REKLAMI GEÇ

KENT KÜLTÜRÜ İÇİN PLANLAMA

23 Haziran 2017 Cuma

Kentin ve kent kültürünün temeli verimli zamandır, dolu ya da boş. Verimli dolu zaman, yani kentsel üretimin yarattığı kültür vardır, verimli boş zamanın yarattığı kültür vardır. Kültür, insanın ve insan topluluklarının yaşamsal uğraşlarının tümü olarak tanımlanır. Verimli dolu zaman; uzmanlaşma, üretim çeşitlenmesi, makineleşme ve sektörleşmeyle oluşur. Bu yapısıyla da, imalat sektörünün açığa çıkardığı fazla işgücünü, hizmetler sektörü istihdam eder. Müşteri, işveren, işçi, ve makineyle kurulan kentli ilişkilerin disiplini ve düzeni, zamanla bireyler arası ilişkiye yansır. Bu da, kentte bir arada yaşamanın zorunlu kıldığı uyumu sağlayan nezaket ve görgü kurallarına dönüşür. Bir kentte huzur içinde bir arada yaşayabilmek için, kurallı ve kurallara saygılı bir kentsel toplum oluşturmak elzemdir. Kent kültürü en çok da böyle oluşur. Üretimde verimlilik arttıkça üretenin geliri de artar ve kentte oluşan hizmetler sektörünün ürünlerine talebi artar. Bu da; restoran, kafe, gece kulübü, bar, sinema, tiyatro gibi eğlence ve kültürel etkinlik mekanlarına katılımı arttırır. Verimli boş zaman kullanımı biraz da budur. Kent kültürünün oluşumunda; yönetim, sanat ve kültür etkinliklerine katılma kadar, boş zamanın hizmet sektörü mekanlarında topluluk halinde değerlendirilmesi de vardır. Verimli boş zaman kullanımı, sanatsal uğraşıları da olanaklı kılar ve onları geliştirir. Özetle; dolu zaman iş üretimi, boş zaman da kültür tüketimi sağlar. Kent kültürü bu ikisiyle oluşur. Dolu zamanın verimli ya da üretken olmadığı yerde, boş zaman da verimli ya da üretken olamıyor. Bir kent de, ancak orta boya ulaştıktan sonra kültürel anlamda kendine yeterli hale gelebiliyor.

Dünyanın doğal yüzünde birden çizikler belirdi. Çizikler, derin yarıklar halinde ve paraleldi. Bir tılsım, evet bir tılsım, toprağı ve dünyayı ruha kavuşturuyor!

İnsan, sabanı bulmuştu. Sabanın toprakta açtığı paralel izler, zamanla kente dönüşecekti. Dünyada ilk tarım, nehirlerin çevresindeki düz taşkın alanlarında başladı. Mevsim döngüsü içinde yer alan her taşkın, izleri siliyordu. Oysa insanlar aralarında toprak paylaşımını bu saban çiziklerine borçluydu. Bu çizikler köylerine kadar uzatılıp, evlerini yaptıkları parselleri belirlemede kullanılmaya başlanmıştı. Kırsal ve kentsel parsel, doğuşunu sabana borçludur. Bu da konumlanmayı, yerleşik yaşama geçişi ve konutu biçimlendirir. Taşkın sonucu yeniden yerleşme ve toprak bölüşme zorunluluğu, planlamayı yarattı. İlk planlar paralel çizgilerle dik kesişen paralel çizgilerden oluştu. Bunlar sokaklardı. Sabanla başlayan makineli tarım, kişi başına tarımsal üretimi büyük ölçüde arttırdı. Oluşan artı-değerin dağıtımı, paylaşımı ve yönetimi için ilk kentler kurulduğunda, sokaklar saban çizikleriyle belirlendi. Kartaca kentinin kuruluş ve yıkılış öyküsü buna ve yarattığı tılsıma bir örnektir. Kartacalılar, bir kentin ruhu olması gerektiğine inanırlarmış. Çünkü orada huzurlu bir yaşam sağlayacak kent kültürünün gelişmesi, bu ruha bağlıymış. İki öküzün çektiği ağır bir sabana, kuracakları kentin dış sınırından içeriye doğru paralel yarıklar açtırmışlar ve tüm caddeleri, bu dıştan içe doğru olan saban hareketleriyle belirlemişler. Buraya gelinmesini ve yerleşilmesini simgeleyerek. Böylece Kartaca kenti bir ruha kavuşmuş. Bu ruh, içinde yaşayanları kentli, yani uygar birer yurttaş haline getirmiş. Böylece kent kültürünün zirvesine ulaşan Kartaca’nın yok edilmesi de ilginçtir. Kenti ele geçiren Romalılar onu tümüyle yerle bir eder ve üzerinde içten dışa doğru saban sürerler her yöne. Böylece ruhu dağılır, ölür. Ne ilginçtir ki, bugüne kadar üzerinde yeni bir kent kurulamamıştır.

SANA DÜN BİR TEPEDEN BAKTIM AZİZ İSTANBUL!
Yahya Kemal Beyatlı’nın bu dizesi, kentte en az bir tepenin ve oradan bakılası bir kentin varlığının, ebedi ve edebi önemini anlatır. İyonyalı kent plancısı Hippodamus, Priene’yi kuracağı düzlüğe de bir tepeden bakmıştır. Bir kentin tepeleri belirlenmeli ve bakı alanları olarak korunmalıdır. Atina’daki akropol hakim bir tepede kurulmuştur ve aşağılardaki agorayla göz teması halindedir. Akropol tapınaklarının arasında uzanan yol ve boşluklardan, Kentin diğer önemli yapılarının yer aldığı odaklar da görülür. Kentin kadim yapıları, akropol tapınaklarının arasında oluşan bu çerçevelere yerleşmiştir, görüntü olarak. Tepelerini gören kent, kentin odaklarını gören tepeler… Kent kültürünün oluşmasında planlamanın ve mimarinin önemi. Tepelerde ve odaklarda simge yapılar…

Tarihi yapılara açılan bulvarlar… Bulvarların orta refüjünde tarihi yapılar… Birçok yolun birleştiği bir meydanın ortasına kurulmuş anıtsal ve tarihi yapı… Kent kültürünün önemli bölümünü yaratan kent belleğinin korunması… Bu belleğe kazınmış yapı, özel bir cadde, tarihi bir park gibi kentsel unsurların korunması… Bunun için, tarihi ve simge yapılar korunmalı ve en çok yerden görülmeleri sağlanmalıdır. Tepelerin görülmesi için, oralara yönelen dümdüz bulvarlar yapılmalıdır. Kent kültürünü geliştirmek için, kentsel biçimler tepelerde dağınık, düzde gruplar halinde planlanmalıdır. Bir kentin temel değerleri; tepe noktaları, bulvarlar, özel mahalleler ve yeşil alanlardır. Yeşil alanların sınırları titizlikle korunmalıdır. Kentsel karakter, kent kültürü için önemli. Kentin merkezi yerlerinde büyük toplanma alanları, meydanlar, yaya dolaşımının ön planda tutulması, boş zaman kültürünü besler. Kentin ana rolleri belirlenip vurgulanmalı. Festival, kutlama ve resmigeçitler kentsel karakterin diğer unsurlarıdır.

TRAFİĞİ AZALT, KÜLTÜRÜ ÇOĞALT!
Kent kültürü ile kent planlaması arasındaki ilişkiye biraz değindim. Burada ilginç bir yumurta-tavuk olayı var. İkisi de birbirini yaratabilir. Çünkü kent kültürünün bir bölümü de, planlama ve kent tasarımı kültürüdür. En fazla dolu zaman verimliliği için, trafikte geçen süre azaltılmalı, bunun için de; konut, işyeri, yeşil alan paralelliği kurulmalıdır. En az trafik yaratacak olan böyle bir planlama, en iyi kent kültürünü de yaratabilecektir. Arazi kullanım birlikteliği yanı sıra, en fazla boş zaman verimliliği için de yapılacaklar var: Kültürel imkanların ve hizmet sektörü mekanlarının büyük merkezler halinde yoğunlaştırılmaması, kent dokusunun içine organik biçimde dağılması. Alt merkezler ya da doğrusal hatlar boyunca olabilir. Akarsu vadilerini koruyup yeşil alan yapmak, kent içinde yeşil alan şeritleri oluşturulmasını sağlar. Kentin doğanın içinde yer alması kadar, doğanın da kentin içinde yer alması önemli. Kentin içindeki kültür kadar, kenti çevreleyen kültür de önemli ve belirleyici. Dağın eteğinde kent, kentin eteğinde deniz ya da göl: İyi bir yaşam kültürü üçlemesi. Kent merkezlerinin yapısı ne olmalı? Ticaret, sosyal donatı, konut, kültür yapısı birlikteliği ve bunun yarattığı ilişkileri kolaylaştıran bir yayalaştırma, kent kültürünü besleyip güçlendirecektir. Böyle bir merkez hem gündüz hem de gece canlı kalır. İş; planlama, kent tasarımı ve mimariyle de bitmiyor elbette.

EĞİTİM ŞART!
Üniversitede kent planlama eğitimi alırken, eğitmenlerimiz bize, bir kentin damarlarına sızmayı öğütlerdi: Yağmur altında dolaşın, tenhalarda gezin, gündüz ve gecesini yaşayın, herkes uyurken yoğunlaşan atmosferini yudumlayın, kenti dolaşmanın şiiri vardır… Kent kültürü kentliyi eğitir belki ama en çok da eğitimli kentli o kültürü yaratır. Bir ortak paydada maddi ve manevi değerler üretebilmek için, kentsel etkinliklere katılım için, karmaşıklığı düzene çevirmek için, planlama kültürünü edinmek için, kenti evimizin içi gibi görebilmek için…. eğitim şart. Kuralları ve onlara uymayı öğrenmek, diğer kentlilere sevgi ve saygı duymayı, gürültü ve diğer kirliliklere yol açmamayı öğrenmek için. Kimseyi kenti yaşamaktan alıkoymamak için, sanata ve sanatçıya saygı duymak, aykırı olabilen sanatçı kişilikleri hoş görebilmek için…. eğitim şart. Sanatsız ve sanatçısız kent kültürü olamaz. Kültür, barındıran ve esnek bir kare ise, sanat onun içinde barınan sivri ve köşeli bir üçgendir. Kent kültürü; sanatı korumakla ve sanatçıların sıra-dışılıklarını hoş görmekle oluşur.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı