REKLAMI GEÇ

ORMAN BAKANI HANGİ DENİZLİ’YE BAKIYOR?

8 Mayıs 2018 Salı

Orman ve Su İşleri Bakanı Denizli’ye gelmiş.

Çınar Meydanı ablukaya alınmış, fidan dağıtılıyor. Bakan’ın gelişi şerefine olsa gerek.

Şimdiye kadar neden dağıtılmadı sorusunun anlamı yok.

Bakan’ın hemen her haneye, her seçmene göndermiş olduğu “CB Erdoğan” imzalı devlet mektubundan sonra hiçbir soru anlamlı değil.

Maksat fidan olsaydı, aylar önce yapmalıydı bunu. Baharın ilk ayı ile birlikte en azından.

Ama marifet maksadı aşıyor.

***

Denizli’ye gelip demeç vermemek olur mu? Patlatmış demeci Bakan Veysel Eroğlu:

“Paris ne ki, Denizli’ye gelin” demiş.

Bunu duyan kent insanının ruhu okşanıyor mudur acaba? Neden olmasın, bizde insanın ruhunu okşa, canın al! Bakan bunu iyi idrak etmiş olmalı.

***

Ama hesaplamadığı şu:

Bu şehrin suyla, ormanla, doğayla hesabı var.

Ülkenin en önemli su havzalarından Büyük Menderes nehrinde yaşanan devasa boyutta kirlenmeyle hesabı var.

Akdeniz’in en önemli akarsularından Dalaman Çayı’nın her gün biraz daha yok oluşunu izlemek zorunda bırakılmasıyla sorunu var.

Çürüksu Çayı’nın sanayi atıklarınca çürütülüp kentin bağrına hançer gibi saplanmasıyla sorunu var.

Tarım arazilerinin sulama suyunu yetersiz hale getiren politikalarla sorunu var.

Projelendirilen akarsu göletlerinin nehir kaynaklarına verdiği zararla sorunu var.

Yukarı Menderes havzasında neredeyse kilometre başına düşen HES’lerin nehir yatağında yol açtığı tahribatla sorunu var.

Denetimsiz işletme atıklarıyla sorunu var.

Banaz Çayı ile Büyük Menderes’e taşınan Uşak sanayi atık sularının ölümcül seviyelere ulaşan kirliliği ile sorunu var.

Her yıl milyonları bulan balık ölümü facialarıyla sorunu var.

Bakanlığın bağlı müdürlüğü nasıl çalışır, ne gibi önlemler alır, bilmemek gibi bir sorunu var.

Göletler, barajlar vs. iyi, güzel de, onları temiz tutup koruyamamakla ilgili sorunu var.

Su kaynaklarının hor kullanımı, ölçüsüz ve doğal gelişmeye aykırı biçimde tasarrufu ile sorunu var.

Daha pek çok sorusu ve sorunu var ama dil söylemez, söz akmaz, maksat kabul görmez…

***

Diyebilirsiniz ki, “Orman ve Su Bakanının çevre sorunlarıyla ne ilgisi var?”

Bu doğru değil.

Bakan gelip her konuya maydanoz demeç vermeyi hak görüyorsa,

Biz de su ve suyla ilişkili olan ne varsa önüne sürmekte haksız sayılmayız.

***

Ne demişti Bakan Bey, “Paris’i bırak Denizli’ye bak!”

Denizli’ye sizin gözünüzle bakınca Temel fıkrasındaki gibi görünüyor olmalı.

Ama isterseniz bir de buradan bakın. Yukarıda saydıklarımızdan ve saymadıklarımızdan…

***

Seçim deyince akan sular duruyor.

60 milyon seçmene 60 milyon CB imzalı mektup Bakan tarafından gönderiliyor,

İçine çam tohumu sıkıştırılıyor,

Hiç kimse çıkıp bu mektupların kağıt, zarf, tohum ve posta masrafları ne kadar diye sormuyor,

Bu giderlerin kaynağı ne, kimin cebinden çıkıyor, açıklamıyor.

Yetmiyor, meydan da şov yapılıyor…

O da yetmiyor, “Paris ne ki, Denizli’ye bak” diyor.

Ya Bakan’ı birileri her zamanki işgüzarlıkla yanıltıyor,

Ya da Bakan Bey zaman zaman gözlük takmayı unutuyor,

Veyahut Orman Bakanı bizimle dalga geçiyor!

***

Bakan Bey, bakma zahmetine katlandıysanız merak ediyorum;

Denizli şimdi nasıl görünüyor?

Hala nasıl bakmak gerektiğini anlamadınız mı?

O halde gidin, Denizli Valisi’ne sorun!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Ahmet   -  Bağlantı 8 Mayıs 2018, 15:10

devlet bunların babasından kalma mirası bırakında birileri hizmet etmeye fırsat bulsun ama yok ki..

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı