DENİZ BAYKAL SİYASETİNİN DENİZLİ İFLASI

Denizli’deki önseçim, CHP’nin yıllardan beri nasıl büyük bir yanlışla yönetildiğini açık bir tavırla ortaya koymuştur: Bir komplo sonucu siyasette geri düşmek zorunda kalan Deniz Baykal’ın sahip olduğu siyaset anlayışı Denizli’de iflas etmiştir.

Adnan Keskin, 2000’li yıllarda Deniz Baykal’la yollarını ayırdığında 58 yaşındaydı. Adnan Keskin’in siyasete erken ve iddialı girmesi onun siyaseten CHP’de çok etkin noktalarda bulunmasını sağlamıştı. 2002 ve 2007 seçimlerinde tasfiye edilme süreci yaşamasına rağmen 2011’de partililere sorulduğunda partililerin ezici çoğunluğu hala Adnan Keskin’den yararlanılması gerektiğini tercihleriyle ortaya koydu.

Siyasette eğer halka giderseniz halk size her zaman samimi davranır. Sürekli iletişim içinde olunması, aranıp sorulması, çare olunması , önemsenmesi bizim gibi bir coğrafya ve kültürde yaşayan toplumlarda çok önemli bir siyaset yapma argümanıdır. Bunu yaparken sosyal yaşamınızdan, aile yaşamınızdan, gelirinizden yani herşeyinizden feragat etmek zorundasınız. Bu, bedeli çok yüksek bir tercihtir. Adnan Keskin gibi tüm yaşamı Çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin kazanımları, halk ve siyaset olan bir kişinin koyduğu bu çıta ne yazık ki alternatifleri tarafından aşılamamıştır ki Adnan Keskin 12 yıl sonra yeniden küllerinden doğmuştur.

Cumhuriyet’in kurucusu ve çok partili demokrasinin yaşamımıza girmesinin mimarı olan Cumhuriyet Halk Partisi, post modern padişahların başkanlık hayalleriyle yatıp kalktığı bu günlerde demokrasiyi büsküit kutularından çıkarıp halkın önüne koyarak en büyük demokratik açılımın sahibi olmuştur. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu halktan aldığı desteği sonuna kadar samimi bir biçimde değerlendirmektedir. Bu ortaya koyduğu ilke Cumhuriyet Halk Partisini iktidar yapacak olan tavırdır.

Ön seçimin Türkiye’de yarattığı tusinami, Denizli ve Türkiye’de siyasetin tekrar tanımlanmasında önemli argümanları tekrar ortaya çıkarmaktadır. Toplumumuz artık demokrasiyi içselleştirmiş ve beklentilerini daha ortak paydada tanımlayabilmektedir. Yerel siyaset artık daha kollektif yapılacak, proje ve çözümleri belirgin olanlar öne çıkacaktır, masa başı delege oyunlarıyla parti yönetimlerini ele geçirip “SEN BENİ SEÇ BEN SENİ SEÇEYİM” anlayışı parti tabanında büyük bir tepkinin doğmasına sebep olmuştur. Bundan sonra tabana yayılmış çoğulcu ve katılımcı anlayış yönetimlere damgasını vuracaktır.

Melike Basmacı Kayhan’ın başarısına da değinmeden geçmemek gerekir. Adnan Keskin’in ardından ipi göğüsleyen bu genç siyasetçi Denizli gibi CHP kültürü ve dinamiği gelişmiş bir şehirde çok büyük bir başarıya imza attı. Seçildiği taktirde Denizli CHP’nin en genç ve ilk kadın milletvekili olacak olan Basmacı, siyasetten uzak duran genç ve üretken kesimin de Cumhuriyet Halk Partisi’ne meğil etmesine katkı sağlayacak ve kadınların siyasetteki etkinliğini artıracaktır.