GÖZÜMÜZ AYDIN!..
4 Mart 2011 Cuma
Gözümüz aydın!..
Dün(03.03.2011) gözaltına alınan gazeteciler de tutuklandı!..
**
Facebook’ta paylaştım benzer görüşlerimi…
Ancak sizlere de aktarayım istedim…
**
Yargının bağımsızlığı tartışması vardı sabah TV kanallarında.
Görüşlerine başvurulanlar ya da açıklama yapanlar, operasyonların ve gözaltıların çerçevesini çizerken YARGI BAĞIMSIZLIĞI kavramını dilinden düşürmüyorlar.
Oysa bana göre, soruşturma, gözaltı ve kovuşturma süreci yargı sınırı içinde değerlendirilmemeli!..
Bu süreç, YASAMA’nın koyduğu kuramların ihlali ya da korunması üzerine gerçekleştirilen bir denetim sürecidir.
Şüphe bile yeterlidir.
Bir ihlalinin olup olmadığı ise yargılamayla ortaya çıkar.
Yargının sınırı, mahkeme salonunun kapısıdır.
O kapının dışında; adliye binası içinde, müdürlük binalarında ya da karakolda; her nerede çalışırsa çalışsın tüm görevliler, yargı organlarının ancak ve ancak YARDIMCI personelidir.
Ve her biri YÜRÜTMENİN emrindedir.
Yoksa polislerce bir Ergenekon zanlısının cebine SEHVEN yüklendiği ortaya çıkan yüzlerce telefon numarasının ya da ortaya atılan SAHTE DELİLLERLE ilgili iddiaların ardında BAĞIMSIZ YARGI MI var?.
Sapla samanı birbirinden ayırmak lazım!..
Neyüdüğü gayet ortada olan
gül suyu kokulu,
badem bıyıklı,
açık alınlı bazı kamu çalışanlarının icraatlarını YARGI BAĞIMSIZLIĞI içinde değerlendiren bu ülkenin tepesindeki zatın, geçenlerde Aziz Nesin’in söylediği sözlerden hicivle halkına seslenen Müjdat Gezen’den farkı yoktur!.
Dün YARGI BAĞIMSIZDIR diyen yetkin kişi,
halkının gözlerinin içine bakarak
YÜZDE ALTMIŞINIZ APTALSINIZ demiştir.
Benim de bir çift sözüm var
tabi yurdum insanına;
Yaşasaydı muhtemelen örgütün üst düzey yöneticilerinden biri olarak yargılanırdı Uğur Mumcu.
Şimdi gazeteci kardeşleri, kendisinin ölüm fermanını veren örgüt üyeliğinden yargılanıyor.
Ve aklımda O’nunla özdeşen bir yakarış, zamanla şekil değiştiriyor.
VURULDUK EY HALKIM UNUTTUN BİZİ!
Duyarsız, yüreği taş, gözü kör, dili lal olmuş halkıma selam olsun!.