demeye başladı.

Acı bir tablo değil mi?

Atalarımız boynuz kulağı geçti derler.  Önemli ve uzun soluklu bir başarıyı ifade ederken kullanılan bu söz aslında tam da CHP’nin yapamadığı şeyleri ifade ediyor.  Gönül ister ki Türk Toplumu Atatürk’ün ve döneminin başarılarını da gölgede bırakacak şekilde ülkesi adına önemli başarılara imza atabilsin.  Ancak CHP’de böyle bir istek yok.  Bugünkü görüntüsüyle CHP’liler, Atatürk ağacının gölgesinde dolanıp O’ndan medet uman farklı hiziplere bölünmüş fraksiyonlara benziyor.  Ne yeni diyarlar keşfediyorlar, ne yeni fikirlerle geliyorlar.

Başarı peşinde koşmaktansa parti içine dönük mücadele ile ve devrimlerin bekçiliğini yapmakla yetinen bir CHP’nin Türkiye’de iktidar olma şansı nedir?

Hep arkadaş sohbetlerinde söylerim; Atatürk bugün mezarından kalksa gelse, CHP’yi yıllarca yöneten bu zihniyeti kapı dışarı kovalardı.

Bütün suçlu Atatürk aslında…

Türk Siyasi Tarihine baktığımız zaman dahi diyebileceğimiz belki de tek kişi Atatürk’tür desek yanlış olmaz herhalde.  Bu kadar az dahi çıkaran bir milletin torunları olarak CHP yöneticileri de Atatürk’e her koşulda sahip çıkma adına sürekli iktidar partileri tarafından çalımları yiyen taraf oldular.  O’nun mirasına, akılcı olmayan politikalarla sahip çıkmak ve çağa ayak uyduramamak maalesef 60 yıldır CHP’nin yaptığı şeydir.

Halbuki Atatürk’ün şu sözleri aslında her şeyi çok açıkça ortaya koyuyor:

‎’Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum.  Benim manevi mirasım bilim ve akıldır.  Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.  Böyle bir dünyanın, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur.  Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır.  Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.’

Yani dünya durmadan değişiyor ve Atatürk’ü anlamanın en iyi yolu da O’nun akılcılık felsefesini akıl ve ilim eşliğinde özümsemektir.  Nedir bu?  Pragmatizm mi?  Evet O’dur.  O zaman CHP’de siyasi geleneğini bu felsefe üzerine konumlandırmalıdır artık.

Hala devletçi ve bürokratik kafayla hareket eden CHP zihniyeti, hala askeri vesayete sahip çıkma refleksini üzerinden atamamış CHP’li zihniyeti, hala Atatürk ile alakalı en ufak bir konuda hemen koruma kalkanlarını açıp savunmaya geçen CHP zihniyeti, acaba asli görevi olan ülkenin önemli sorunlarını gündeme taşımaya ne zaman başlayacak?  Adam gibi muhalefet eden akılcı bir CHP’yi ne zaman göreceğiz?

Demokrat Parti kendini sağda konumlayınca Ortanın Solu dendi 1960’larda ve CHP sosyal demokrat çizgiye oturuverdi.  Ama bu demek midir ki CHP hep sosyal demokrat kalacak, hatta ve hatta 1930’ların devletçi zihniyetinden de taviz vermeyerek sosyal demokrasiyi savunacaktır.  Hiç mi revize etmeyecek görüşlerini?  Hem devrim partisi olmak hem de sosyal demokratım demek kolay mı?

Kendi bünyesi içinde bulunan donanımlı ve yetenekli insanları partinin en küçük yerel organlarına bile işlemiş hizipçilik genleri yüzünden örgütte barındırmayan, onları koruyamayan ve sürekli bu değerleri sağa sola kaptıran, bu değerlerden faydalanamayan yönetim zihniyeti ne zaman tarihe gömülecek?  Kurultaylar partisi olmaktan, birbirini yeme partisi olmaktan ne zaman kurtulacak?

 

Elbette hor görmek için söylemiyorum ancak nerede emekli memur, emekli öğretmen, sendikacı ve özellikle de avukat var ise hepsi partide etkin rolde.  Denizli’nin 7 vekil adayından 6 tanesi avukat idi.  CHP’nin üst yönetimine baktığınızda da farklı bir manzara yok.

***

Hadi şimdi son günlerin gündemde olan tartışmalarına bir bakalım:

19 Mayıs bayramlarının kaldırılması

Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı’nın aldığı kararlar

Sağda solda Atatürk’ün resimleri, heykelleri ile ilgili çıkan haberler

Dindar nesil polemiği

Aslında bunlar kedinin fareyle oynaması gibi iktidarında muhalefetle oynamasından başka bir şey değil.

Belki de AKP yöneticileri şunu düşünüyor:

Bu adamları biraz kızdıralım, gaza getirelim yani CHP’lilerin yumuşak karnı olan Atatürk ile ilgili ve dini kavramlarla ilgili tartışmalı konuları gündeme getirelim ve onların kuyruğuna basalım, bağırsınlar sağda solda yok ülke elden gidiyor, irtica geliyor diye.  Gündemi böyle yönlendirdikten sonra biz işimize bakalım.  Halk bunları sadece ve sadece Atatürk’ü Koruma ve Kollama Partisi olarak algılasın ve icraat yapan parti olarak da bizi bilsin.

Evet bazı şeyler semboliktir, bazı şeylerin manevi değeri paha biçilmezdir ancak politika bilimi de bilmek önemli.  Durmadan Atatürk ve devrimler üzerine savunma ve açıklamalar yapmakla siyasi hayatını sürdüren bir CHP Türkiye’nin önemli ekonomik ve sosyal çevrelerinin nasıl dikkatini çekecek?  Halkın gündemine ne zaman inecek?  Ne zaman etkileyici projeler üretecek?

Yoksa sadece açıklanan projeleri eleştirmekle mi kalacaklar?

Yerel gündemden bir örnek hemen size; belediye, şehrin muhtelif yerlerine otoparklar inşa edeceğini ve park sorununu kısmen de olsa çözeceğini iddia ediyor.  Bana kalırsa çok sıradan, etkisiz ve kentsel bütünlükle bakıldığında pek bir kazanım ortaya koymayan bir proje.  Ama CHP’li belediye meclis üyeleri sadece çekimser oy vermekle kalmayıp yerine adam gibi bir proje açıklayabilse keşke!

Aynı şekilde çok taze bir proje; İncilipınar Parkı’nın içinde kalan eski rektörlük binasının olduğu yere inşa edilecek dev kültür ve sanat merkezi.  İlk bakışta muhteşem bir proje gibi duruyor.  Umarım hayallerdeki gibi Avrupai bir merkeze sahip oluruz ve bu projeyi başlatan belediyeyi gerçekten tebrik etmek de gerekir.  Ancak CHP yine bu projeye de muhalif duruyor ve ret oyu veriyor hatta gazetelerde okuduğum kadarıyla mecliste görüş bile belirtmiyor.  Peki alternatif sunuluyor mu?  Ona da hayır.  Basının karşısına çıkıp bu böyle böyle olmalı deniyor mu?

İşte bu durumda eleştiren CHP, icraat yapan AKP oluyor.

AKP’nin oyları artıyor da CHP’nin durmadan oyları düşüyor.  Acaba şimdi nedenleri daha iyi anlaşılıyor mu?

***

Çok basit bir örnek daha; AKP’nin Genel Merkez Binası’nın iç dekorasyonunu görenler bilir.  Son derece ağır, şık ve gücü çağrıştıran bir dekorasyon tarzı hakim binanın içine.  Özellikle Sayın Başbakan’ın odası gerçekten çok etkileyici.  Peki ya CHP’nin Genel Merkez Binası’nı yorumlayalım.  Bence son derece basit dekore edilmiş ve belli ki masraftan kaçılmış.  Tıpkı ikinci sınıf bir şirketin genel merkez binası gibi.  Bu farkın açıklaması ne olabilir?  CHP zihniyeti (istisnalar hariç) tabiî ki yıllarca biz halkçıyız diyerek maddi kavramlara ve dolayısıyla maddi kalkınmaya tü kaka diye baktı.  Sadece kültürel kalkınmaya odaklanmış bir parti görüntüsü veriyor.  Sanayiciye ve sermaye dünyasına uzak olduğu için bu durumu yorumlamak kolay.  Ancak maalesef böyle mütevazi görünmek bu dönemde iş yapmıyor.  İnsanların sahip oldukları lüks, teknolojik veya özel eşyalarla (örneğin herkeste artık iphone gibi bir smart phone var) statü elde etme peşinde koştuğu bir toplumda, tüketim toplumu olmak için tüm şartların oluştuğu bir ekonomide mütevazi olmak neye fayda?

