VEKİL BEY NE İSTEDİĞİNİ BİLİYOR MU?
12 Ekim 2018 Cuma
Buyurmuş ki vekil bey, “Suriyelileri ülkelerine gönderin!”
Sonra devam etmiş, “Denizli Suriye’nin bir kenti değil.”
Neresinden tutsanız elinizde kalacak denli mesnetsiz bir istek.
Bir de bunu söyleyiş biçimine bakın.
Her yer Suriye’nin kenti olabilir ama Denizli kesin olarak değil.
Geldiği eski partisinin bile dilinin varmadığı, buram buram etnik düşmanlık kokan bir zihniyet.
Sanki Kale’de olan bitene vakıf olmuş gibi kesin konuşuyor. Sanki olayın iç yüzünü mahkeme eliyle karara bağlamaya gerek yok dercesine…
***
Önce soralım, o insanları bu ülkeye kim davet etti?
Son on yıldır Suriyelileri boğaz tokluğuna çalıştıran, sosyal güvence yoksunu, vergisiz-sorgusuz, köle statüsünde ikame eden kim?
Ege’de, Akdeniz’de anne sütünden kesilmemiş el kadar bebeklerin boğulması pahasına pazarlık unsuru olarak kullanıp kapıları sonuna kadar açan kim? Neden o günlerde sesiniz çıkmadı beyefendi, neden seyirci kaldınız?
***
Siz hiç yakıcı bir savaş gördünüz mü? İç deşen, bağırsakları parçalanmış bedenden dışarı sarkıtan bir savaş! Açlık ve yorgunluğun akşam sefası gibi kaldığı bir tükenmişlik yaşadınız mı? İnsan olmanın hiçbir kaidesine uymadan var olma savaşı verdiniz mi?
Siz savaştan kaçmak nedir bilir misiniz? Yersiz yurtsuz kalmak… Çocuklarınızın, ailenizin, yakınlarınızın, her şeyinizin vahşi bir savaşın orta yerinde yok olup gittiğine tanıklık ettiniz mi?
Ben etmedim. Etmediğim için ahkam kesmemeyi tercih ederim. Eğer siz de bir parça empati kurmayı denerseniz, umuyorum vicdanınız ettiğiniz bu mesnetsiz sözlerden hemen utanç duymaya başlayacaktır. Deneyin!
***
Türkiye’de bir yıl içinde kaç kadın öldürülüyor,
Kaç kadın taciz ediliyor, kaçı tecavüze uğruyor bihaber misiniz?
Ya çocuklara ne demeli?
Binlercesi aile içi şiddeti geçtim, enseste uğruyor, hamile kalıyor, ahlakçı utanç kültürüne kurban ediliyor.
Bunları da mı Suriyeliler yapıyor?
Sahi neden çocukların ve kadınların yaşadığı taciz, tecavüz ve cinayetleri meclise taşımayı düşünmezsiniz? Denizli buna epey malzeme sunan sayılı kentlerin başında geliyor. Neden sizden bu konuda belirgin bir ses çıkmıyor?
Suriyeliler kolay hedef olduğu için olmasın?
Kendilerini savunma olanakları olmadığından,
Siz istediğiniz gibi atıp tutarken onlar dilsiz kaldığı için kolayınıza geliyor olabilir mi?
***
Almanya’da Türkiye vatandaşı işçilere ya da yurttaşlara yapılanlar konusundaki hassasiyetinizin anlamı kalıyor mu şimdi? Sizin yaptığınız, ırkçı Almanların taleplerinden ne kadar farklı?
***
Adım gibi eminim,
Çevrenizi şöyle bir yoklayın, eşiniz dostunuz, partiliniz… kaç tanesi Suriyelilerin ucuz emeğini sömürmekte acaba? Hiç düşündünüz mü?
Bence hiç yapmadığınız bir şey yapın, oturun ve düşünün!
***
Nokta koyarken şunu da hatırlatmadan geçmeyelim:
Size ironik gelecek ama eski Denizli’yi, yani Laodikya’yı Suriyeli bir ailenin, Büyük İskender’in Komutanlarından Seleukos ailesinin kurduğunu biliyor muydunuz? Kentin hala Suriyeli bir kadının adını taşıdığını da ekleyelim.