SORABİLSEYDİK EĞER…
24 Aralık 2014 Çarşamba
Meclis yolsuzluk komisyonu, 4 eski bakan hakkındaki yolsuzluk dosyalarının Yüce Divan kararını 5 Ocak tarihine erteledi.
15 kişiden oluşan Komisyonda AKP 9, CHP 4, MHP1 ve HDP 1 milletvekili ile temsil ediliyor.
AKP komisyon üyelerinden biri de Denizli Milletvekili Bilal Uçar.
Kurulduğu günden beri tartışmalı-istifalı epeyce çalkantı yaşayan Komisyon, nihayet 22 Aralık 2014 günü eski bakanlar hakkında karar vermek üzere toplandı.
Beklendiği üzere bu toplantıdan sonuç çıkmadı ve karar açıklaması 5 Ocak 2015 tarihine ertelendi.
***
Milletvekili veya Bakan da olsalar, AKP’li TBMM üyeleri neredeyse tüm mesailerini Denizli’de harcarlar. Her hafta sonu buralarda gezip tozmayı, protokol oluşturmayı, Vali’yi peşlerine takıp taşrada gövde gösterisine çıkmayı pek severler.
Her hafta sonu birkaç düğün, sünnet, cenaze ya da protokol toplantısında mutlaka Bakan Zeybekci’yi görürsünüz. Kendisine eşlik eden diğer vekiller ve şehrin bürokrat takımı tarafından bol bol alkışlanan (çoğu mesnetsiz) demeçlerini ertesi günün yerel medya manşetlerinde okursunuz.
Bu gezmelerin sektirmeden eşlik edenlerinden biri vekil Bilal Uçar’dır. Yerel medya organlarının manşetlerinin de gediklilerinden sayılır.
En az diğerleri kadar Uçar’da sık sık yerel televizyon kanallarının stüdyolarını aşındırır. Pek sevdiği bazı gazetecilerle sıkı fıkı görünüp ‘toplu basın fotoğrafı’ vermeye özen gösterir.
***
Şimdi Bilal Uçar’ı bulabilene aşk olsun.
Kaç gün oldu ne gazete manşetlerinde, ne televizyon kanallarında kendisini göremiyoruz.
Birkaç gün öncesine kadar Komisyon çalışmalarında olduğunu varsayalım. Kentte olmadığı için açıklama ya da demeç vermesi zordu.
Ya şimdi?
***
Vekil Uçar eğer bir yerlere uçmadıysa, bu günlerde kente gelecektir, arayıp soralım dedik. Aradık…
Denizlihaber adına Engin Ünal’ın yaptığı kısa görüşmede Uçar, “bu konuda yorum yapamayacağını, sürecin işlediğini, ancak 5 Ocak sonrası yorum veya değerlendirme yapabileceğini” belirtiyor.
Bilal Uçar hukukçu. O nedenle devam eden yargı süreçlerine ilişkin yorum yapmanın en azından etik olarak doğru olmayacağını bilen biri.
Ama bizim soru sormamıza engel değil bu.
Çünkü sorulacak sorular yorum almaya değil, yaşanan sürecin çarpıklığına ilişkin olacaktı. Dolayısıyla vereceği cevaplar da bu sürecin neden böyle işlediğine ilişkin kafalardaki soru işaretlerini azaltabilirdi.
Örneğin;
5 Ocak tarihi son dakikada mı belirmişti?
Sanık eski bakanların son dakika manevraları hesaba katılmamış mıydı?
Ertelemenin AKP vekillerinin oylarıyla yapılmış olması, AKP üzerindeki yolsuzluğa ortaklık imajına katkı sağlamış olmuyor muydu?
Bir yandan eski bakanların Yüce Divan kararının ertelenmesi, diğer yandan Zarrab’ın faiziyle iade edilen paraları, öte yandan ‘paralel basın’ baskınları! Bu gelişmelerin aralarındaki ilişki neydi?
Kendisi Komisyonun araştırmasından memnun muydu?
Komisyonda dinlenmesine gerek görülmeyenler konusundaki tartışmalara nasıl bakıyordu?
Yüce Divan’a gitmesi halinde eski bakanların koruma kalkanı oluşturup başka ifşaatlarda bulunması, bu ifşaatların başka mecralara kayarak büyümesi olasılığı neydi?
Sanık Bakan Bayraktar’ın bir yıl önce bu günlerde istifa ederken söylediği ‘benimle birlikte Başbakan’ın da istifa etmesi gerekiyor” tehdidi, olası bir Yüce Divan yargılamasında nerelere uzanabilirdi?
Bu olasılık komisyon çalışmalarına katılan AKP vekillerinin psikolojisini etkilemiş olabilir miydi?
Vicdanı rahat mıydı?..
***
Bu sorular öyle çok düşünülmüş derin sorular değil. Yanıtı verilemeyecek sorular hiç değil. Son bir yılın Türkiye’sine tanık olan herkesin kafasındaki basit sorular.
Devam eden sürecin nesini etkilerdi bu sorular bilmem. Ama yanıt almayı isterdik.
Sorabilseydik eğer…