Sayın Kılıçdaroğlu Denizli’ye partinin grup başkan vekili iken konferans için gelmişti.  Denizli’ye geldiğinde üç yıldızlı bir otelde kalmıştı ve ben çok şaşırmıştım.  Niye böyle önemli ve popüler birisi beş yıldızlı adam gibi bir otelde kalmaz diye.  Başbakan her şehre 5 yıldızlı otel yapılsın diye girişimlerde bulunuyor ama bizim CHP’lilere göre 3 yıldız yeterli, aman göze batmayalım.  Ama işte böyle mütevazi görünmekle halkın takdiri kazanılmıyor sayın CHP’liler.  Mercedes S Class yerine A8’e binince bir şey kazanılmıyor.

Aslan yattığı yerden belli olur demiş atalarımız…

Şimdi diyecekler ki biz iktidar değiliz, bizim paramız pulumuz, devlet belediye imkanlarımız yok.  Böyle bir bahaneyi öne sürmek nere yarar ki?  10.000’e yakın üyesi olan CHP Denizli İl Örgütü üyelerinden ayda 1TL dahi toplayamayacak olduktan sonra seçimlerde, propaganda çalışmalarında nasıl başarılı olacaksınız?

Seçim zamanı iktidar partisi her yeri bayraklarla, flamalarla donatırken CHP’nin fakir, mazlum ama gururlu görüntüsüyle nasıl seçim kazanılacak?

 

Lafla peynir gemisi yürümüyor beyler…

Demek ki kafalar değişmek zorunda.

***

CHP artık aklını başına almalı.  Solmuş sağmış, dünyada artık bu ayrımlar da neredeyse bitmek üzere.  CHP parti içi hizipçiliği ve didişmeyi bitirmedikçe iktidarı hayal dahi etmesin.   CHP’liler de biraz diyalogu ve beşeri ilişkilerin önemini anlasın.  Hep içe dönük mücadele ile enerji tüketen, yetenekli ve donanımlı insan kaynaklarının değerini bilmeyen bir partiden bu ülkeye şu anda hayır yok maalesef. İktidar ortaya bir yem atar, CHP’de Atatürk’ü koruma refleksiyle o yeme atlayıp gerçek resmi hep kaçırırsa bu gemi yürümez.

CHP artık dibi görmeden yukarı çıkışı başlatmak zorundadır.  Artık sağcısı, solcusu, muhafazakarı, dindarı, liberali ile bu toplumu kucaklamak zorunda…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Ali ÖZASLAN   -  Bağlantı 25 Nisan 2012, 11:47

Ağzına,yüreğine,kalemine sağlık…

Hacı Ali Güven   -  Bağlantı 16 Nisan 2012, 09:16

Yazılarınızı dikkatle takip ediyorum.Ancak epey bir süredir köşe yazınız yayınlanmadı.Merakla bekliyorum.Yazılarınızın devam etmesi dileğiyle.

irfan   -  Bağlantı 7 Nisan 2012, 12:18

tebrikler ilk okudugum yazınız …aadam gibi adamın torunusun beelli oluyor…yanlız iktidar ve yöneticiler yem atmalaarı gibi yönlü bakış açısındaan vazgectiginiz an denizlinin gelecegi parlak partiler üstü isadamı profiline bir adaysınız…

kadir   -  Bağlantı 31 Mart 2012, 12:43

ÇOK DOĞRU Bİ TEŞHİS YAPMIŞSINIZ.KUTLARIM SİZİ.ALTERNATİF SUNMADAN SADECE MUHALEFET ETMEK İÇİN MUHALİFLER.YEMEK YİYİN BUYRUN DİYECEKSİN HAYIR DERLER.O DERECE YANİ

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı