REKLAMI GEÇ

ETME BULMA DÜNYASI!

21 Ocak 2011 Cuma

Tam 14 yıl önceydi…
21 Ocak 1997’ydi.

Atatürkçü Düşünce Derneği,
Necmettin Erbakan hakkında
konutta verdiği yemek daveti nedeniyle
suç duyurusunda bulunmuştu..

Davete çeşitli dini liderler katılmıştı..

Cumhuriyetin
temel değerlerine aykırıydı..

Öyle ya Türkiye şeyhler,
dervişler, meczuplar
ve mollaların memleketi olamazdı!…

**

10 yıl sonra çok şey değişmişti…

Ergenekonun ilk iddianamesinin sanık sayısı 86’ydı.
Gözaltılar 12 Haziran 2007’de başladı.

Bu rakam Danıştay Saldırısı ve
Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Derneği
sanıklarıyla birlikte 97’ye yükseldi…

**

2. iddianamenin toplam sanık sayısı 56…
3. iddianame ile birlikte bu sayı 108’e,
Minas Durmazgüler ile
Levent Ersöz’e suikast girişimi
ve Yusuf Erikel davalarının
sanıklarıyla birlikte ise
sanık toplam sayısı 119’a çıktı…

**

Poyrazköy,
Amirallere Suikast,
ve Kafes iddialanamlerinde
toplam 69 sanık yargılanıyor…

**

ÇYDD ve ÇEV davasının hali hazırda 8 sanığı var.

**

İrtica ile mücadele eylem planı davası ile Erzincan iddianamesinin toplam sanık sayısı ise 21…

**

Tam 314 sanık…
60’ı tutuklu…

**

Hala yargılanan İlhan Selçuk’un yanı sıra ilk dalgada gözaltına alınan Kuddisi Okkır, ÇYDD-ÇEV baskınlarında gözaltına alınan Türkan Saylan artık aramızda değil…

**

Erbaşından generaline muvazzaf ya da emekli askerlerin,

gazetecilerin, yazarların, araştırmacıların, medya kuruluşu yöneticilerinin,

dernek, meslek odası
ve vakıf yöneticilerinin,

emeklisi çalışanı akademisyenlerin, bilimadamlarının hatta rektörlerin,

eli kanlı çete liderlerinin,
tetikçilerin, mafyanın, kabadayının,

siyasi parti üyesi, yöneticisi, lideri, genel başkanının,

solcunun, sağcının, orta yolcunun, devrimcinin, faşistin, irticacının ve hatta eski AKP milletvekillerinin (ama eski),

bölücünün-itirafçısının,

avukatın, savcının, yargıcın,

müteahhitin, ev sahibinin, kiracının

işçinin ve sendikacının,

polisin ve istihbaratçının dalga dalga operasyonlarla gözaltına alındığı,

cilt cilt iddianameler
eşliğinde tutuklanıp
ülkeyi bölmeye,
anayasal düzeni bozmaya,
toplumu kaosa sürüklemeye,
iktidarı şiddet kullanarak
yıkmaya kalkışmak,
teşebbüs,
planlamak,
düşünmek,
aklından geçirmek,
ağır ya da hafif şüphe yaratmak
gibi suçlarından direkt,
dolaylı,
dolanbaçlı,
şahsen
ya da gıyabında
yargılandığı bir ülkede…

**

bu davaların zamanlaması,
gözaltı usülleri, tutuklu isimlerin vasıfları
ve tutukluluk koşulları,
tutuklululuk süreleri ile
yargılama şekillerine dair
yargıyı eleştirmenin yasak;

Danıştayı
Yargıtayı
Anayasa Mahkemesi’ni her türlü topa tutmanın serbest,

**

devlet ihalelerini yandaşa
peşkeş çekmenin erdem;

ihaleye fesat karıştırdı
iddiasını ortaya atmanın şerefsizlik,

**

ülke yönetimini,
monarşizmin,
dogmanın elinden alıp
halkın yetkisine vermiş Atatürk’ü
alkolik ve kadın düşkünü
göstermenin çağdaşlık,

aynı zamanda ‘halife’ olan
Osmanlı hükümdarının
haremini gündeme taşımanın
devlet büyüklerine saygısızlık,
densizlik, cüretkarlık,

**

ne kadar cumhuriyetçi
varsa vatan haini;

ne kadar cumhuriyet düşmanı
varsa demokrat,

**

iktidarı eleştirenlerin
tulug CHP’li;

yalayanların vatansever,

**

doğru söyleyenin yalancı;

duymayanın,
görmeyenin,
işitmeyenin sağ duyulu olduğu,

**

yunusların fazla kurnaz;
japon balıklarının pek mülayim
bulunduğu bir ülkede

Mustafa Akyol gibi,
her fırsatta Atatürk’e ‘küfretmek’ varken,
tüm bu olumsuzlukları eleştireceğimi sanıyorsanız,
daha çok beklersiniz…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı