REKLAMI GEÇ

KENDİM @TTİM KENDİM BULDUM 15

1 Aralık 2017 Cuma

VE GELDİK SONA

YENİMEDYADER olarak 2018’de önemli etkinlikler yapmayı planlıyoruz. Bu şimdiki yoğunluğuma epeyce katkıda bulunacak….

Dernek ile ilgili işler otursun diye sarf ettiğim çalışmalar haliyle zaman alıyor tabi…
Üzerine bir de zaman zaman da olsa DGC Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı…

Bizimkiler yakınıyor…
Kimler onlar?

Metin Eltaş mesela…
Denizlihaber.com Editörü
Mesleki tecrübesinin önemli bir kısmı DEHA Medya Grup’ta geçti. Horoz ardından kendi işinin patronu olduğu Havadis, ardından tekrar DEHA TV ve nihayet Denizlihaber.com’de bir süredir.

Selami Aydın ya da
Denizlisporhaber.com editörü
Ben daha gazeteci değilken, elimde amatörce bastırdığım ilk ve son şiir kitabı 94 senesinin sonları filandı sanırım haberimi yapmıştı Selami Aydın. Mehmet Tozlutepe, Bünyamin Özen… Onlar sayesinde tanıdım medyayı, Yirmi Gazetesi’nin kapılarını onlar sayesinde araladım. Şimdi 22 yıl geçmiş dile kolay… Selami mi? Yirmi Gazetesi, Yeni Haber, Yeni Gazete, ART, Pamukkale TV, Gazete Ege, Stadyum Gazetesi, Denizlihaber.com falan filan…

Ya da belki de Yaşar Tok
Kültür Sanat Editörü
Özgün içerikti, araştırmaydı, çevresi, tarihi, kültürüydü hep onun başının altından çıkar. Hem bizdeki kültür sanat işleri hem özgün içeriklerle boğuşurken hem de kentin aydın takımının ne kadar editöryal işi varsa onları halletme telaşındadır. Denizli Barosu’na bir Almanak hazırladı görmelisiniz!..

Ayhan Akar belki de
FETÖ Duruşmaları Editörü
Denzilihaber.com ekibinin en yeni üyelerinden biri. Mesleğin en eski isimlerinden biri. Onu 1995’te tanıdığımda Milliyet Gazetesi’ndeydi. İtiraf edeyim, sektörün Tarık Akan’ı gelmiştir bana hep Ayhan abi. Şimdi yalnızca FETÖ duruşmalarını takip ediyor. Onlarca dava var FETÖ ile ilgili ve o davaların görüldüğü mahkeme salonlarında tarih yazılıyor ve biz o tarihin canlı tanıkları olmak için Ayhan Ağabey ile oradayız.

Havva Alp veya Meral Işıklı da olabilir
Yeni Medya Denizli yayıncılık Reklamcıları
2014’ten bu yana usul usul reklam çalışmalarımızı yürütün sektörün en emektar ALTIN kızlarıdır. Denizli’de bir zamanlar fırtınalar gibi esiyorlardı ve fakat bize meltemleri kaldı.

Gökhan Kağ örneğin
Teknik Sorumlumuz
Grafik tasarım da yapıyor, sitenin web kısmındaki background çalışmalarını da. Reklam girdi mi çıktı mı? Ona sorarız. Yayında yolunda gitmeyen işler ona fatura edilir!.. Eşi Ayşe Kağ da bizim sektörde. Şimdi bebişleri var bir tane, Allah bağışlasın.

Irmak Selin KAYHAN da pek tabi
YENİMEDYADER Sekreteri
Eylül’den küçüktü ilk tanıdığımda. Ailecek çok sevdiğimiz Ahmet-Belgin Kayhan çiftinin küçük kızları Selin. Ben inatla Selin desem de daha çok Irmak diyorlar. Bu ay tam 1 yıl oldu birlikte çalışmaya başlayalı. Dernek kurulunca sekreterliği yıktım üzerine. Benimki yetmiyormuş gibi 11 tane daha adamın kahrını çekiyor şimdi. Reklam geldi, gitti, yayınlandı, ekran görüntüleri, para geldi, doğrudanı gönder, havuzunu hesapla, vergisi, algısı, derdi tasası filan derken, canı hiç sıkılmıyor, o kesin!..

Cengiz Akhisar kızmaz ama…
En önemli projelerin içinden çıkıp, en başarısız ortaklık tecrübelerini yaşamış ama nevi şahsına münhasır güzel şeytan tüylü kişiliğini hiç bozmamış bir adamdır Cengiz Ağabey. Oldum olası özgün şeyleri severim. Onunla da Geçmiş Zaman Olur ki’yi yapıyoruz. İyi ki de yapıyoruz.

An itibariyle işin mutfağında bu isimler var.

Tabi bir de yazılarıyla bize değer katan isimler;

Erdal Otçu
Kızılay Derneği Denizli Şubesi Başkanı…
Ak Partili siyaset adamı…
Merkezefendi Belediye Meclis Üyesi
Onu ilk tanıdığımda 90’lı yılların ikinci yarısında Refah Partisi İl Başkanı idi. İyi bir milli görüşçüdür!..

İbrahim Şenel
Mimar…
Mimarlar Odası eski Başkanı…
O da aslından kentin öncü aktivistleri arasında…
Seçim mi var yakında, hemen onun adını duyarsınız. Merkez sağın entelektüel ismi olarak sürekli bir biçimde CHP’nin ilçe ve veya belediye başkan adaylığına yakıştırılır

Prof. Dr. Necdet Ardıç
Tıp Doktoru, Akademisyen…
PAÜ eski Rektörü..
Tam bir beyefendi. En son kayınpederi Sabih Kanatoğlu ile birlikte bir akşam yemeğinde görüşmüştüm. Bıraksalar, neler yazacak bir bilseniz 🙂

Selami Aydın
Gazateci-Yazar
Denizlisporhaber.com Editörü..
Tamam bir spor haberciliği yapan sitenin editörü olabilir ama her şeyden önce gazeteci olunca, Denizlihaber’in yazar kadrosu içinde. İyi yazar…

Yaşar Tok
Gazeteci-Araştırmacı-Yazar
Denizlihaber.com Kültür-Sanat Editörü.
Bir zamanlar sattığı kitapların sayfaları arasında şimdi Yaşar Tok!..

Tolga Varlıker
İşadamı-Çiçeği Burnunda Siyasetçi
Varlıker Tekstil Yön. Kur. Başkanı
Bizde kalıcı olmayacağını aktif siyasette olup olmamasına bağlı :)))))

Ziya Tıkıroğlu
Politikacı-Mimar
Denizli Belediyesi Eski Başkanı. Tam bir sanat adamıdır. Açık Hava deriz ama Çamlık’taki tiyatro sahnesinin ismi Ziya Tıkıroğlu Açık Hava Tiyatrosu’’dur…

Zafer Gönenç
Politikacı-Avukat
CHP Denizli eski İl Başkanı.
Gazetecilerin dert babası, bizim ekibin ağabeyidir… Sayısız arkadaşımızın sosyal haklarını karşılıksız savunmuştur.

Mukaddes Başdil
Eczacı-aktivist
SENA Eczanesi’nin sahibi
Çakraları patlatıyor şimdi bizim köşeden. Hayatımda gördüğüm en pozitif insan desem, yalan söylemem yani!..

Mustafa Koç
Yazar ve Uluslar arası İlişkiler Uzmanı
Yeminli Tercümanlık ve Uluslararası İlişkiler konusunda Danışmanlık hizmetleri veriyor.
Derin bir yazarımızdır…

Ozan Öner Özmen
Beyaz Yakalı-Motosiklet Tutkunu
DTO Halkla İlişkiler Müdürü
Odanın gülümseyen yüzü. Onlarca tilkinin kuyrukları birbirine değmeden dolaştığı beyinler kıskanır onun onlarca adamın yurtdışı fuarlarında hepsini kontrol altında tutma kabiliyetini…

Mine Soysal
Resim Öğretmeni-Öğrenci
Yakın Doğu Üniversitesi Psikoloji Yüksek Öğrencisi
Bizim kapıdan önce grafik tasarımcı olacak girdi. Yıllar sonra da yazacağım diye uğraşıyor. Psikolojimiz şimdilik yerinde.

Emrah Varol
Gazeteci-Fotoğrafçı
Serbest Meslek Sahibi

Özlem Öztürk
Estetik Cerrahı
Paris’te Özel Muayenehanesi var
Eşi Kenan Öztürk Beyağaçlıdır. Zeki Akakça’nın kuzenidir. O vesileyle tanıştık. Gerçekten yazıları iyi okunuyor. Buradan Fransa’ya kucak dolusu sevgiler.

Aylin Müftüler
Tekstil Mühendisi-Şair
En istikrarlı ve en işlek yazarlarımızdan. Denizli’nin kurtuluşunda önemli rol oynamış Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin torunu. Şimdi edebiyat okuyor ikinci üniversitede..

Yaşar Oğuz Ergun
Yüksek Şehir Planlamacısı-Şair
Ergun’un kendine ait şiir kitapları bulunmaktadır.
Tam bir kitap kurdudur.

Hakan Keysan
Şair-Sporcu-Emek İşçisi
Keysan, kentin kültür sanat adına aktif isimlerinden biridir.
İşi gücü kominstlik yapmaktır.

Ömür Eke
Ressam
Çok sayıda kişisel ve toplu serginin altına imza atmıştır. Kadın resimleri çalışan az sayıdaki ressamdan biridir. Denizlihaber için yazmayı da kabul etmiştir.

Prof. Dr. Velittin Kalınkara
DENFOD kurucusu –Akademisyen-Ev Ekonomisi Uzmanı
Türkiye Yaşlı Sorunları Derneği Başkanlığı da yapan Kalınkara, bir fotoğraf tutkunudur.

Nizami Çubuk
Sanat Tarihi Uzmanı-Eğitimci
Güzel Sanatlar Lisesi’nin yılarca müdürlüğünü yapan Çubuk’un, Hierapolis tiyatro kabartmaları üzerine bir inceleme kitabı da bulunuyor. Hocaaam’dan daha ötedir yani…

Çağrı Öncel
Diş Hekimi-DEKEV Koordinatörü
Bir kent entelektüeli, kentlilik bilinci ve kent kültürü konusunda Denizli’nin önde gelen aktivistlerinden.

Yılmaz Kahraman
Sosyal Hizmet Uzmanı
İyi derece Fransızca ve İngilizce bilir. 50 yıldır resimle uğraşıyor. Önemli isimlerin yetiştiği sanatçı bir ailenin entelektüel birikimine sahip üyesidir

İbrahim Gülşahan
Beyaz yakalı-İşletmeci
Tekstil sektöründe uzun yıllardır profesyonel olarak görev yapmakta. Futbol ve Denizlispor aşığıdır.

Çoğunu çok yakından tanıyorsunuz zaten.
Denizlihaber.com’un kalabalık ailesinin vazgeçilmez üyeleri hepsi.
Huzurunuzda her birine ayrı ayrı teşekkür etmek isterim.
Kocaman bir değerin önemli parçaları oldukları için.

Ve tabii ki mutfağımızda şu ana kadar görev almış;
Mete Demir, Serkan Urgancı, Murat Acar, Zeynep Sütçü, Ali Akgün, İsmail Çegeli, Erkut Aykanat, Yelda Aydemir, Burak Güner, Ahmet Oğuz, Binnur Olcaytürkan, Cemallettin Çağdaş, Mehmet Tozlutepe, Umut Ayana, Sertaç Budak, Ümit Bilgiç, Seher Atmaca, Hüseyin Özgenç, Engin Ünal, Aysun Beysun, Şengül Boz, Gülay Yağcıoğlu, Engin Kısmet Çaputçu’ya, Mine Soysal, Banu Baran Urgancı, Zeki Akakça, Hüsamettin Ataman, Ozan Ozanca, Çağdaş Yenidede, Hande Özyurt, Pınar Görcelioğlu, Şerife Can Çakır, Burcu Beken, Sena Öner Mine Boran, Mine Şenol, Tahir Aygün, İlyas Coşkun, Burak Coşkun, Uğur Dayıoğlu, Uğur Suna, Cemal Ataman, Büşra Kuru, Musa Hayta, Ayhan Göker’e, Fatih An ve Ferah Işık’a

Yazılarıyla bizlere bir şekilde destek olmuş;
Yıldıray Urgancı, Zülal Avcı, Beyhan Aslan, Muzaffer Kartal, Serdar Ekiz, Sadık Emre Çaputçu, Haluk Değirmenci, İzzet Özer, Zafer Bakırsoy, İsmail Ağar, Seval Uysal, Bülent Öztürk, Çetin Apa, Yıldıray Urgancı, Bekir Kar, Betül Saf, İlker Özmen, Koray Karakış, İbrahim İmamoğlu ve Hülya Gökmen’e

SONSUZ TEŞEKKÜRLER!..

Ve tabii ki her seferinde yineleyerek unuttuğum için özür dilediğim ve şu an aklıma gelmedikleri için yeniden özür dileyeceğim insanlara da…

Neticesinde hepsinin irili ufaklı katkıları oldu bugüne kadar elde edilen başarılara.
Medyaya yatırım yapmak, yeni projelere girişmek, daha önce denenmeyenlerin arkasından gitmek, tüm bunları yaparken etik olmaya gayret göstermek için İNANILMAZ YANLIŞ BİR ZAMANDI benimkisi…

2002-2017

Türkiye’de sanırım medyanın en çok üzerine gidilen,
en çok değiştirilmek istenilen,
en çok tukaka yapılan,
horlanan, düşmanca tavırlara maruz kalındığı,
ne ona ne buna yaranabildiği
en kötüsü yoklukta bizim birbirimizi yiyerek
hayatta kalabileceğimiz yanlışını
bıkmadan, usanmadan tekrar ettiğimiz bir dönemde yaşandı benim 15 yıllık hikayem…

Ve bazı şeyler yapılır-yaşanırken derin, kör bir sessizliğin içine düşeriz, şu ya da bu şekilde…

Yazılırken -gün ışır gibi- ışıtır harfler burnumuzun, dilimizin, kalplerimizin ucundaki karanlıkları.

Yazınca, söyleyince, dillendirince can sıkan şeylerin doğru olmadığı anlamına gelmez yalnız, gözler önüne serilen çirkinlikler…

Ama her biri, yanı başlarında kendilerini turnusol gibi gün yüzüne çıkaran güzellikleri barındırdıkları kadar çirkindirler.

Ve fakat hiçbiri gerçekte bilerek, isteyerek taammüden meydana gelmediler!

Sen baktığında konjonktür gereği,
ben duyduğumda şartlardan ötürü,
öteki değerlendirdiğinde cehaletin sebebi,
beriki yorumladığında kabalıktan ibaret,
ve fakat tümüyle tepeden tırnağa yanlıştılar…

Çirkinler kadar kalıcı olmasalar da geçen 15 yılda, nice güzel şeyler yaşanmış bile isteye,
dokunarak kardeşliğimize,
kadirşinaslığımıza,
yol arkadaşlığımıza dokunarak,
dokunarak kalplerimize,
yüreğimize ve..
ve en mahrem mutluluklarımıza dokunarak…
bir düşündüm de…

Yani hüznü, mutluluğu, umudu, öfkeyi, onuru, alın terini, inadı, inancı bol bir 15 yıl…

Denizlihaber.com tam 15 yıl önce,
2002’nin sonbaharının kışa evrildiği vakitlerde,
Kızılhisar işhanı’nın 1. katında,
9 numarada yayına geçtiğinde
iki masalı bir ofiste,
birinde ben, diğerinde Serkan Urgancı’nın oturduğu, öğle saatlerinde kaşarlı ve patatesli gözlemenin ama bugün içime çektiğimdeyse 2002’nin, o yılları atarlı ve pek bir hisli özlemenin koktuğu yıllar…

Ve ben artık çok yorulduğumu düşünüyorum nicedir.
Gazetecilik, yayıncılık, sektörel adımlar, arge, planlama, analitik veriler, tecrübe kazandıkça daha iyi işler yapmak, yapabilmek belki de güzel ama her ay aynı muhasebi işler!..

O işlerden nefret ediyorum.
Batmalar, çıkmalar,
vergiler, SSK primleri,
harçlar,
maaşlar filan….

Onun, bunun dedikleri,
yersiz suçlamalar,
aptalca ön kesme çabaları,
milyonlarca yalan,
havada kelebek gibi uçuşan!..

Yüzüne baka baka söylenenleri en çok da!..

Zavallı, cahil, türlü iğrenç kurnazlıklar içinde -hani başını kuma sokarak saklandığını zannedecek kadar zavallısından bahsediyorum- senin gibi olmaya çalışanların hazmedemedikleri, hazmedemeyecekleri kadar çok ‘işi layıkıyla yapma’ çabalarımın çoğu zaman yersiz, gereksiz olduğunu düşünmelerim filan!..

Yetmezmiş gibi dışarıdan hayalini kuranların içerden satın aldıklarıyla, tehditle, şantajla, yalanla-dolanla mani olduğu ekmek param, rızkım, geleceğim gibi…

Yani kaybettiklerim yetmezmiş gibi yıllar boyunca ödeme emirleri, mahkeme celpleri, hacizler, icra şoklarıyla tek başıma boğuşurken yalnız bırakanlara duyduğum öfke mi ki tüm bu 15 yıllık hikayeyi, 15 bölümde kaleme alma nedenim?

Ya da onca şeye rağmen, yani bunca olumsuzluğa, sıkıntıya, yokluğa, aksiliğe, halden bilmezliğe filan, durmadan, yılmadan, yürüme inadımı anlatma çabam mı?

Yani paylaşmak mı isteyince olduğunu, diklenince kazandığını ya da en azından düşsen de tekrar doğrulduğunu…

Ha evet, kolay yoldan para kazanması kadar rahatı yok değil mi?

“Ne gereği var onca çabanın” diyenlere değil zaten bu anlattıklarım.

İçinde başarabilir miyim, neyi, nasıl yaparak, nasıl durarak, nasıl görüp, nasıl anlayarak başarabilirim gibi soruları barından, azıcık da olsa idealist genç arkadaşlarımadır belki de tüm bu satır aralarım…

Asla ve kat’a tam anlamıyla bir 15 yıllık medya almanağı değildir ama. Öyle de anlaşılmasın lütfen. Bildiklerimi, gördüklerimi, yaşadıklarımı, hissettiklerimi, sezdiklerimi, her şeye, herkese rağmen yazmak, derlemek, paylaşmak olarak görün bu yazıları bir açıdan da.

Alınanlar;
Kırdıkları, üzdükleri, haksızlık yaptıkları, ben dahil bir çoklarımızın umutlarından, mesleki hırs ve heveslerinden çaldıkları için yazdıklarımdan alındılar!..

Övünenler;
Hak ettiler çünkü.

Dövünenler;
Sizin için her şey çok geç!. Yalnız bırakırken, risk almazken, “hadi canım sen de” derken bencilliklerinden dövündüler…

Sevinenler;
Evet! İYİLER BİRGÜN MUTLAKA KAZANIRDI. Biliyorlardı!. Satmadılar bu umutlarını o yüzden sevindiler!..

Merak edenler;
Denizlihaber’i sattı mı? Satmadı mı? Yüzde kaçını ne kadara sattı? Kim almış almamış? 15 yıldır söz konusu domain Sedat Kurt’un şahsında durmakta ve duruyordu ki boş yerine merak ettiler. Ama az daha söylerlerse 40 olacak!..

Ve son olarak merak ettirenler;
Denizlihaber.com’u satmış, şu kadarını satmış, şöyle böyle satmış, şu kadar lira almış diye hamamdakileri kıskandıran bir çeneyle her yerde inandıklarını inandırmaya çalışıp, gerçekleri unutmaya-unutturmaya çalışma derdindeydiler.

Ne zaman bitireceksin diyenler;
Ve geldik sona!
En sona!
Denizlihaber.com 15. Yaşgününü Denizli’nin son 15 yılında yaşadığı tüm önemli değişimleri 15 YILLIK ALMANAK ile kutlayacak.

Bir süredir Selami Aydın arkadaşım kentin 15 yılını tarıyor. Denizli 2002’de nasıl bir kentmiş ve kimler gelmiş, kimler geçmiş. Nasıl bir değişim yaşamış?

Kent almanağı yapın diye taaa 2-3 yıl önce söyleyen Seval Uysal’ın sözünü dinledik, geliştirdik ve Denizli’nin 15 yıllık tarihine ışık tutacak kütüphanelik bir çalışma olacak!..

Çok yakında sizlerin beğenisine sunacağız.

Öyle bir almanak olacak ki 15 yıl konuşulacak!..

Ah o ne zaman bitecek diyenler;
Al işte; bu yazı dizisini de bitirdiler…

NOT 1: İyi niyetli bir şekilde bu yazımı kitaplaştırmam gerektiğini söyleyen onlarca isim var. Ancak zaten yazdıklarıma buradan ulaşıyorlar. Şu yazdıklarımı kitaplaştırmak ne yazık ki mastürbasyondan öteye gitmez. Bir gün bir kitap yazdığımda, binlerce insan gidip kitapevlerinden alsınlar isterim. Öyle bir kitap olsun yani!..

NOT 2: Ve yazı dizim konusunda kullandım kolları bağdaşık enterasan duran fotoğrafım. Fotoğraflarım arasından yazı dizisi sırasında kullanacağım fotoğrafı seçerken elime geldi. Sanki geriye doğru dönüp şöyle 15 yıl geçmiş der gibi bir havam vardı. O nedenleydi…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı