REKLAMI GEÇ

SABIK REKTÖR HÜSEYİN BAĞCI

22 Kasım 2016 Salı

Haber denizlihaber.com manşetine sabahın erken saatlerinde düştü. Öncesinde Resmi Gazete’nin bu gün tarihli nüshasında yayınlanan 677 sayılı KHK (Kanun Hükmünde Kararname)’nin 4 no.lu ek listesinde yer aldı.

Pamukkale Üniversitesi sabık Rektörü Hüseyin Bağcı, Akdeniz Üniversitesi’ne bağlı olarak devam eden kadrosundan atılmış.

Kararnamenin ilk maddesinin birinci fıkrasında yer verilen açıklamaya göre “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan… kişiler kamu görevinden, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır.” Kararname ekinde yayınlanan listelerle çeşitli Bakanlıklara bağlı devlet kurumlarında çalışan binlerce personelin ilişiği kesilmiş. Hüseyin Bağcı bunlardan sadece biri!

***

Önce şunu belirtelim, KHK’larla yapılan yönetme ve TBMM’ni devre dışı bırakma uygulaması bu ülke için demokrasiyi tasfiye anlamına geliyor. Yargı kararı olmadan, sadece idari tasarruf olarak binlerce insanı kapsayan KHK listesinin hukuki sakıncaları biliniyor. Böyle bir karar on binlerce kişiyi ve aileyi etkileyecek sonuçlara yol açıp, onların geleceğini karartıyor. Dolayısıyla sadece bu nedenle bile idari işten atmaları onaylamak mümkün değil.

Tüm işten atmalarda sebep aynı olmasına karşın, bireylerin konumları ve reel durumları aynı değil. İçlerinde bazı örnekler var ki, 1950’li yıllardan sonra gelişen soğuk savaşın ‘Komünizm düşmanlığı’ felsefesinin arkaik bir tezahürü olarak sırıtıyor. Son dönemde bunun bir sistematiğe dönüştüğünü söylemek sanırım gerçeğin sadece bir boyutuna işaret etmekle sınırlı kalacak.

***

Diğer yandan, bazı örnekler de, “evet, bu kez bu insan bu muameleyi hak etti” dedirtiyor. Buna en tipik örnek, Pamukkale Üniversitesi’nin sabık rektörü Hüseyin Bağcı. Öyle ki, tam bir vandallık düzeyinde süren yönetiminde, beyefendinin hukuk ve demokrasiye her seferinde rahmet okutan uygulamalarından nasiplenmemiş öğretim üyesi yok neredeyse.

Tek tek saymaya kalkışmayalım. En tipik örneği halen Doçent olarak akademik görevini sürdürmekte olan ve şimdilerde Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Dekan Vekilliğine atanmış olan Fatih Yayla Hoca. Hakkında haksız biçimde yıllarca yürütülen idari soruşturmaları geçelim. Yaşadığı onca baskının onda nasıl bir örselenmeye yol açmış olabileceğini de önemsemeyelim. Ama kendi döneminden herkes ucuz profesörlüklerle taltif edilirken, müziğe, sanata ve bilime olan tutkusuna yakından tanık olduğum Fatih Hoca’nın bu hakkının en az beş yıldan beri nasıl engellendiği inanılmaz bir öyküdür.

Müsebbibi kim mi? Elbette PAÜ rektörü olarak doğrudan emir verici sıfatıyla Hüseyin Bağcı!

Daha başka örneğe gerek yok. Bildiğim, tanık olduğum örneklerin tümü de benzer bir kavga çemberi içinde demokratik hakları için dövüşe dövüşe kendilerini korumaya çalıştılar onun rektörlüğü döneminde. Parayla sürdürdüğü medya ilişkileri, hatır gönül ilişkileri, ürkütüp korkutma ilişkileri, gözdağlarından aldatmaya uzanan ilişki biçimleri… Hepsi tipik Hüseyin Bağcı üslubuydu. Son olarak arka arkaya Denizlihaber.com’a açmaya çalıştığı bir dizi mesnetsiz dava da bu örneklere dahil edilebilir.
***
Bu ilişkilerde öğütme politikasına geçmişte kurban gidenlerden bir de ben oldum.

2006 yazında başlayan Yerel televizyon kanalı DRT ve Denizli Gazetesi’ndeki iş yaşamımın altıncı yılda sona ermesindeki doğrudan talimat verici kişi Hüseyin Bağcı’dır. Hem de oldukça ironik biçimde. 2012 yılı 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü için yazdırdığı kutlama mesajıyla birlikte işverene, aynı gün bıyıkları boyunu aşan, kendisi gibi sabık ‘medya danışmanının’ aracılığıyla gönderdiği ‘işten atın’ talimatıyla!

O günlerde öylesine fütursuz ve denetlenemez bir konumdaydı ki beyefendi, bu işten attırma hikayesini saklamaya bile gerek duymadı. Benimle yakınlığı, ilişkisi, görüşmesi olan kim varsa, onlara da her fırsatta höykürmekten geri kalmadı. TV ve gazetenin sahibi işveren beni işten atarken, talimatı saklamaya gerek duymadı. İşveren kadının “Neden işten atıldığınızı sormayacak mısınız Yaşar Bey?” derken, vereceği yanıtın bendeki etkisinden almayı umduğu doyurucu keyfin hazzına nasıl hazır olduğunu unutmuyorum. Öylesine iç içe geçmiş medya, idare, sermaye sarmalı! Öylesine sorumsuzluk, öylesine demokrasi fakirliği, öylesine emek düşmanlığı, öylesine kültürsüzlük sergilemesi!
Hüseyin Bağcı bu düşmanlığı, son olarak Yeni Cami avlusunda bir cenaze merasimi için beklerken göstermişti. Bakışlarını gözlerime kilitleyip tüm nefretini, korkusunu ve çaresizliğini birkaç saniyeye sıkıştırıp topluca kusuvermişti. Nefreti anlamış ama korku ve çaresizliğe anlam verememiştim o günlerde. Oysa o kendi zayıflığının o derece farkındaymış demek ki!

***

Biraz hamaset ama gerçekçi bir vurguyla nokta koyalım.

Demokrasi herkese gerekli! Hiç ummadığınız bir zamanda sizin can simidiniz oluverir.

O günlerde hukuk, adalet, demokrasi ve özgürlük gibi kavramları fildişi kulede tutup, kişisel keyfiyetini kolunun uzandığı her yerde sergileyenler, bu gün o hamasetin yere inip pratik bir uygulama olmasının aciliyetini anlamış olmalılar.

KHK’lerle yaratılan adil yargılamadan yoksun uygulamaların son bulması gerek. Böylece işten atmalara gerekçe teşkil eden “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette” bulunma suçlamasına maruz kalanlar, bağımsız yargı organları tarafından sağlanan adaletle doğru hükmü giyebilirler.

Bu dilek ve temenni en başta Hüseyin Bağcı gibiler için geçerli.

Günü geldiğinde ‘mağdur’ rolüne bürünüp vicdanlardaki mahkumiyetlerini sulandırmasınlar diye!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

taylan ödemiş   -  Bağlantı 23 Kasım 2016, 08:23

Gün gelir devran döner diye boşuna dememişler.

Bakış Açısı   -  Bağlantı 22 Kasım 2016, 16:34

Hüseyin Bağcı sadece bir kişidir. Ama üniversitede onun gibi bir sürü insan var. Aynı onun gibi bakarlar nefretle ve kinle. Sinsidirler. Ama onlar şimdi AKP kıyafetlerini giyip sinmişler.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı