DÜŞEY ORMANLAR

“Düşey orman” sürdürülebilir bir konut yapısı modelidir. Kentsel alanlarda ağaçlandırma yoluyla çevrenin yenilenmesine ve kentsel biyo-çeşitlilik’e katkı yapar. Kentteki doğanın düşey olarak yoğunlaştırılmasıdır. Büyük kentsel alanlarda ve bu alanların sınırlarında doğallaştırma ve yeniden ormanlaştırma politikalarının sonucudur.

Düşey ormanların ilk örneği, Milano’nun merkezinde konumlandırılmış olan iki konut gökdeleninden oluşur. Bunların biri 110 metre, diğeriyse 76 metre yüksekliğindedir. Bu iki gökdelen tam 800 ağaç, 4500 çalılık ve 15 000 bitki barındırmaktadır. Ağaçlar 3-6 metre arası boylardadır. Bu yeşillikler yapı cephelerine, güneş alma durumuna göre yerleştirilmişler.

Düz arazide, her düşey orman (ağaç sayısına göre) 20 000 metrekarelik bir orman alanına eşittir. kent yoğunluğu olarak, 75 000 metrekarelik müstakil evler alanına eşittir. Düşey ormanın bitkisel eko-sistemi; uygun bir mikroklima oluşturur, nem üretir, CO2 ve toz emerek oksijen üretir. Düşey ormanlar biyo-çeşitliliği artırır. Öyle bir kentsel eko-sistem oluşturur ki, farklı bitki türleri kuşlara ve böceklere yuva olur. Böylece, bir kentin yeniden flora ve faunaya kavuşmasını sağlar.

Bir kentte uygun aralıklarla yerleştirilmiş düşey ormanların olması; bir çevresel koridor ağı oluşturabilir ki, bu ağ da kent parklarına yaşamsallık kazandırır. Çünkü bulvar ve bahçelerin yeşil dokusuyla birlikte düşey ormanlar da türlü bitkilerin kendiliğinden gelişip serpilmesine zemin hazırlar. Hepsi birlikte, yapı ve insanların zararlı partiküllerden, gürültü kirliliğinden ve güneşin zararlı ışınlarından korunmalarını sağlar.

Düşey ormanlar bir de, kentsel yayılmayı azaltır çünkü böyle konut kuleleri daha az alanda daha çok insan yaşamasını sağlar. Ağaçlar; mimari, kentsel projelerin ve yeşil alan sistemlerinin kavranmasında temel unsurlardandır. Düşey orman projelerinde kullanılan ağaç ve bitki türleri amaca uygun seçilir ve özenle bakımları yapılarak uygun konumda kalmaları sağlanır. Yıllar içinde bu bitkiler yapı cephesinde buldukları koşullara uyum geliştireceklerdir.

Düşey ormanlar bir kentte mevsimlerin algılanmasını güçlendirir ve zevkli hale getirir. Dikkatle ve yönetmeliğine uygun biçimde yönetilmeleri elzemdir. Sulama konusuna gelince; bu yapıların planları baştan bitkisel su gereksinimini hesaba katmış ve bitkilerin katlara dağılım ve konumlarını dikkate almıştır. Değerli okurlarım, bu ön bilgilerden sonra düşey orman fotoğraflarına da bir göz atalım:

Milano örneğinden başka fotoğraflar:

Düşey ormanlar İtalya’dan İran’a oradan da Çin’e kadar dünya çapında uygulanmaya başlanmıştır. Aşağıdaki örnek de Çin’in Nanjing kentinden:

Ülkemizde de “düşey orman” projeleri yapılmasını ve bunun bir kentleşme stratejisi olarak ele alınmasını arzu ederim desem, çok şey mi istemiş olurum?