REKLAMI GEÇ

DENİZLİ KENTİ İÇİN VİZYON ÖNERİLERİM 2

27 Eylül 2018 Perşembe

Bu yazımın ikinci bölümünde, 4 kentsel vizyon daha sunacağım. Örneğin, “Akıllıkent Denizli” ve “Teknokent Denizli” kavramlarını da kentimizin geleceğine ilişkin vizyonlar olarak düşünebiliriz. Yüksek teknoloji kentlerinin temel gereği; kablolu, kablosuz ve fiber-optik ağları barındıran geniş bant altyapısıdır. Ötesi, akıllı kent yaratmak için; sadece hızlı internet’e değil, (kent için akıllı çözümler yaratmanın anahtarı olan) sensörlere de yetecek kadar çok fiber-optik kablo döşenmesi gerekiyor. Günümüzde akıllı kentler için, “konsantre” olmaktan çok, “bağlantılı” olma ölçütü öne çıkıyor.
“Mutlukent Denizli” adında bir vizyonumuz olabilir. Bunun için :
1-kent ne çok düzenli ne de çok kaotik olmalı
2-canlı sokak yaşamına sahip olmalı
3-açıklığı (oryantasyonu) ve gizemi bir arada bulundurmalı
4-ölçeği insani olmalı (örneğin yapılar en fazla 5 katlı olmalı, caddeler aşırı geniş olmamalı)
5-yerel malzeme ve yerel mimariye önem vermeli
6-kompakt yani derli toplu olmalı. (Kaynak : Alain de Button, “Mutlu kent”).

Kentimizi ekolojik ortamına zararsız kılmalıyız. Bir kentin sürdürülebilirliği budur. Bunun için, doğadaki kent konumu kadar, kentteki doğa konumu da önemlidir. Bunu sağlayacak bir “Ekokent Denizli” vizyonu için :
1-kentin çevre üzerindeki etkisinin azaltılması
2-yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı
3-en düşük düzeyde atık üretimi
4-geri dönüşümlü malzeme kullanımı
5-ekolojik ayak izinin en aza indirilmesi (karbon ayak izi gibi)
gerekir.
(Kaynak : Çiğdem Çetinkaya, “Eko kentler…”).
Aşağıdaki fotoda Çin’den bir eko-kent planlaması örneği görülüyor. Ortadaki geniş yeşil alan çevresinde yer alan semtlerin çarşılarını birbirine bağlayan toplu taşınım hattı, mavi bir çizgiyle gösterilmiştir. Durakları olan semt çarşıları kırmızı çemberlerle, semtler arasında yer alan yeşil alan şeritleri yani eko-koridorlar da kesik kesik yeşil çizgilerle gösterilmiştir. Toplu taşıma odaklı bir kent planlama örneğidir, aynı zamanda :

Aşağıdaki fotoda bir eko-mahalle planı görülüyor. Okullar gibi kentsel donatı alanlarını da içeren yeşil alanlar içinde yer alan bir eko-mahalle. Onun içinde de, çevresindeki yeşil alanlarla bağlantılı yeşil parklar görülmektedir :

Türkiye’de; bir kentin göbeğine dev bir yeşil alan kondurmakla, o alanın kentsel rantının yitirildiği sanılıyor. Külliyen yanlış! O alandaki kentsel rant kaybolmuyor, misliyle artarak o parkın çevresindeki alanlara kayıyor. Misliyle artıyor, çünkü o çevre alanlar artık büyük bir yeşil parka cephedir. İşte eko-kentlerin tipik özelliği olan eko-merkez yani kent merkezinde büyük bir park olması, bu değer artışını da sağlıyor :

Yukarıdaki fotoğrafta, planlı bir Çin kentinin merkezinin nasıl düzenlendiğini gördünüz. Böylesi düzenleme, trafik akışının kent merkezinde kilitlenmesini de önlemektedir. Çünkü ana yolların merkezdeki bir kavşakta kesişmesi yerine, merkezi yeşil alan çevresinde bu yollar en az dört kavşakla birbirine bağlanabilir. Aşağıdaki fotoda, merkezinde büyük su alanı bulunan bir eko kentin merkez çevre yolu ve diğer ana yolların ona farklı kavşaklarla bağlandığı görülebilir :

Değerli okurlarım, bu kentsel vizyonların her biri ayrı bir yazı konusu olabilecek kadar önemlidir. Şimdilik bir özet vermekle yetindim ama ileride tek tek ele alabilirim. Perşembe’lerde buluşmak üzere esen kalınız.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı