REKLAMI GEÇ

DEMEK Kİ 200 METRE YOL 5,5 AYDA DEĞİL 8 SAATE AÇILIYORMUŞ.

9 Haziran 2012 Cumartesi

Günlerdir sayın Başbakan gelecek diye Denizli’de inanılmaz bir hareket vardı. Belediye 5,5 ayda bitiremediği yolu 8 saatte trafiğe açtı. Şeritlemesi yapılmayan yollar bir gecede boyandı fakat 8 aydır bir türlü bitmeyen Şeytan Pazarı düzenlemesi bir başka baharı kaldı, üstelik Belediye binasına 50 metre mesafede olmasına rağmen.
Aslında Başbakanımız iyiki geldi de yarım yamalak aylardır bekletilen ve vatandaşın ıstırabı olan yollar bir gecede tamamlandı. Yerel yönetim yetkilileri Başbakan’a karşı sorumluluklarının yüzde birini halkına karşı hissetmiş olsaydı Denizli’nin kabusu haline gelmiş ulaşım ve yol meselesi çok önceleri çözüme kavuşmuş olacaktı. Kendimi Irak veya Suriye’deki Baas rejimlerindeki vatandaşlar gibi hissettim: Yüce büyüğümüz geldi diye Denizli bir gecede renk değiştirdi. Neyse buna da şükür.
BU KADAR AFİŞİN PARASIYLA NELER YAPILIRDI?

Avrupa’nın ve dünyanın onlarca şehrine gidiyoruz, hiçbirinde bir başbakan gelecek diye ne bir gecede ne şehir makyajlanıyor ne de binlerce afiş yollara asılıyor. Bizden çok zengin ülkelerde bile böylesi bir müsriflik görülmüş değil keza o ülkelerdeki vatandaşlar siyasi partileri sokaktaki afiş egemenliğiyle değil, icraatla değerlendiriyorlar. Neredeyse her evin ve her iki direğe pankart asacak bir müsriflikle bir il kongresi süreci geçirdi Ak Parti. Dinimizin haram dediği müsrifliğin artık en son aşaması yaşandı Denizli’de. Bu yapılan masrafla kaç garibana yardım edilirdi diye populizm yapmayacağım ama dün Denizli’de sokaktaki insanların hemen hemen konuştuğu tek konu buydu.

Kamuoyu araştırmalarında hala açık ara birinci parti olan Ak Parti’nin Denizli’deki yöneticileri neden böylesi bir müsrifliğe gerek duydular? Kamuya ait yüzlerce araç ve personelle bunları asmanın maliyetini kim karşıladı.? Denizli’deki insanların en garibanından en yetişmişine kadar bu müsrifliği görmediğini düşünmek en büyük yanılgı olur.

BİR AVUÇ GENÇ KOCA DEVLETİN KORKULU RÜYASI OLDU.

Sayın Başbakan’ın gelişiyle Denizli’de yaşanan başka bir olayla yazımı tamamlayacağım:

Biliyorsunuz son yıllarda Türkiye Gençlik Birliği adı verilen bir sivil toplu hareketi eylemleriyle kendilerinden söz ettiriyor. Hükümet’e karşı hemen hemen her şehirde bir eyleme imza atıyorlar. Dün Denizli’de yine protesto eylemi yapacaklarken gözaltına alındılar. Aziz Nesin’in kitaplarında hikaye diye anlatılan konular 2012’de Denizli’de yaşandı. Hiçbir suçları olmadığı halde sadece muhalif olmaları sebebiyle gencecik insanları gözaltına almak hiçbir evrensel değerle bağdaşmaz. Kanunlar çerçevesinde herkes fikrini özgürce söyleyebilmelidir.
Biz ileri demokrasiye geçeceğiz derken kraldan fazla kralcı olan anlayış mevcut demokrasimizin de içine etti. Baksanıza Türkiye’yi dönüştürmek isteyen bir anlayış Özel Yetkili Mahkemeler konusunda Başbakan’a aba altından sopa gösteriyor. Yasadışı ortam dinlemeleriyle edinilen ses kasetleri yine belli anlayışın televizyon ve gazetelerinde yer buluyor. Bu hukuksuz tavrı eleştireceklerine ahlaksızca bir işe girişiyorlar, mahremiyetin içine ediyorlar. Bu kesime göre cemaat gibi düşünmeyen herkes Ergenekoncu. Ben aslında Ak Parti için üzülüyorum. Yıllardır kimlerle işbirliği yaparak Türkiye’yi büyük bir baskının altına soktular. Yüzlerce operasyonla binlerce kişi tutuklandı. Parasız eğitim isteyen üniversite gençleri 8,5 yıl hapis cezası aldı bu ülkede.

Bence önümüzdeki dönem en önemli sorun Adalet veya olmayan Adalet’in yaratılması. Ülkeyi Nazi Almanya’sına çevirerek bir sonuç alınacağını düşünmek aptallık olur. Bu ülke kardeş kavgasından yıllarca çekti, bir başka biçimini asla yaşamak istemiyor. Bu ülkede herkese fazlasıyla yer var. İnanana da alimine de yer fazlasıyla var. Bırakın artık dünyanın en ileri, medeni zengin ülkesi olalım. Bunun için de toplumsal konsensüs mutlaka hayat bulmalıdır.

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Mutlu AKBAŞ   -  Bağlantı 19 Temmuz 2012, 18:32

size tamamen katılıyorum..

Yilmaz Durmaz   -  Bağlantı 3 Temmuz 2012, 16:58

Selam Serdar Abi,
sana katiliyorum ve iyi günler diliyorum,
9. ayda görüsmek üzere,

Saygilarimla

Yilmaz Durmaz
Düsseldorf/Germany

Ayşe Tezel   -  Bağlantı 12 Haziran 2012, 16:40

Çağdaş ülkelerde protesto etmek demokratik bir haktır, neden sinirleniyorlar ki. Kılıçdaroğlu da protesto ediliyor, sinirleniyor mu? Yaptıklarınızın doğru olduğuna inanıyorsanız korkmanıza gerek yok.

SARAYKÖYLÜ   -  Bağlantı 12 Haziran 2012, 14:15

insanların eylem yapmasını yasaklamak büyük hata olur. ama sizin türkiye gençlik birliğini savunmanıza bir anlam veremedim. başbakan kongreye gelmiş,binlerce partilisi orda. fakat birileri sadce ortalığı karıştırmak için eylem yapıyor. ya daha büyük olaylar çıksaydı. onların protesto etmesine sinirlenenler onlara saldırmaya kalksaydı. neler olurdu hayal edebiliyormusunuz. o arkadaşların engellenmesi daha büyük olayların önüne geçmiştir bence. eleştiriye karşı değilim ama sınırı aşmaya karşıyım.

Çallı Mehmet   -  Bağlantı 11 Haziran 2012, 21:37

Hakan Çınar sen neyi savunuyorsun anlamadım, Serdar bey gayet açık bir şekilde olayı anlatmış. Sizin fanatiklik gönül kapınızı kapatmış. Siz böylesi bir müsrifliği nasıl savunursunuz anlaşılır gibi değil….

Hakan Çınar   -  Bağlantı 10 Haziran 2012, 17:12

Yaşınız bana yakın sanırım.Önceki seçimleri yada mitingleri hatırlıyormusunuz.Partiler gelecek diye KOCA ŞEHRİN HER YERİNE BİR SÜRÜ BAYRAKLAR ASILIR HATTA BUNUN YÜZÜNDEN KAVGALAR EDİLRDİ.Hatırladınızmı.Gece o afişlerin altında birileri beklerdi ellerinde bıçakla.Değişen bişey yok malesef.Benim anlamadığım o zaman yazmadınızda neden bugün?Hatırlarmısınız birileri sadece telefon ederek hiçsuçu olmayan kişiler karakollara götürülüp saatlerce hatta günlerce dövülür işlemediği eylemleri itiraf etmeye zorlanıp hatta hapsa girerlerdi.Lütfen azıcık insaflı olalım.Hani bir büyüğün sözü vardı.değerlerine küfür eden en büyük topluluk Türk toplumu diye.Adınıda yazayım.Rahmetli İsmet İnönü.Peki Atatürk2ün devamı olan chp nin kurucusu kim.Oda İsmet İnönü.İyide Atatürk vefat ettikten sonra kendi adına para bastıran kim.O da İsmet İnönü.Yapmayın ne olur.Yazarken azıcık elinizi vicdanınıza koyun.GEÇMİŞTEN DERS ALMAYANLAR İLERİYE GİTMEK GİBİ BİR OLGUYU DÜŞÜNEMEZLER.Bu kadar basit işte.Benim önceki mahallem karşıyaka idi.Ve o şekerci durağı ile sevindik arasındaki yolun kalınlığını gidin ölçün en az 60 cm dir.Abartı değil bu .İnanmazsanız gidin orada yaşayan ve yaşı 45 in üzerindekilere sorun.Halk parti gelecek olur bardak dağıtılır halka bedava.Sonra oabardakları yandaşlar toplar.(sözde dağıtım).1ay sonra bakarsın bakkalda para ile satılıyor.Uyanın lütfen uyanın.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı