UYUYAN DEV KIPIRDARSA

Türkiye bir seçimi daha büyük katılım oranıyla gerçekleştirdi ve milletin iradesi AKP’yi % 49,9 ile iktidar yaptı. Kendilerini kutluyor, ülkemiz demokrasisi için hayırlı olmasını diliyorum ve ezici çoğunluğun desteğini arkaya almanın sorumsuzluğunu değil sorumluluğunu yerine getirmesini bir vatandaş olarak bekliyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi ise Denizli yerelinde Türkiye performansının üzerinde bir artış gösterse de Türkiye genelinde beklenen oranı yakalayamadı. Her ne kadar Genel Başkan 3,5 milyon oydaşımız arttı dese de aslında sisteme giren 8 milyon oy’un etkisini de dikkate almak gerekmekte.

Denizli yerelinde Cumhuriyet Halk Partisi 2007 yılına göre % 65 oranında bir oy artışı sağladı. Özellikle ilk 4 adayın müthiş bir tempoyla Denizli’nin köyleri ve kasabalarını dolaşmaları ve de birinci sıra adayı Adnan Keskin’in bitmek bilmeyen enerji ve birikimleriyle birlikte “Nasıl olsa yerim garanti, çalışmasam da olur” demeksizin 18 saat çalışması, seçim merkezindeki koordinasyonu sağlayan arkadaşların, kadın kolları ve gençlik kollarının özverili çalışmaları sonuçları önemli bir katkı sağlamıştır.

MHP ise 2007 yılında CHP’nin önünde yer aldığı mahallelerin neredeyse hepsinde CHP’nin arkasına düşmüştür. Örneğin 1999’a kadar CHP’nin kalesi olan Sevindik ve Karşıyaka mahallelerinde son seçim sonuçlarına göre CHP’ye karşı üstünlüklerini kaybetmişlerdir. Bu mahallelerde görüldü ki MHP tabanı CHP’ye doğru bir eğilim içindedir ve bu seçim sonrasında daha da hızlı artacaktır, çevrenizde ülkücü CHP’li görürseniz şaşırmayın.

2007 seçimlerinde % 1 artışı başarı sayan Deniz Baykal hemen fırsatı sonuca dönüştürme gayretiyle pozisyonun tekrar aldı. Fakat göremediği bir konu ise CHP’nin artık Deniz Baykal ve Önder Sav’ın vesayetini çoktan aştığıdır. Yıllardır tek adam olarak partiyi yöneten Deniz Baykal kendi ilinde bile birinciliği AKP’ye kaptırmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu ise Ferhat Tunç gibi bir ismin aday yapıldığı Tunceli’de BDP gibi etnik siyaset yapan bir parti karşısında 2-0 galip çıkmayı başarmıştır. Bu bile liderlik durumunun başarısını ortaya koymaya yeterlidir.

Kemal Kılıçdaroğlu müthiş bir enerji sergileyerek tüm iddiasını başarıyla ortaya koymuştur. Bundan sonra parti tüzüğünü acil değiştirerek tabana yayılmış bir çalışma modeli ve her aşamada önseçim – çarşaf liste sistemiyle üyelerin yönetim sürecine katkısını sağlamalıdır. CHP’nin örgütünden başka bir gücü ne yazık ki yoktur. Bu uyuyan devin hafif kıpırdamasıyla ne gibi sonuçlar alındığını ve seçim analizini bir sonraki yazıma saklayacağım..
Esenlikler dilerim.