REKLAMI GEÇ

VALİNİN MEŞREBİ

13 Mayıs 2015 Çarşamba

Denizli Valiliği ‘Valilik Gelenekleri’ne uyarak, yazdığı bir yazıyla şehrin tüm lüks araç sahiplerinin araçlarını yine AKP’nin emrine tahsis etmelerini istedi.

Yıllardır uygulanagelen yazı ile araç isteme yöntemi, aslında geçen yıl sınıf atladı ve belli marka ve yenilikte, belirli renkte ve modelde araçlarla sınırlandı.

Sadece bununla kalınmadı. Araç depolarını yakıtla dolu teslim etmeleri, yanına da bir şoför vermeleri istendi.

O günlerdeki duyumumuza göre, öyle her aracın tahsisine evet demiyordu Valilik. Pırıl pırıl ve yeni bir model olmadıkça kabul etmiyordu. Şoförün eli yüzü düzgün olacaktı, giyim kuşamı, gravatı, takımı yerinde olmalıydı.

İhtimal şimdi de durum değişmemiş olmalı. Yazılan yazının ifşa edilmesi karşısında kılı dahi kıpırdamadığına göre, epeyce pişildiği pek belli.

***

Denizlihaber’de dün yayınlanan Merkezefendi İlçe Seçim Kurulu kararı ile ilgili haber, Vali’nin meşrebini yukarıdaki minvale uygun biçimde açıklayan başka bir kararına işaret ediyordu.
Haberde yer alan bilgiye göre Milliyetçi Hareket Partisi’nin billboardlara astığı, yolsuzluk vb. uygulamalara dair göndermeler içeren afişler polis tarafından sökülüyor. Afişlerin sökülmesi talimatı Vali Şükrü Kocatepe emriyle ve basın savcısı marifetiyle gerçekleşiyor.

Bu durumu İlçe Seçim Kurulu’na taşıyan MHP, Kuruldan kararın hukuksuzluğunu tescilleyen başka bir karar alıyor. Karara göre Ne Vali, ne de Emniyet Müdürü ve Basın Savcısı’nın böyle bir uygulama için yetkisi yok! MHP İl Başkanı yaptığı basın açıklamasında soruyor, “afişlerimizin neresi b…tı?”

***

Önceki Vali Abdülkadir Demir’in de zaman zaman bu türden girişimleri olduğunu biliyorum. Bir-ikisine tanık olmuştum. Ancak onun bu konudaki tutumu, “üstümde kaldı, çaresizim” cinsinden bir zorunluluk olurdu. Kendisi de fırsatını bulduğunda şikayet eder ya da sorular karşısındaki suskunluğu ile durumunu ifade ederdi.En azından bunu “devlet emri” olarak ulu orta yazılara dökmezdi. Çok fazla sıkışırsa ‘of therecord’ birkaç cümle ile kendini savunurdu.

***

Ha gayret Vali Bey!
Önce Aydın’da, bölgesel düzeyde marifetine tanık olduğumuz, sonraları Adana’da ulusal çapta bu marifetine yeni eklerle katkılar yapan Hüseyin Coş’un şöhretini yakalamaya az kaldı.

Henüz onun gibi gazetecilerin evini bastırıp göz altına aldırmadığınızı, sokak ortasında eleştirenlere “gavat” demediğinizi, verdiğiniz hediyelerle kamuoyunda dikkat çekmediğinizi, iktidarla aranızdaki bu samimiyeti o kadar da göstermediğiniz söyleyip kendinizi savunabilirsiniz.

Haksız sayılmazsınız. Öyle olmak başka bir marifettir. Zaten Hüsayin Avni Coş kadar olabilseydiniz, siz de daha mülkiye müfettişliği gibi daha alt görevler ifa ederken tabancayla ödüllendirilmiş olurdunuz.

***

Ama yine de az kaldı.
Yeni bazı Avni Coş marifetleri bekliyorum ben.
Mesela resmi bayram protokollerinde bulunmamakla bu işe başladığınızı varsayabiliriz.
Araç tahsis yazısı bir araba kazası gibi dursa da ‘coş’manıza doğru emin adımlarla ilerlediğinizin kanıtı sayılabilir.
Otel toplantılarında işadamlarını toplayıp açıktan oy istenildiği de unutulmuyor.
Daha mı?
Dahası gelecek gibi… Bekliyoruz!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

ahmet   -  Bağlantı 14 Mayıs 2015, 01:28

Helal!

direnmuhendis   -  Bağlantı 14 Mayıs 2015, 01:13

Yaşar Abiye çok çektirdiler;

vatandaş m   -  Bağlantı 13 Mayıs 2015, 13:54

Tebrikler. Özgürce yazmaya devam…

ayhan   -  Bağlantı 13 Mayıs 2015, 13:32

aga iyi yayınlamışlar bu yazıyı 🙂

vatandaş osman   -  Bağlantı 13 Mayıs 2015, 11:47

sayın yaşar bey,elinize yüreğinize kaleminize sağlık.denizli halkının bir bölümünün,benimde dahil hislerine tercüman oldunuz.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı