REKLAMI GEÇ

GÖMÜLEN KİM GÖMEN NE?

20 Nisan 2018 Cuma

Siyasetin dili o denli mutasyona uğradı ki, ölülerin yanına mezarlıkları da eklemeye başladı meydan söylevcileri.

Şimdinin sıkı ortakları, eskiden birbirlerine bel altı vuruşlarla geçen mitinglerde yağlı urgan atarlardı. “Erkeksen as, asmazsan namertsin, sen asmazsın ben asarım, asmak şunu bunu ister…” mealinden sayıp dökerlerdi.

Şimdi bir adım daha attılar, ‘gömmeye’ başladılar. Demek ki asma eylemini çoktan gerçekleştirmişler, sıra gömmeye gelmiş. Aştı bunlar!

Umarım küreğiniz kırılır da, kazdığınız mezara hevesinizi gömmek zorunda kalırsınız.
***
Bu hafta bir yıldır dilden düşmeyen erken seçim sathı mailine girildi, beraberinde neler oldu:

Afrin afra-tafrası bir anda tavsadı,
Eski bir bakan boğazından bıçaklandı,
İyi Parti’nin doğrudan seçime katılma hevesi kursağında kaldı,
Abdülkadir Selvi, “erken seçim yok” yazısıyla yine baltayı taşa vurdu, Ustası Özkök onu haşladı,
Erdoğan-Bahçeli fotoğrafları birkaç gün içinde birden çoğaldı.

Sonra mı? İhtimal yaza doğru tam hasada girilecek bir zamanda seçim yapılıyor olması, tarım kesiminde derin bir sükutu hayal yarattı.

İş ve diğer emek kesimleri, birkaç türedi müteahhide terk edilmiş ekonomi yönetiminden umudu çoktan kestiği için fazla şaşkınlık yaşamadı.
***
Siyasi partilerin ahval ve şerait içindeki umumi vaziyeti:

AKP korku tünelinden çıkmak için son şansını kullanıyor. Bakmayın üst perdeden atıp tutmalara. Henüz üç yıl önceki MHP ile zımni ittifakından başlayarak tünelin sonundaki ışığı kaybetmişti. MHP’yi önüne aldı, eline verdi bir ışıldak, feri ne kadar aydınlatırsa oraya kadar yürümeye niyetli.

MHP, elinde ışıldakla AKP’nin tünel karabasanından çıkması için çabalıyor. Bu uğurda siyasal özelliklerini terk etti. En yakın dava arkadaşlarını kaybetti. Ama hala “sandık patlatma” hevesinde. Bunun siyaset psikolojisindeki adı nedir bilmem ama sokak argosunda “berduş”luk olarak karşılandığını söyleyebiliriz. Hiçbir şeyi kalmamış bir berduşun, boğaz köprüsünün sahibi gibi gidip meyhanede masa donatmasına benziyor.

CHP, kabızlığının ceremesini daha ne kadar çekeceğiz bilinmez. Ey CHP sen ki yıkılmış bir devletin üzerine devlet kurmuş bir partisin. Ama bu krediyi daha ne kadar tüketeceksin? Devlet senin kurduğun devlet, bunu biliyoruz. Ama hala, devletin tek meşru temsilcisi parti gibi davranamazsın. Hatta senin sosyal demokratlığından yorumlayalım, devleti terk etmelisin? Zaten o seni çoktan terk etti. Her gece pencere altı serenatlarıyla bu iş yürümüyor, yürümeyecek. Tarihin toplumsal gelişme yasalarına bakarsak o da ‘yürümez’ diyor.

İYİ Parti, mağdur parti olarak kendine en uygun yeri seçme telaşında. YSK’nın oynak ve sahibinin sesi kararlarından duyulan endişe en fazla bu partide var.

Ancak eğer son günlerde sıkça telaffuz ettikleri gibi B ve C planları varsa, bu plan ne olabilir? En makul olanı SP görünüyor, o mu? Zayıf bile olsa DP bir seçenek olarak plana dahil mi? CHP ile ittifak ihtimali ise, CHP’nin iktidar olma ihtimali gibi bir şey. (bu varsayımdan Cumhurbaşkanlığı için yapılması muhtemel ittifakları hariç tutalım)
***
HDP tam bir muamma. Olağandışı iktidar baskısından sonra yeni eş genel başkanların politik etkileri var mı yok mu belli değil. Bir de verilen bazı demeçler en azından benim gibi klasik sol kesime ne tür mesajlar veriyor meraktayım. Bahçeli erken seçimi dile getirdiğinde, Pervin Buldan “onları iktidar yapan Kürtler’di, bu kez aynı Kürtler iktidardan düşürecek” mealinden bir şeyler söyledi. Bu vurgunun psikolojik etkisi değil de, reel gerçekliği nedir? Asıl önemli olan bu! Bir de, 7 Haziran’da tüm sol bileşenler kendi argümanlarıyla seçimlerde başarı çıtasını yükseltti. Salt parti dili değildi o. Şimdi HDP buna ne ölçüde açık? Herkesi kucaklayabilecek mi ya da saflarda birleştirebilecek mi? Bu kez iş epey zor görünüyor.
***
Önümüzde iki ay artı birkaç gün var seçimlere. Daha çok yazacak, gündelik gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

Belki gelişen olaylarla birlikte kanaatlerimiz değişecek, siyasetin bu güne kadar çirkin yüzüyle dans etmek zorunda kalan biz ‘ölümlü aşağıdakiler’, ‘yukarıdakilerin’ ölümsüzlük arayışına merdiven basamağı olmaktan uzaklaşıvereceğiz. Kim bilir?

Olur mu? Olur mu?..
Göreceğiz.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Hüseyin Mercan   -  Bağlantı 20 Nisan 2018, 15:24

İç ve dış politikada önemli başarılara imza atmış olan, Vatan partisini yine görmezden gelmeye devam etmişsiniz. HDP’yi baskıya uğramış,mağdur göstermeniz yanlış.Eğer Türkiye’de demokrasi olacaksa bu parti kapatılması gereken partidir.Selamlar.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı