CHP VE MUTEDEYYİN SEÇMENLER

Seçimden önce Halil İbrahim dayı’ya soruyorsun ve alıyorsun yanıtını :
– Bir daha vermem bunlara bak ne hale geldik traktörümüze banka el koydu !

Seçimden sonra tekrar soruyorsun:
-Vallahi oğul halimizden memnun değiliz ama ne yapalım oy verecek başka parti mi var?
…
Seçimden önce kahvede sohbet ederken yanımda sessizce oturan Ali amcama soruyorum:
-Halinden memnun musun? 5 yıl önce süt 50 kuruştu şimdi yine öyle ama gübre, yem, mazot gibi girdiler 2-3 kat arttı. Yani senin durumun 5 yıl öncesinden daha kötü.

Ali amcam yanıtlıyor :
-Öyle ama oy verecek parti mi var evladım? En azından ülkemiz krizde değil. Az da olsa yaşayıp gidiyoruz. Diyoruz ki bak CHP var, her aileye 600 TL verecek ve mazot 1,5 TL olacak diyoruz o da “parayı nereden bulacakmış” diyor.

Bu soruya kahvede oturan amcam da şöyle bir ekleme yapıyor:
-Onların zamanında kuran-ı kerim’i insanlar toprağa saklamışlar.
Ne zaman diye soruyoruz:
– Bilmem ki . Gazetelerde yazıyor.
…
…
…

Türkiye’nin seçim öncesi sonrası manzarası bu ve buna benzer görüntüler içeriyor. Seçimde, belki halinden memnun ve mutlu olmamasına rağmen başka parti mi var diyerek yine oyunu Ak Parti’den yana kullandı seçmenin çoğunluğu. Kimse kimseyi kandırmasın; İktidar ve Cemaat omuz omuza müthiş bir dayanışma örneği göstererek bu seçimi kazandılar. Dünyevi ve siyasi meselelere uzak durduğunu söyleyerek insanların bir kısmında saygınlık kazanan Cemaat Ak Parti taraftarlığını bu sefer net bir biçimde ortaya koydu. Ak Parti cephesinde siyaset yapanlar 50-60 yıl önce yaşandığı meçhul olan bazı söylentilere dayanılarak CHP’nin üzerine gelmekten geri kalmadılar, toplumun islamiyetle ilgili hassas konularını kaşıyarak dinsiz – müslüman ayrımını el altından yaparak oy toplamayı sürdürdüler.

Toplumun mütedeyyin kesiminin – ki azımsanmayacak bir orana sahip olduklarına şüphe yok- CHP ile temelde bazı sorunları var ve bu sürekli birileri tarafından kaşınarak kanatılmakta. Siyasette “seçmeni beğenmedim ithal edelim” deme şansı da olmadığına göre
CHP yönetim kadroları mevcut durumu iyi okumak zorunda. Bu güven bunalımı sadece Genel Başkan meselesini çoktan aşan bir konu haline gelmiş; yerelde siyaset yapan ve CHP’yi bulunduğu yerde temsil ettiği kabul edilen şahsiyetlerle de ilgili bir konu. Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibini başarısız bulan akılları ve kalpleri koltuk hırsı ve şahsi beklentilerle yanıp tutuşan modeli çoktan geçmiş siyasilerle yüz kere kurultay yapsan da bu gerçeği değiştirmek mümkün değil.

Mevcut durumu ve yapılması gerekenleri zaten CHP Genel Merkezi değerlendirecektir. Bu kapsamda yapılacak il, ilçe ve mahalle bazında mevcut durum değerlendirmesi, yeni bir yol haritası oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. Bu yapılırken mutlaka anket çalışmasına başvurulmalıdır. Belli denekler üzerinden çarpıcı sonuçlara ulaşılacağı kesindir. İstatistik, analitik değerlendirme, veri toplama ve değerlendirme süreçlerini bilmeyen bir siyasi partinin toplumdaki değişimi okuması artık mümkün görünmüyor.