Cemaatlere Türkiye’de çığır açacak çağrı!

Tamam, cemaatler kapatılmasın!..
İnsanların tarikatları seçme özgürlüğü filan olsun…

80 milyon Müslüman olalım ama ben namazda sağ elimle sol elimin bileğini tutayım, sen sol kolunun dirseğini…

Sen Türkçe ibadet et, ben Arapça…

Ben 30 gün oruç tutayım farz diye,
sen 90 gün tut sünnet diye…

Bunun önünde değil devlet,
dağ olsan duramazsın…

İllaki olacak, eyvallah!..

Ve fakat, hani dünya malı ile hiçbir alakası olmayan bu sofistike yapıların malla, mülkle, parayla, pulla olan ilişkisi ne olacak?

İşte onu anlamakta güçlük çekiyorum…

Yapılan yurtlar,
açılan kuran kursları,
hatta özel ilkokullar,
ortaokullar,
liseler,
kolejler filan!..

Kermesler,
Perşembe sohbeti hayırları,
Cuma sonrası bağışları…

Bunlara ne demeli?

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Türkiye’deki tüm Müslümanlara eşit ve yeterli dini eğitimi ve hizmeti verdiğiyle ilgili hangi cemaatin ne denli endişesi olabilir ki?

Daha önceki iktidarlara göre daha mütedeyyin siyasetçilerin yönettiği devlete, tarikatlar ve cemaatlerin güven sorunu duyduğunu söylemek mümkün müdür?

Ya da bu tarikatlar ve cemaatler, Türkiye’ye karşılıksız hizmet etmeyi mi düşünmemektedirler?

Diyanet İşleri Başkanlığı kayıtlarına göre yalnızca merkezdeki iki büyük ilçemizde cami sayısı 200’e yakın…

Bu ne demek?
200 kuran kursu demek mesela…
Resmi, milli, denetlenebilir…

Bu rakamı ne diye veriyorum?
Yalnızca Kuran Kursu açısından bile baksak rakamlar ortada…

Kuran’ı hangi cemaatten daha kötü öğretebilir devlet, Kuran’da hangi tarikattan daha yetersizdir!…

Eeeeey memleketimdeki cemaatler, tarikatlar, şeyhler, şıhlar, hocalar, üstatlar ve veya müritler!

Haydi hep birlikte yerli ve milli duruşa yönelik duyarlı bir adım atın!..

Bakın bunların bir iki örneği oldu Denizli’de…
(Bknz: Prof. Dr. Cevat Akşit KYK Yurdu-Kayhan)

Ama bu kez ellerinizdeki yurtları, okulları, Kuran kurslarını, arsaları, düğün salonlarını ve diğer taşınmaz malları devlete bağışlayın, topladığınız bağışları anında devletin Diyanet İşleri Başkanlığı olur, Milli Eğitim Bakanlığı olur taşra teşkilatlarına vakfedin!..

Biz paralel değil, bilakis;
Tek devlet!..
Tek millet!…
Tek vatan!…
Tek bayrak!…
Düsturuyla hareket ediyoruz deyin!..

Evelallah! Türkiye Cumhuriyeti Devleti sizlerin de bu bağışlarıyla kendi insanına her türlü eğitimi, barınmayı, ihtiyacı karşılayacak kudret ve kararlılıktadır.

Yalnızca b.inlerce din görevlisinin bulunduğu, din kültürü öğretmenin olduğu Denizli’de bağışladığınız yurtlarda, Kuran Kursu binalarında hizmet aksar mı diye düşünüyorsunuz?

Sorun değil!..

Mademki Allah Rızası için yapılan işler bu işler, bu mülkler devlete geçtikten sonra da yine Allah Rızası için görevlerinizi sürdürün…

İşin aslı, ben bu konuda iyi niyet, samimiyet ve sağduyuyla çözülmeyecek hiçbir sorun olmadığını düşünüyorum!..

Aranızda aksini düşünen var mı?