BARAKALARIN İB KARDEŞLİĞİNE ‘AĞIR’ SORULAR

“İmar barışı” yasasının çanak tuttuğu kurnazlıkların farklı örneklerine her yerde rastlamaya başladık. Adeta göz alışkanlığına dönüştü, farkındalık ortadan kalktı, meydan fırsatçılara kaldı. İki gün önce yazdığımız “Barakaların İmar Barışı Kardeşliği” köşesi tam böyle bir manzaranın malum sonuçlarını gözler önüne serdi. Serdi de, işin müsebbibi sadece kurnazlık yapanlarla mı sınırlı? Buna göz yuman, zımni biçimde onaylayan, belki de çıkar kırıntılarını gözleyen birileri yok mu acaba?

HAZİNE ARAZİSİNDEN RANT SAĞLAMA
Önce yazıya konu olan olayı hatırlatalım.

Eski Honaz yolu olarak bilinen güzergahta, Karakurt Mahallesi sınırlarında kalan, Kurtderesi mevkiine inen dik açılı yamaçlardaki hazine arazisi üzerine yapılmış baraka-kulübeler tespit ettik. Amacın imar barışından yararlanarak yapı kayıt belgesi ve tapu almak olduğu çok belirgindi. Baraka kulübelerin bazıları yapılmış, bazıları da yapılmak üzere kumu-çimentosu hazır edilmişti. Yani ciddi bir hazine arazisinden rant sağlama girişimiydi.

Bu işe soyunanların Pamukkale Üniversitesinden öğretim üyeleri olduğu bilgisi edindik. Birkaç yerden teyit edilen bilgiye güvenip, ilk yazımızda bu konuyu sorguladık. Yanılmamıştık. Gelen tepkiler, olayın tam da bizim düşündüğümüz gibi olduğunu gösteriyordu.

ARAZİNİN KORUMASI DEĞİL RANTI ÖNEMLİ
Bu bölge Pamukkale Belediyesi’ne bağlı. Gökpınar Barajı’nın hemen yanı başında. Cankurtaran’dan gelen vadi deresi üzerinde, barajın 2 km. kadar uzağında. Bölgenin sulak alan koruma olarak tescili var mı bilmiyorum. Varsa da bizim konu ettiğimiz coğrafi alanı kapsıyor mu emin değilim. Tarım arazileri içinde olduğunu söyleyebilirim. Hangi kapsamda olduğu çok önemli değil. Asıl önemlisi yapılan işin ciddi bir rant edinme girişimi olması ve bu girişimin hazine arazisinden sağlanmaya çalışılması.

MUHTAR BU ARADA NEREYE BAKIYOR?
Karakurt mahalle sınırları dahilinde olup olmadığından çok emin değilim. Ama hangi muhtarlığın sınırlarına dahil olduğu fark etmiyor. Bölgenin aynı zamanda dahil olduğu mahalle muhtarlığının gözetim alanı olması gerekiyor. Öyle ya, sinek uçsa haberi olan muhtarların, böyle uluorta, hatırı sayılır miktarlara ulaşacak bir rant girişiminden bihaber olması mümkün mü? Onca malzemeyi taşımak için kamyon kamyonetler girecek, kumlarını boşaltacak, çimentosunu taşıyacak, ahşap malzemesi ortalığa yığılacak, inşaat işçi-işçileri gün ortası çalışacak, 3.5×3.5×2.5 ölçülerinde uzaydan bile görülebilen barakalar yapacak, kapısı-penceresi muntazam yerleşecek, ama muhtarın haberi olmayacak!

Hadi canım sende!

PAMUKKALE BELEDİYESİ BU İŞİN NERESİNDE?
Seyir tepesinde cümle aleme meydan okurcasına ve kanırta kanırta doğayı tahrip eden, insanların katlini hiç olmamış gibi görmeyen-duymayan bir belediye ve başkanı varken; hazine arazisinde birkaç dönüm üzerine yapılmış kaçak yapının ne önemi olabilir ki?

Tanrı bilir ya, Pamukkale Belediyesi de ‘haberimiz yok’ diyecek. Diyelim ki haberiniz yok. Diyelim ki biz yazdık öğrendiniz. Nerede nasıl yapılacaksa, bir girişiminiz var mı? Belediye adına diyelim İmar Müdürü bir açıklama yapacak mı? İlgili bölgeden sorumlu birileri olmalı. En azından bölge topoğrafyasının ne durumda olduğunu zaman zaman gözlüyor olmalısınız. Bu konuda yapılan sorumsuzluk için bir ‘sorumlu’ bulacak mısınız?

YAPI KAYIT BELGESİ İPTAL EDİLECEK Mİ?
Barakaların imar barışından yararlanması için şimdiye kadar “yapı kayıt belgesi” alınıp alınmadığını bilmiyoruz. Öğrenmek kolay değil. Bizim elimiz kolumuz resmi kurumların içinden doğrudan bilgi alacak uzunlukta değil, tercih de etmeyiz. Beklediğimiz Pamukkale Belediyesi tarafından bir açıklama yapılması. Bir girişim, soruşturma var mı, merak ediyoruz.

HAZİNE RANTI: OY DEVŞİRME ARACI MI?
Barakaları yapanların sorumluluğu önemli. Ancak daha önemlisi Belediyelerin imar barışı denen şu kontrolsüz siyaset alanı içinde gösterdikleri haylazlık. Yerel seçimler yaklaşırken, oy olarak devşirilecek ne varsa değerlendirme çabası. Asıl tehlike burada.

Yoksa barakaları yapanlara verilecek cezanın önemi yok. Bu cesarete yol açan yasal düzenleme ortada ve ha bire süre uzatımıyla sündürülürken, hiçbir cezai yaptırımın caydırıcı özelliği olmayacak.

AÇIKLAMA
Son bir not:

İki gün önce konuyu işleyen yazımızdan sonra bizi arayanlardan biri, o yazıda verdiğimiz haritadaki 217 no.lu parselin sahibiydi. Yaptığı açıklamayı özetliyorum: “Ben o arsayı geçen hafta aldım (gerçekten de 11 Ekim’de tapusunu almış) üzerinde eşelenme var dediğiniz arsa. Eşelenme doğrudur. Ama baraka ya da imar barışından yararlanmak amaçlı bir yapı inşa etmek amacında değilim. Çoluk çocuğun zaman zaman doğada rahatça gezebilecekleri bir mülkiyet edinmek istedim, o nedenle aldım.” Bu açıklamaya itibar etmek zorundayız. Zaten tapulu bir yer olması bize fazla söz bırakmıyor. Ancak tarım arazisi olması, orada yapılacak bir yapı için sınırlama ve koşullar getiriyor. Bunun da dikkate alınması gerekiyor. Bir de hemen bitişiğinde bir emsal varken (emsal oluşturan, 213 no.lu arsa üzerine yapılmış olan yeni baraka-kulübe. Oranın  tapu değişim tarihinin de çok yeni, 19 Temmuz 2018 olduğunu belirtelim) kanımca kuşkulanma hakkımız mazur görülmeli .