ÜÇ BEYAZDAN UZAK DURUN!
6 Ekim 2011 Perşembe
Kadınların, ‘salya sümük’ ağlamalarına alıştık…
Ancak şimdi kelli felli adamların ‘salya sümük’ yalamalarına alışmak durumdayız….
**
Bu yavşak, yalak liboş, sonradan dinci, kökten rantçı, adam sendeci ülkem aydınlarının, yüksek muhabir, üst düzey yazar ve ordinaryüs düzeyindeki yorumcularının;
ağız dolusu küfür,
kesintisiz inkar,
aralıksız iftira,
hayrete düşüren yüzsüzlükleriyle ortaya koydukları kurtlar vadisi senaryoları öyle bir raddeye ulaştı ki…
Dünya medya tarihinin en iğrenç yalakalığına tanıklık ettiğimiz şu günlerde;
neyin gerçek,
neyin sahte,
neyin doğru,
neyin yanlış,
neyin bomba,
neyin balon olduğunu algılayamamanız çok doğal…
**
İdrak yolları iltihabı yaşıyorsunuz çünkü.
Belirtileri çok nettir…
Erken teşhisi hayat kurtarır…
**
Kendinizi hayatınızın hiçbir evresinde olmadığı kadar apışıp kalmış hissediyor,
inanılmaz bir dumur yaşıyor,
haberleri izlerken ekrana mal gibi bakıyor,
bu kadar hızla dönüp duran gündem arasında yüzünüzde tatlı bir tebessüm beliriyorsa, siz de idrak yolları enfeksiyonu geçiriyor olabilirsiniz…
**
Bu gibi durumlara yönelik uygulanabilecek çeşitli tedavi yöntemleri var…
Ben birinden bahsedeceğim….
Beyninizi otomatik pilota bağlayın, ki bu kafayı sıyırmanızı önler.
Haber bültenlerinden ziyade Serengeti’de aslanların nasıl çiftleştikleri, ağustos böceklerinin niçin 17 yıl toprak altında beklediği ve bilumum hayvanat alemine yönelik, ki bu günümüzde haber bültenlerine göre daha insancıl olarak değerlendirilebilir, bir yığın gereksiz bilgiyi sunan belgesellere takılın.
Mesela Fatmagül için dökün o inci tanelerinizi…
‘Buna da şükür’ deyin sık sık…
Gökhan Türkmen dinleyin…
Çocuklarınıza, gece yatmadan önce kısık ve sakin bir ses tonuyla ‘üç maymun’ masalını anlatın…
Melisa çayı için bol bol…
Bir şeylerle uğraşırken ‘Beraber yürüdük biz bu yollarda’ ya da ‘Aynı bağın gülüyüz biz’ gibi şarkılar mırıldanın…
Ve üç beyazdan uzak durun…
(beyaz) etliden…
sütlüden…
ve çok tabii ki Zekeriya Beyaz’dan…