REKLAMI GEÇ

BU MÜDÜR MÜDÜR MÜDÜR?

17 Ekim 2011 Pazartesi

Vakıfbank İlköğretim Okulu velilerinden biriyle görüştüm önceki gün!.

Velinin anlattıkları, ucuz bir kamera şakası gibi.

İkili öğretim veren okulun müdürü, bir süredir tam güne geçmek için yoğun bir çaba sarf ediyormuş…

Hatta bunun için Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü’ne müracaatta bulunmuş.

Ancak müracaatın ardından okulda ilgili şubenin yaptığı araştırma, fiziki koşullar nedeniyle uygun bulunmamış…

Olumsuz rapora rağmen inadını sürdüren okul müdürü, şimdilerde Milli Eğitim Müdürü Mahmut Oğuz’u markaj altına almış…

Ve yine iddialara göre, okul müdürü, Oğuz’u ikna etmek üzereymiş!..

**

950 öğrencisi bulunan Vakıfbank İlköğretim okulunda şu an 36 sınıfta eğitim veriliyor.

Okul müdürü 36 sınıfı 30’a düşürmeyi, buna karşılık ters orantıda derslik sayısını arttırmayı planlıyormuş…

Veli tüm bunları anlatırken, tam gün eğitimin ilköğretim okulu öğrencileri için daha uygun olacağını düşünüyordum.

Ancak zaten ikili öğretim için bile fiziki koşulları tam anlamıyla yeterli olmayan okulun, tam güne geçirilme yöntemini duyunca velinin niye bu duruma isyan ettiğini anlamam uzun sürmedi.

**

Yöntemin adı ‘2+2+2+2’

İki bilgisayar odasından biri kapatılır ve ikiye bölünür.

Etti mi sana iki yeni derslik!..

**

Laboratuar, kütüphane gibi gereksiz alanlar boşaltılır, iki yeni derslik daha kazanılır.

**

Bodrum katta bulunan iş eğitimi ve görsel sanatlar derslikleri, normal sınıflara çevrilir…

İki yeni derslik daha kazanılır.

**

Ana sınıflarına öğrenci almayı kesersin, 3 sınıftan ikisinin derslikleri boşa çıkar…

İki yeni derslik daha kazanırsın.

**

Tabi bu da yeterli kalmadığı için boşta kalan öğrencileri üçer beşer diğer şubelere dağıtırsın.

Sınıf mevcutlarını şu an ideal olarak gösterilen 25 ortalamasından 30’un üzerine çıkarırsın…

**

Ya ondan sonra?

Gerisi Allah kerim!..

**

Bu mudur abi 21. Yüzyılda ilköğretimde kalite algısının geldiği nokta!..

Valiliğin “7 çok geç” kampanyasının duyurularını yaptığı bir kentte, ana sınıflarını kapatan,

Bilişim ve iletişim çağında bilgisayar odasını boşaltan,

Bir eğitim kurumunun vazgeçilmesi olarak görülebilecek kütüphane ve laboratuarı kapatıp bunlardan derslik yapmayı düşünen,

Tüm yurtta sağlıklı eğitim için sınıf mevcutları 25’e düşürülmeye çalışılırken, ideal ortalamadaki sınıf mevcudunu 30’un üzerine çıkarmayı planlayan zihniyeti anlamaya çalışıyorum, gözlerim kapalı…

Küçük beynim almıyor!.

Ey kentimin değerli büyükleri, lütfen şu olayın mantıklı bir yönünü, biriniz bana izah etsin!..

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı