AÇIK TOPLUM

Obezleri, evsizleri, 5500 cc motora sahip araçları, dubleks bahçeli evleri, Hollywood’u, Silikon Vadisi, Wall Street’i, devlete ait olmayan Merkez Bankası, Stanford ve Harward Üniversiteleri, NASA’sı, IBM’i, Google, Facebook, Microsoft ve MIT’siyle aslında marka bir ülke.Yüzyıl’ın bir başarı hikayesi. Kendi para birimini dünya’nın kullanmasını sağlayan, tüketim ve işsizlik göstergeleri dünya borsalarını hop indiren hop kaldıran bir ekonomik dev. Öksürdüğünde dünyayı hasta eden bir organizma. Ulus devlet olmamasına rağmen her filminde Amerikan bayrağını filmin içine gömecek kadar da yurtseverlerin yaşadığı bir ülke. Kuranların her detaya hakim olduğu bir proje: AMERİKA

Projeyi kurgulayanlar, yazanlar, uygulayanlar ve de sürdürenler bir şirketin imreneceği kurumsallığı ve stratejik yönetim anlayışını büyük bir başarıyla yerine getiriyor. Böylelikle, güneş batmayan ülkeden emperyal gücü başarıyla ele alıyor.

Devam eden yıllarda karşılaştıkları büyük problemleri ( 1929 Ekonomik Buhranı, 2. Dünya Savaşı, Soğuk Savaş vb.) başarıyla üstesinden gelmeyi başarmışlardır. Bunu yaparken de her türlü yolu izlemekten kaçınmamışlardır. Dünya üzerinde kendilerine yakın olmayan yönetimleri askeri darbelerle veya iç savaşlarla bertaraf etmeyi başarmışlar, başlarını ağrıtacak her ülkeyi -askeri müdahale opsiyonunu sona saklamak kaydıyla – hizaya sokmayı da becermişlerdir. Bu konuda direnen halklar veya yönetenler başarıyla bertaraf edilmişlerdir. Bunun benzeri bir süreci yakın zamanda yaşayan Türkiye’de yükselen sol hareket 1980 darbesiyle bastırılmış ve yerine Türkiye’nin de içine alındığı yeşil kuşak projesi devreye sokulmuştur.

Bu mücadeledeki temel başarı faktörü “Amerikanın Çıkarına Ters Olan Her Çalışma Başarısız Kılınacaktır” ana fikrinin uygulanmasıdır. Bu sürecin nasıl izlendiği de Wikileaks belgeleriyle ortaya çıktı. Ülkelerde bulunan diplomatlar maşallah yememiş içmemişler ülkede ne olup bitmişse Amerika’ya göndermişler. Muazzam bir veri tabanı yaratmışlar Ana kıtada.

Şimdi buraya kadar yazdıklarım zaten birçoğumuzun bildiği veya fikrinin olduğu bir konu. Fakat Amerikan Emperyalizminin 3.0 versiyonu hiç de tanıdık gelmiyor. Suikast ve darbe yapan, işgal eden, yok eden bir emperyal anlayış gitmiş yerine açık toplum, tam demokrasi ve özgürlükçü bir anlayış tesis etme anlayışı stratejileri olmuş Emperyal gücün. Halkların özgürleştiklerinde en doğru kararları alacakları öngörüleri başarıya ulaşmıştır. Doğu Avrupa, ve Arap Ülkelerinde yaşanan süreç bunu göstermektedir

Bilgiye erişimin ve iletişimin maliyeti olmadığı bu yüzyılda korku imparatorlukları tek tek yıkılacaktır. Arap Baharına önderliğe soyunan Türkiye de bundan nasibini daha fazla alacaktır.